Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön
"TRENDS"

Bir hikayenin kahramanı olmak…

12 Mayıs 2015 , Salı 14:11
Bir hikayenin kahramanı olmak…
yelda@yeldaipekli.com

Londra da bir duvarda  “Yaşamak istediğinizi yaratın”  yazıyordu.

Başka bir yer de “Kelimelerin gücüne inanın” yazan satırlar gözlerimde uçuştu.

Yaşadıklarımız; anlattıklarımızdan ibarettir ya… Anlattıklarıma, anlatılanlara odaklandım bu ara.. Marka Yönetiminde en önemli veridir; “Sizin müşteriye ne söylediğiniz önemli değil… Önemli olan müşterinizin sizin hakkınızda ne söylediği”.

Hepimiz bir hikaye anlatıcısı değil miyiz? Algılarımız, korkularımız, beklentilerimiz, vizyonumuz kadar; coşkumuz, heyecanımız biriktirdiğimiz renklerimiz kadar.

Masal dinlemek sadece çocuklara özgü değil. Gerçeklik dozu değişerek her yaşta hepimiz masal dinlemekten hoşlanıyoruz. Çocukluktan kalma alışkanlık mı dersiniz?

Markaların en çok kullandığı yöntemdir bu... Müşterisine; içinde olmak isteyeceği bir hikaye anlatmak ve o hikayenin içinde bir vaadde bulunmak.

Son günlerin hastalığı, popüler olmak, başrolde olmak, sosyal medyanın sağladığı imkanlarla da yeni “ünlü”ler soktu hayatımıza. Derinlik ya da doğruluktan çok dikkatimizi çekiyor olması, keyif vermesi, haz duygumuzu tetiklemesi yeni “ünlü”lerin hayatımıza girmesi için yeterli.

Hızdan mı emin değilim ama; insanlar artık “keyif” kodlu hikayelerin kahramanı olmak istiyorlar. Marka deneyimini yaşamak artık haz almak ve keyif ile alakalı. Keyif veren markalar bu hızlı tüketimde biraz daha fazla karlılıklarını sürdürebiliyorlar. Keyif ve haz en çok süprizler karşısında duyduğumuz duygular... İşte bu yüzdendir markalar müşterilerini şaşırtmak için extreme sporlardan, sokak ortasında aniden karşınıza çıkan uygulamalara kadar, ya da doğum gününüzde kendinizi bir bond filminin içinde bulacak şekilde tasarlanmış oyunlara kadar aklınızı zorlayacak uygulamalarla başınızı döndürmeyi hedefliyorlar.

Benim için en hoş örneklerden biri kahve markası ile ilgili uygulama..

Amerikan kahve markası Caribou, Minneapolisin serin yerlerindeki otobüs duraklarını cömertçe ısıttı. Izgara şeklindeki ısıtıcılarla standart bir otobüs durağının içine girilebilen bir fırın gibi görünmesini sağladı ve bu şekilde Caribou'nun sıcak Gün Başlangıcı sandviçlerinin lansmanını yaptı.

Sonuçta...

Izgara şeklindeki ısıtıcılar sadece dikkat çekici ve eğlenceli bir şey olmakla kalmadı, aynı zamanda bu otobüs durakları kullanıcıların sabahlarını daha iyi hale getirdi. Bu, sıradanı eğlenceli hale getirirken bir tüketici ihtiyacına da doğru şekilde cevap veren bir marka faydası oldu. (sıcak kahvaltı sandviçleri=sıcak kalmak)

Bu örnekte; Kahve markası, müşterisine sıcaklık duygusundan doğan bir hikaye yaratmış oldu..

Evet hikayesi olan markalar fark yaratır ancak günümüzde bu hikayeyi müşterisine yaşatan markalar fark yaratacak.

 

Yelda İpekli LinkedIn hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın

Yelda İpekli Twitter hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın

Yelda İpekli Facebook hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın

Yelda İpekli Instagram hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın

Yasal Uyarı: halklailiskiler.com sitesinde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin tüm hakları halklailiskiler.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi herhangi bir içeriğin tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alınan içeriğin bir bölümü halklailiskiler.com’a link verilerek kullanılabilir.
Medya
GALERİ
Yorum Yazın

Yazarın Diğer Yazıları