dilekc69@gmail.com
Ben insanlar gibi kurumların da bir kişiliği, ruhu olduğuna inanırım. Her farklı kurum benim için farklı bir kişiliktir de aynı zamanda. Nasıl her insanın karakteri varsa her şirketin de bir kişiliği, kendine has bir kültürü vardır. Bir kurum attığı her adımla, her davranışıyla, söylediği her kelimeyle kimliği, felsefesi, kişiliği ile ilgili bir mesajı iletir ve tüm paydaşlarıyla iletişim kurar. Kurum kültürü, çalışanlara bir kimlik ve yön verir, herkesi aynı değerler etrafında toplayarak çalışma hayatına anlam katar.
Bir kurumdaki değerler, inançlar, nelerin yapılıp nelerin yapılamayacağını, nelerin hoş karşılanıp nelerin yadırganacağı hakkında rehberlik yapar. Bir şirketin kültürünün parçası haline gelmiş davranış biçimleri çoğu zaman yazılı kurallardan bile daha baskındır.
Hiçbir kurumun kültürü diğerine benzemez. İnsanların kişilikleri gibi kurumların da kültürleri kendilerine özgüdür. Kurum kültüründe o kurumu kuranların karakterleri başta olmak üzere, kurumun bulunduğu bölgenin yapısı, çalışanların değerleri ve içinde bulunulan zamanın kendi yapısı, ruhu da etkilidir.
Bu nedenle bir iletişimcinin bir kurumda çalışmaya başladığında ilk iş olarak o kurumun kültürünü yaşayarak tanıması ve kültürü tam olarak özümsedikten sonra iletişim stratejilerini oluşturması gerekir. Çünkü bir firma için oluşturulan iletişim stratejilerinin temelini, kurumun paylaşılan değerleri ve bu değerlerin alışkanlıklara ve davranışlara dönüşmesi ile oluşan kurum kültürü oluşturur.
İşte 20 yıl önce hala çalışmakta olduğum Yeşim Tekstil’de iletişim stratejilerini oluşturabilmek için ben de ilk önce firmanın değerlerini öğrenmekle başladım işe. Departmanın kuruluşu benimle başladığı için kurum kültüründe nelerin önemli olduğunu anlamak ve hissedebilmek için uzun bir süre kurumu tanımaya, anlamaya çalıştım.
Firmayı ve holdingi daha iyi tanımak ve buna bağlı iletişim stratejisini oluşturabilmek için de zaman zaman Yeşim Tekstil ve Nergis Holding’in kurucularından rahmetli Şükrü Bey’den yardım ister, Yeşim’in kuruluş aşamasını anlatmasını rica ederdim kendisinden. Yine bilgi almak için ona danıştığım bir gün bana iş hayatına atılırken babasının ona verdiği bir öğütten bahsetti. “Seninle çalışan kişilerin insan olduğunu ve onlara iyi davranmanın senin sorumluluğun olduğunu hiç bir zaman unutma” Bu sözü çok önemsediğini söyleyen Şükrü Bey, daima buna uygun davranmaya çalıştığını ve holdingteki tüm çalışanların da çalışma arkadaşları ile bu anlayışla çalışmalarını istediğini anlattı bana. Gerçekten de kendisinin tüm davranışları bu söylediklerini teyit eder şekildeydi. Çünkü Şükrü Bey sadece lafta değil yapılan her işte insanı odağa almak gerektiğine inanıyordu.
İşte o gün bir sohbet sırasında çıkan bu anektodu, firmada gördüklerim ve hissettiklerimle de bütünleştirerek iki kelimeye indirgeyip üst yönetimin de onayını aldıktan sonra “Önce İnsan” diyerek özetledik. Bu slogan o günden bugüne Yeşim Tekstil’in prensibi oldu. Yıllar içinde de tüm iç ve dış iletişim stratejilerimizi bu “Önce İnsan” prensibi üstüne kurduk. Yeşim Tekstil’de çalışmaya başlayan herkes daha işe ilk girişte başvuru formunda cevaplaması gereken “Önce İnsan prensibini kabul eden firmamızda; koşullar ve şartlar ne olursa olsun birlikte çalıştığınız ast ve üstlerinize karşı daima güler yüzlü, saygılı ve adil davranmayı kabul ediyor musun?” sorusu ile tanıştı firmanın kurum kültürüyle. Her yaptığımız etkinlikte ve organizasyonda hep bunun altını çizdik. Tüm çalışanlarımıza Önce İnsan’ın çıkış hikayesini anlatarak bu kültürün çalışanlarımız tarafından da benimsenmesi için eğitimler verdik. Hatta 18 yıl önce yayınlamaya başladığımız, bugün de hala yayın hayatına devam eden kurum dergimize de “Önce İnsan” adını verdik.
Vizyonumuzu, misyonumuzu, değerlerimizi ve politikalarımızı hep bu çatı üzerine oturttuk. Sosyal uygunluk ve sosyal sorumluluk konusunda yaptığımız her çalışmada da hep bu iki kelime yön verdi bize. Kurum kültürümüzü ve iletişim stratejilerimizi bu iki kelimeden yola çıkarak oluşturduk. Kısacası kurum kültürümüz iletişim yolculuğunda yol haritası oldu bizlere...