Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön
FARK YARATMAK

Kadının güçlenmesi için güç birliği

13 Ocak 2017 , Cuma 09:48
Kadının güçlenmesi için güç birliği
dilekc69@gmail.com

Tüm dünyada toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının günlük hayatımızın bir parçası haline gelmesi adına birçok çalışma yürütülüyor. Özellikle son yıllarda büyük ivme kazanan bu çalışmaların en büyük nedeni ise hala birçok ülkede bu konunun istenen düzeye gelememiş olması.

Oysa bu konu ile ilgili bugüne kadar çok sayıda çalışma yapıldı. Eylül 2000’de toplanan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda 147 hükümet başkanı “küresel düzeyde insan onuru ve eşitlik ilkelerinin güçlendirilmesi için topluca taşıdıkları sorumluluğu” kabul ederek Binyıl Bildirgesi’ni ilan etmişlerdi. İlan edilen bildirgeyle 2015 yılına kadar öncelikli sekiz hedef belirlenmiş ve bu hedefler arasında toplumsal cinsiyet eşitliği, Birleşmiş Milletler’in barış, güvenlik, insan hakları ve kalkınma hedeflerine ulaşılmasında 2015 yılına kadar gerçekleşmesi öngörülen Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin ana unsurlarından biri olarak kabul edilmişti.
Ardından yine 2015 Eylül ayında New York’ta toplanan BM Genel Kurulu’nda belirlenen  Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ndeki 17 hedef arasında 5. madde olan “toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesi” maddesi BM’ye üye tüm ülkelerin hedefleri arasına tekrar girdi.
İnsan hakları açısından olmazsa olmaz olan toplumsal cinsiyet eşitliği aslında ekonomik açıdan da çok önemli. Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütü (OECD) kadın ve erkeklerin iş gücüne katılım oranlarının birbirine yaklaşması durumunda 2030 yılı itibariyle Türkiye’nin de dahil olduğu tüm OECD ülkelerinin toplam ekonomilerinde %12’lik potansiyel bir artış sağlanacağını öngörüyor.

İşte bu bilgiden yola çıkarak kadını iş hayatında desteklemenin kurumlar için sosyal sorumluluk projesinden çok ekonomik gelişme ve rekabet edebilirlik için bir gereklilik olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle ülkemizin bu konudaki karnesine baktığımızda daha fazla zaman kaybetmeden bu konuda yol alma zorunluluğumuz olduğunu görüyoruz. Çünkü Dünya Ekonomik Forumu Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi 2015 yılı verilerine göre Türkiye 144 ülke arasında 130. sırada yer alıyor.  Kadının ekonomiye katılımı ve olanaklar sıralamasında 131. sırada, işgücüne katılım alanında 131. sırada, “eşit işe eşit ücret” sağlanması konusunda ise 82. sırada yer alıyor.

BM’ye bağlı ülkelerin son 17 yıldır gündeminde olan bu konuyla ilgili ülke olarak karnemiz bu kadar kötü olunca da BM Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu olarak bu konuda çalışmalar yapmayı öncelikli konularımız arasına aldık. Uzun yıllardır yaptığımız çalışmalarımız, 2014 Haziran’ında oluşturduğumuz Kadının Güçlenmesi Çalışma Grubu ile bir ivme kazandı. Global Compact imzacısı olan 50’den fazla kurumun, sivil toplum örgütü ve üniversitenin üye olduğu bu grupta 3 yıldır çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Eş başkanlarından biri olduğum çalışma grubumuzda birinci amacımız; BM Global Compact bünyesinde oluşturulan Kadının Güçlenmesi Çalışma Grubunu’nun çalışmalarını duyurmak, cinsiyet eşitliği ile ilgili çalışmalar yapan tüm kuruluşlar arasında bir sinerji ve öğrenme ortamı yaratarak kadının iş yerindeki ve toplumdaki yerini güçlendirmek. İkinci amacımız ise; United Nations Global Compact ve UN Women’ın ortak girişimi olan Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ni (Women’s Empowerment Principles – WEPs), Türkiye’de imzalayan firma sayısının arttırmak, kadınların iş dünyasında ve toplumda güçlenmesini sağlamak. Türkiye 130 WEPs imzacısıyla şu anda Japonya’dan sonra dünyada en çok imzacı firması olan ülkeler arasında ikinci sırada yer alıyor.  

Son olarak 30 Kasım 2016’da Ankara’da yaptığımız Kadının Güçlenmesi Çalışma Grubu toplantısında ise 2017 yılına dair yapacağımız çalışmalarla ilgili yol haritamızı belirledik. Bu çerçevede ilk olarak da 25 Ocak’ta yapılacak bir toplantıda bütün WEPs imzacılarına kaynak olacak, yön gösterecek bir rehberin lansmanını  yapacağız ve imzacı firmalarımıza plaket vereceğiz.

Diğer yandan Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından, TÜSİAD’ın iş birliği ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ile Sabancı Vakfı’nın desteğiyle hazırlanan “Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle İlgili İş yeri Politikaları Geliştirme ve Uygulama Rehberi” için Türkiye’de belirlenen 17 pilot firmanın çalışmaları 13 Aralık 2016’da kamuoyu ile paylaşıldı. Yeşim Tekstil olarak danışma kurulunda yer aldığımız bu oluşumda pilot firmalardan da biriyiz aynı zamanda. Bu oluşum da 2017 yılında Bursa’yı pilot il olarak belirledi ve  bu ildeki özel firmalarda  çalışmalarını sürdürecek.   

Bursa’da geçtiğimiz Kasım ayında Yeşim Tekstil, Bursalı Sanayici ve İşadamları Derneği  (BUSİAD) ve Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD) liderliğinde oluşturulan Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu da ilk toplantısını 5 Ocak’ta yaptı.  Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) imzacısı olan ve olmayı planlayan firmaların temsilcilerinin hazır bulunduğu toplantıda 2017 yılında bu konuda sistematik olarak çalışmaların yapılmasına karar verildi.

Kadının Güçlenmesi ile ilgili bir diğer proje de Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından Türkiye’de kadınlar için insana yakışır işlerin yaratılması yönünde izlenen politikaları ve İŞKUR’un kadın istihdamı alanında yürüttüğü faaliyetleri desteklemek amacıyla yürütülen “Kadınlar İçin Daha Çok ve Daha İyi İşler: Türkiye’de İnsana Yakışır İş için Kadınların Güçlendirilmesi” projesi. İstanbul, Ankara, Konya ve Bursa illerinde 2013-2016 yılları arasında uygulanan proje çerçevesinde, çalışma hayatı içinde bulunan kadın ve erkeklere toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi 2 saatlik bir seminer şeklinde verildi. Bu çalışmaya 2017 yılında da devam edilecek.

Bütün bu bilgiler ışığında 2017 yılının kadının güçlenmesi için özel firmaların, sivil toplum örgütlerinin topyekün hareket edeceği önemli bir  yıl olacağını söyleyebiliriz. Ben de bu çerçevede Yeşim Tekstil’i temsilen yer aldığım tüm bu sivil toplum örgütlerinden elde ettiğim birikim ve tecrübelerimi, Kasım ayında atandığım Global Compact Kadının Güçlenmesi Çalışma Grubu Eş Başkanlığı görevinin getirdiği sorumlulukla birlikte bu yıl daha fazla paylaşmayı hedefliyorum. Biliyorum ki bilgi ve tecrübe paylaştıkça çoğalır. Bu konudaki çalışmaları aynı mesaj ve ilkelerle ne kadar çok firma paylaşır ve yayarsa kadın o kadar güçlenir.

Kadın güçlenirse de toplum güçlenir...

 

Yasal Uyarı: halklailiskiler.com sitesinde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin tüm hakları halklailiskiler.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi herhangi bir içeriğin tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alınan içeriğin bir bölümü halklailiskiler.com’a link verilerek kullanılabilir.
Yorum Yazın

Yazarın Diğer Yazıları