Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön
HR & PR

Yeni mezun ve "işsiz" halka ilişkilerciler üzerine...

12 Mart 2012 , Pazartesi 09:07
Yeni mezun ve "işsiz" halka ilişkilerciler üzerine...
idil.turkmenoglu@halklailiskiler.com

İstanbul'daki bir üniversitenin  Halkla İlişkiler bölümünün yeni mezunundan uzunca bir e-posta mesajı aldım. İş arama sürecinde kendinin ve arkadaşlarının yaşadığı sıkıntılardan bahsediyordu.Sadece kendi adına değil, bir grup arkadaşı adına yazdığını söylemiş.

"İletişim sektöründeki ilanlara yaklaşılmıyor bile", diyor." En az 3-5 sene deneyim aranıyor".  Ajansların da öğrenciyken kendileriyle staj yapmış olanları seçtiklerini, ama öğrenciyken bir ajansta staj yapmaya çalışmanın iş aramak kadar zor bir durum olduğunu yazmış. Deneyimsiz "Halkla İlişkiler"ciler olarak kendi alanlarında kariyerlerine başlayamadıklarını ve  çoğunun kendi dallarıyla uzaktan yakından alakası olmayan işlerde çalıştığını eklemiş. "Deneyimli insan araraken, bir yandan da gençlere kariyer fırsatını tanımalılar.Tazeliğin ve yeniliğin en önemli unsur olduğu bu sektörde taze beyinlerin şansı olması gerektiğine inanıyorum" diyor.

Bu cümlelere katılmamak mümkün değil. Elbette yeni beyinler çok değerli. Elbette gençlere fırsat vermek lazım. Gençler, firmalar için çok önemli bir kaynak olmakla birlikte, yeni mezunlara fırsat vermek de bir nevi sosyal sorumluluk aynı zamanda.

Bunlar bir tarafa, ben de "gerçek iş deneyimi" olmasa bile,  günümüzde "halkla ilişkiler" alanında yeni mezun bir adayın taşıması gereken özellikleri sıralayayım isterseniz. Çok yakında başımdan geçen bir işe alım öyküsü... Ne yazık ki uzunca süre böyle bir adayı arayıp, yüzlerce CV inceleme, onlarca mülakat yapma sonunda, "zorla" bu özelliklere yakın bir aday buldum. 

Çok iyi derecede -en azından - İngilizce bilecek.

(CVsine "İngilizce biliyorum"  diye yazan adaylara, mülakatın yarısını İngilizce yapalım, dediğim an onların %95'i doğru düzgün cevap veremeyip "Ay, şu anda çok ani oldu. Hazırlıksızdım" diyor. Uluslararası müşterilerle dolu ajanslarda çalan telefonlara nasıl yanıt vereceksiniz, koridorda karşılaştıklarınıza nasıl selamlaşacaksınız, yabancı basına nasıl brief vereceksiniz? Yurtdışından nasıl benchmark yapacaksınız? Malesef Anadolu Liseleri kalitelerini düşürdükten, özel okulların çoğu da üniversite sınavlarına odaklandıktan sonra, yabancı dili gerççekten öğrenenler çok çok azaldı...)

Çok iyi derecede Ms Office programları (en azından Word, Excel, Powerpoint) kullanabilecek.

(İşte bunu da bulmak çok zor. Iki ödev yazıp, binlerce mail atmış, internette gezmiş olmak, "bilgisayar bilmek" anlamına gelmiyor. Sunum dosyasının formatını yapmak, harflerin renklerini değiştirip, iki resim eklemek demek de değil. Sunumun alt yapısına şirket logosunu ekleyemeyen, dinleyici notları hazırlayamayan bir "iletişimci", nasıl basın toplantısı sunumunu veya "iç iletişim strateji" sunumunu hazırlayacak? Excel'de formul yazamayan, pivot yapamayan biri, nasıl bütçe tabloları yapacak?)  

Türkçe dilbilgisi iyi ve sözcük dağarcığı geniş olacak. Güzel, akıcı ve anlamlı yazabilecek.

(Ajansta müşteri temsilcisi, veya şirkette iç iletişimci olarak başlamak isteyen bir yeni mezunun  yazı dili iyi olmalı. Şirket iç bültenleri, tepe yönetim mesajları, medyaya verilen yanıtlar onun elinden geçecek. Betul Mardin'in adını doğru yazacak, Nietszche kim demiyecek, meclis başkanının ismini bilecek, internette facebook dışında da vakit geçirmiş olacak, üç beş favori köşe yazarı olacak...  Zamanla, deneyimle, bilgisi gelişebilir. Ama iyi bir altyapı, geniş bir genel kültür lazım. Bunu da yıllar içinde, okuduğu kitaplar, izlediği filmler,  katıldığı okul faaliyetleri belirliyor. O kadar az sayıda genç bu bilinçle hayata hazırlanmış oluyor ki...)

İşte, çok basit üç kriter. Benim görüştüğüm yüzlerce "yeni" halkla ilişkiler mezununda olmayan özellikler.  Bunlar deneyim gerektiren yetkinlikler de değil. Birçok yeni mezunda aranan "olmazsa olmaz"lar...

Yoksa ben mi yanılıyorum?

Not: Eğer "bu özellikler bende vardı, ama bu açık pozisyondan haberim olmadı" diyorsanız; o "işe arama becerleri" konusuna girer... Bu dönemde çok kanaldan iş arama, pozisyonları takip etme başka bir  yetkinlik. Başka bir konu...

Yasal Uyarı: halklailiskiler.com sitesinde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin tüm hakları halklailiskiler.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi herhangi bir içeriğin tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alınan içeriğin bir bölümü halklailiskiler.com’a link verilerek kullanılabilir.
Yorumlar
Davut / 27 Mayıs 2019 , Pazartesi 01:27
Güzel bir yazı elinize sağlık, ben yıllardır kamu sektöründe çalışmaktayım. Akıcı yazı yazmak, exel word ve sunum araçlarına hakim olmak alan için şu anki durumda yeterli de değil, web analitik araçlarını da kullanması gerekecek yani uzun lafın kısası alanın hakkını verecek sosyal medyayı ya yönetme kabiliyeti olacak.
CVyolla.com / 9 Ocak 2019 , Çarşamba 12:02
İdil Hanım ellerinize sağlık. Maalesef sadece halkla ilişkiler pozisyonunda değil, her pozisyonda benzer sorunlarla karşılaşıyoruz. Bütün bu sorunların kökeninde kariyer planlamaya ve meslek seçimini gereken önemin verilmemesi diye düşünüyoruz. Çocuk yaşlarda başlaması gereken mesleki yönlendirme çok önemli. Bizim gençlerimiz üniversiteden mezun olup meslek sahibi olduklarında bile kariyer planlaması yapmamış oluyorlar. Çünkü onlara hiç kimse bu yönde bir destek vermemiş oluyor. Biz CVyolla.com olarak kariyer planlamasına çok önem veriyoruz. Bu konuda https://www.cvyolla.com/kariyer-planlama sayfamızda ve alt sayfalarında zengin bir bilgi bankası sunmaya ve sizin gibi değerli yazarların deneyimlerini paylaşmaya çalışıyoruz. İnsanlarımızın iş hayatında mutlu ve verimli olmasının yolu doğru kariyer planlama bilincine olabildiğince erken yaşta erişmeleri...
Mustafa / 22 Ekim 2018 , Pazartesi 01:35
Öncelikle Merhaba Ben Sizin Bu Aciklamaniz üzerinden bir aciklama yapmak istiyorum İngilizce demissini bilmesi lazim evet bilmemiz lazim fakat surdan atladiginiz bir kisim var ilk okuldan buyana öğretilen ingilzce seviyesi "goodmorning,how oldare you,My name,I am from,what is your name"vb. Kelimeler oldu Yani Lisedede Hoca Sinifa girip Goodmorning Diye Baslayip Nasilsiniz Arkadaslar diye devam Etti Ben Muş Alparslan üniversitesinden Mezunum ingilizce bilmesi gereken bir bolum bu deniliyor fakat İngilizce dersleri uzaktan egitim ile verilsigi sürece ne faydasi olur ki H.i arayan insanlar deneyime bakiyor fakat kimse deneme bile yapmiyor cevremde duydugum Kelimelerden Biride şu "Dil kullanan Herkes Halkla İliskilerci"farkini anlatsanda anlamiyorlar Bu sorun Nasil Hal Edilecek hic bilmiyorum
Belki geleceğin PR cısı / 28 Eylül 2017 , Perşembe 16:48
Gerçekten mükemmel bir yazı iyi ki okuma şansım oldu...
Merve / 6 Eylül 2017 , Çarşamba 20:17
Eğitim kişide bitiyor. Kişi kendini geliştirecek. Ben piyasayı suçluyorum. Resmen torpil mevzubahis. İstanbulda olan iletişim ajansları dışında çok nadir şirketlerde halkla ilişkiler departmanları var. Onun haricinde sana hakla ilişkilercisin müşterilerle ilgilen, sekreterlik yap, misafir karşıla anlayışı içeren bir sürü firma var. Ne berbat bölümmüş ki herkes kendi çıkarlarını düşünmüş Türkiyede gelişmemiş. Burada gelmiş eğitim sistemini kötülemişsiniz. Ne yapalım yurtdışına mı çıkalım? Herkesin ailesi o kadar zengin olsa kendi ajansını zaten kendi kurardı. Halkla ilişkilerci olmak hayallerde güzel. Gerçek dünya için pek yapılacak bir meslek değil maalesef.
Cafer / 26 Nisan 2016 , Salı 22:44
Betül Mardin mi yoksa Betul Mardin mi?
fatih / 27 Eylül 2014 , Cumartesi 17:29
evet ben de halkla ilişkiler ve tanıtım mezunu bir işsizim.Okul yıllarında ödevler projeler sunumlar dolu dolu geçiyordu günler.Ama bütün bunlar sanki oyunun bir parçası gibiydi.Bunları hiçbir öğrenci içselleştiremiyordu.Yani oldu bitti sunum yap iki kelime konuş tamam hadi geçtin.Yorum yapan diğer arkadaşlar sizlere de kesinlikle katılıyorum.Öğrenciler yönlendirilmiyor sürü gibi o dersten çıkıp bir başka derse giriliyor adeta zaman öldürülüyor.Çoğu kişi hangi alanda uzmanlaşacağına bile karar veremeden okuldan mezun oluyor evet sadece mezun oluyor vasıfsız ve kimliksiz bir işsiz olarak...
Tranquila / 22 Eylül 2014 , Pazartesi 23:20
İşsiz bir halkla ilişkiler ve tanıtım bölümü mezunu olarak şunu diyebilirim.Arkadaşlar bunları bize kim öğretecek demişsiniz.Şöyle bir gerçek varki okulda ingilizce dersimiz vardı temeli aldık ama üstüne koycak birşeyler yaptık mı?İngilizce filmler izleyip kitap okuduk mu?Geliştirmeye çabaladık mı?Seçmeli olarak bilgisayar dersimiz vardı aldık mı?Aldıysak programları ne kadar öğrenebildik?Öğrendiğimizin üstüne çabalarımızla ne kadar şey koyabildik?Reklam atölyesi,fotoğraf atölyesi bunlara katıldık mı?Gündemi sürekli takip ettik mi?Halkla ilişkiler kişinin tamamen kendi çabalarıyla kendi kendini geliştirmesiyle alakalıdır.Temeli aldık fakat üstüne birşey koyamadık.Bu yüzdende üniversite mezunu olarak işsiziz..
aliii / 1 Eylül 2014 , Pazartesi 16:08
Istedikleriniz cok guzel fakat bunlari bize kim ogretecek. Koskaca universitede bizimle ilgilenecek kim var herkes bir kac dakika ders anlatip ortadan kayboluyor sonra da bunlari bileceksiniz derler
ayseee / 18 Nisan 2014 , Cuma 21:33
kimse bize bunları ögretmek için ugrasmıyor ama sadece bizden bunu istiyorlar bilmeniz gerekiyor yapabilmeniz gerekiyor deyip geciyorlar kimsenin bunları bize kazandırmak için yaptıgı birsey yok ama
Yorum Yazın

Yazarın Diğer Yazıları