Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön
"TRENDS"

Yeni Lüksün Tanımı

30 Kasım 2017 , Perşembe 10:37
Yeni Lüksün Tanımı
yelda@yeldaipekli.com

Yeni Lüksün Tanımı; Bir Hikayenin Kahramanı

Londra’da bir duvarda “Yaşamak istediğinizi yaratın” yazıyordu.
Hepimiz bir hikaye anlatıcısı değil miyiz? Algılarımız, korkularımız, beklentilerimiz, vizyonumuz, coşkumuz, heyecanımız, biriktirdiğimiz renklerimiz kadar sözlerimizle ve paylaştıklarımızla varız. Son nefeste elde bir hikaye kalıyor bize dair.

Hızdan mı emin değilim ama insanlar artık “keyif” kodlu hikayelerin kahramanı olmak istiyorlar. Marka deneyimini yaşamak artık haz almak ve keyif ile alakalı. Keyif veren markalar bu hızlı tüketimde biraz daha fazla karlılıklarını sürdürebiliyorlar. Keyif ve haz en çok sürprizler karşısında duyduğumuz duygular. İşte bu yüzdendir markalar müşterilerini şaşırtmak için extreme sporlarla, sokak ortasında aniden karşınıza çıkan uygulamalarla ya da doğum gününüzde kendinizi bir bond filminin içinde bulacak şekilde tasarlanmış oyunlara kadar aklınızı zorlayacak uygulamalarla başınızı döndürmeyi hedefliyorlar.

Lüks algısı; bireysel ve kültürel farkındalıklar ile çok bağlantılı. Döneme, ruh haline, coğrafyaya ve sosyolojik derinliğe göre değişiyor. Bir süre önce lüks, fiyat odaklı bir tanımdı. Pahalı olan, zor ulaşılan “Lüks”tü. Sonra aidiyetle eşleşmeye başladı ve bir gruba ait olmanın simgesel tanımı olarak var oldu. Son dönemde ise “bir hikayenin kahramanı olmak ile eşdeğer. Günümüzde; zihinde kalan bir an, lezzet, manzara, duygu lüksün tanımına eşdeğer. 2012 yılında Çin tüketiminin dikkat çekecek şekilde artmasıyla birlikte Lüks sektör olarak varlığını kabul ettirdi. Moda, gıda, seyahat, otomobil, sanat, inşaat bile kendi lüks segmentini müşterilerine sunmaya başladı. Lagarfeld’li Chanel, H&M’in tasarımcı koleksiyonları ile yarattığı izdiham, Gucci’nin mobil sitesi ile lüksü ulaşılabilir kılması gibi birçok marka müşterilerine farklı HİKAYELERLE ULAŞMAYA başladı. Sosyal medyada özellikle Instagram’da yaratılan hikayelerle dolu.

Yeni lüks kavramında; sürpriz var, yaratıcılık var, özgünlük var, trendleri belirlemek var, anlamak ve yorumlamak var ( kopyalamak yok), yaşam tarzı vaadi var. İnsanoğlu için ulaşma arzusu en güçlü motivasyonlardan biri lüksün her ne olursa olsun tetiklediği bilinçaltı kavramda bu.

Yakın gelecekte Lüks, kolay ulaşılır olmamak olacak. Bu sadece pahalılık anlamına gelmesin. Yaşam tarzı, zevk, hayat felsefesi olarak özgün bir çizgi yaratabilmek için stil geliştirmek; üründe, hizmette ve hatta hayatımızın tamamında en temel lüks kavramı olarak karşımıza çıkacak. Sosyal medya ve iletişim bıkkınlığı biraz daha içselleştirilmiş, farklılaştırılmış “parmak izi” tadındaki derinlikleri Lüks kategorisinde tanımlanacak. Genetik kod çözüldü ancak duygusal kodlarımız hala belirsiz. İşte yeni lüks kavramı tam olarak bu noktada başlıyor duygusal kodların çözülebileceği, teknolojinin göbeğinde olduğumuz bu dönemde duygusal kodu çözmek lüksün sihri olacak.

Coco Channel’in “gerekliliğin bittiği yerde Lüks doğar” demesi en naif Lüks yaklaşımı bence. Hayatımızdaki gerekliliklerin ne olduğunu bilmek bile lükse attığımız güçlü bir adım.

Gurur duymak dedin de…
Konferanslarda, eğitimlerde örnekler üzerinden teorik bilgiyi aktarmak her zaman daha etkili oluyor. Özellikle Türk markalarının başarılarının örnek olarak gösterilmesini çok değerli buluyorum. “Kitabına uygun, akademik değeri olan, uluslararası ölçekte yer bulabilecek” olanlar göz bebeğim. Tüm dünyada aile şirketlerinin başarıları, sürdürülebilirlikleri dikkat çeker.

AİLE ŞİRKETLERİ
Dünyada ekonominin başlıca oyuncuları aile şirketleri. Forbes’in milyarderler listesinin %40’tan fazlası aile şirketi sahiplerinden, dünyanın en zengin ilk 10 şirketinin 7’si ise aile şirketi sahibi. Dünyanın en büyükleri Ford, Michelin, Ericsson, Peugeot, Loreal gibi şirketler de aile şirketleri. Dünyada birinci kuşak tarafından kurulan her 100 aile şirketlerinden sadece 3 tanesi 3.kuşağa kadar yaşayabiliyor. Öte yandan aile şirketlerinde oldukça nadir olsa da 750 yaşına ulaşmış olanları görmek de mümkün. “Kuşaklar boyu yaşayan ve büyüyen aile şirketleri” kurabilmenin yolu şirket, ortaklar ve aile arasında kesin sınırlar çizen, kurumsallaşmış bir aile şirketine dönüşmekten geçiyor. Ülkemizde bu anlamda başarılı aile şirketleri de dikkat çekmek gerekiyor.

Pazarlama alanında yaptığı atılımlarla dikkatimi çeken Karaca Türkiye’nin başarılı aile şirketlerinden biri. Fatih Karaca; 2008 de yine bir kriz ortamında mağazacılık konusunda çalışmaya başlıyor. Aile anayasasını oluşturmak ve markayı konumlandırmak önceliği oluyor. Yoğun olarak açılan AVM’ler de iyi konumlandırılmış Karaca, dizilerin reytingleri alt üst ettiği günlerin de desteğiyle hızla bilinen fark edilen marka konumuna yükseliyor. Aile anayasasını oluşturmak; bir sonra ki nesile aktarılırken aile şirketlerinin en temel gücü oluyor. Sadece oluşturmak değil bu prensiplere sadık kalmak, farkındalığını profesyonellerde aşılamak işin sırrı. Öncelikle şirketi o güne taşıyan değerlerin analiz edilmesi anayasanın temelini oluşturur. Türkiye’de yüzde 25’lik pazar payını elinde bulunduran Karaca’yı zirveye taşıyan değerleri şöyle özetlemek mümkün. “İlkleri gerçekleştirir, hayalleri hayata geçiririz. Başarır, yeni başarıların gururunu yaşatırız. Hep daha iyisini yapar, kendimizi ve işimizi geliştiririz. Ayrıcalığı yaşatır, artı değerimizi katarız.

Avusturya Viyana’da açtıkları mağazayı ziyaret ettiğimde hem müşterilerinin, hem ekibin bu değerleri içselleştirdiğini ve yaşattığını bizzat gözlemleme fırsatım oldu. Bir de şirketin değerlerini tanımlayıp bunun üzerine oturtulan marka ve şirket kültürü sürdürülebilir itibar ve karlılığın sırrını oluşturuyor. Karaca’nın örnek alınabilecek yönetim sırrı bu.

Yelda İpekli LinkedIn hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın
Yelda İpekli Twitter hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın
Yelda İpekli Facebook hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın
Yelda İpekli Instagram hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın

 

Yasal Uyarı: halklailiskiler.com sitesinde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin tüm hakları halklailiskiler.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi herhangi bir içeriğin tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alınan içeriğin bir bölümü halklailiskiler.com’a link verilerek kullanılabilir.
Yorum Yazın

Yazarın Diğer Yazıları