Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön
STRATEJİ

Öğrenmeyi biliyor muyuz?

1 Ağustos 2016 , Pazartesi 16:49
Öğrenmeyi biliyor muyuz?
hakan@senbir.gs

Kurumsal eğitimlerden beklenen başarı elde edilebiliyor mu? Bu konuda iş dünyası mutlu mu? Bugüne dek bu konuda yaptığım gözlemler, pek iç açıcı ipuçları barındırmıyor.

Bana göre, dönemsel eğitimlerin kurumsal sistemi olumlu yönde değiştireceği düşüncesi tam bir muammadır. Çünkü o güne kadar oluşmamış profesyonel alt yapı, başlayan eğitim programı ile birkaç günde oluşmuyor. Daha da kötüsü, zeki ve iyi bir CV’ye sahip pek çok insanın eğitim boyunca gösterdiği performans, eğitimin başarısı ile ilgili yanıltıcı olabiliyor.

Açıkçası, öğrenmeyi bildiğimizden emin değilim.

Bu konudaki kaygımı açıklayacak bir örnek vereyim. Araç kullanırken insanların yayalara yol vermelerini sağlayan dürtünün, sonradan aldıkları eğitimle değil, çocukken aldıkları ile oluştuğunu düşünüyorum. Eğer bir çocuk, babasını yayaya yol verirken görmek yerine, yaya geçidini kendi malı gibi kullanırken görmüş ise, kurallara sadece ehliyet sınavında uyar. Bu da açık bir fırsatçılık ve kısa dönemli sonuç odaklılıktan başka bir şey değildir. Ülkemizde sürücüler yaya geçidinde insanlara % 100 yol veriyorlar mı? Hayır! Peki, bu konuda ehliyet sınavına girmeden önce eğitim alıyorlar mı? Evet. O zaman ortada ciddi bir sorun var demektir.

Nitekim benim, her türlü yönetim sürecinde (buna markalaşma dahil), sonuç odaklılıktan daha çok, süreç odaklılığa önem vermem buradan kaynaklanmaktadır. Zira, pek çok kurumsal eğitim başarıyla tamamlansa da, süreç içinde eriyip gitmektedir. Dale Carnegie’nin “Saat 6 Tuzağı” dediği de budur. Kurumsal eğitimlerle dilediğiniz kadar arzu uyandırın ve bunun üzerine know-how verin, alınan eğitim sürdürülebilir bir şekilde hayata geçmediği takdirde değişim sağlanmaz, yani çöptür. Bu nedenle, bilgisayarların büyük bölümü eğitim dokümanı enkazı ile doludur.

İyi de, o zaman ne yapacağız? Zaman tüneline girip, çalıştığımız insanların çocukluklarına giderek onları değiştirmeye mi çalışacağız?

Bu mümkün olmadığına göre, geriye iki şey kalıyor:

-         Önce öğrenmeyi bileceğiz.

-         Daha sonra, “Sonuç odaklılık, Sonuç odaklılık!” naraları atmayı bırakıp, asıl sürdürülebilir olan ve sonunda sonuç getiren kavrama, yani süreç odaklılığa geçeceğiz.

 

Hakan Senbir Twitter hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın

Hakan Senbir Facebook hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın

 

 

Yasal Uyarı: halklailiskiler.com sitesinde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin tüm hakları halklailiskiler.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi herhangi bir içeriğin tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alınan içeriğin bir bölümü halklailiskiler.com’a link verilerek kullanılabilir.
Yorum Yazın

Yazarın Diğer Yazıları