Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön
HR & PR

Soruların gücü

17 Ekim 2011 , Pazartesi 09:56
Soruların gücü
idil.turkmenoglu@halklailiskiler.com

Bir kişi problemlerine odaklanır, kendini bu yönde sorgularsa, kendinde sürekli olarak problemler bulur. Kendi varlıklarını, değerlerini, olumlu yönlerini ararsa da bunları farkeder ve ileri götürür.

Bu sadece şahıslar için kullanılan bir yöntem değil elbette. Şirket içi toplantıların yönetiminden, müşteri değerlendirme anketlerine,  çalışan tatmin ölçümlerinden, yazışmalara kadar her alan için geçerli.

Araştırmalara göre, kullanılan dil performansı etkiliyor.

İşte Olumlu/Kadrini Bilerek Sorgulama (Appreciative Inquiry - AI) denen metod bunu temel alıyor. Appreciation kelimesi değer vermek, kadrini bilmek, diğerlerinin iyi yönlerini ortaya çıkarmak demek. Inquiry ise sistematik analiz yapmak, üzerinde çalışmak, keşife açık olmak anlamında kullanılıyor. İkisi bir arada kullanılınca “olumlu yönde değişim” metodunu tanımlıyor.

Bazı güncel, küçük örnekleri paylaşayım. Siz de denediğinizde mucizevi etkisini göreceksiniz:

  • Bir müşteriyle geribildirim toplantısı yaparken, "bir problem var mı?" demek yerine, "nasıl gidiyor?" diye sohbete başlamak (sanki potansiyel olarak problem olduğunu mu varsaymalısınız?)
  • İş mülakatında geçmişte X'den Y şirketine geçmiş bir adaya, "X şirketinden neden ayrıldınız?" diye sormak yerine, "Y şirketini neden seçtiniz?" diye sormak (Acaba atıldı mı, yoksa müdürüyle mi kavga etti, ücreti mi az buldu, varsayımları yerine, ben o adayı nasıl ele geçiririm yaklaşımını hissettirirsiniz)
  • Şirketinizde SWOT analizi yaparken, hep tehditlere ve eksik taraflarınıza odaklanıp, bunun üzerinde tartışmak yerine, özellikle iyi olduğunuz taraflarda nasıl fark yaratacağınızı konuşmak (şirketinizin farklı ve güçlü yönünü parlatmak, eksikliklerinizi ortalamaya çekmenizi yeterli kılar, yapamadıklarınızı müşteri ve çalışanlarınızın gözünde önemsizleştirir)

Henüz 25 yıldır konuşulan bu yöntemin babası, Case Western Reserve Universitesi’nden Prof.David Cooperrider. Araştırmalarında katılımcılarına doğrular, daha iyi olma, olasılıklar ve potansiyeller üzerine sorular yönelttiklerinde, organizasyonlarda olumlu yönde değişimin hızlandığını gözlediğini söylüyor.

“AI Hakkında İnce Bir Kitap - The Thin Book of Appreciative Inquiry”nın yazarı Sue Hammond, şirketlerde geleneksel problem çözme yaklaşımına karşı duruyor. Genelde problemi araştırma, teşhis etme ve probleme çözüm bulma çalışmaları yapıldığını ve bu yüzden sıkça sorunların ortaya çıktığını söylüyor: “Oysa AI yöntemiyle kurumun en azından eskiden iyi yaptığı, gururlandığı şeyleri ortaya çıkarttığımız için, çalışanların tekrar o noktaya gelme isteği kamçılanıyor.”

Uygulamacılar şöyle diyor: “Polyannacılık oynamıyoruz. Altında yatan teori çok basit: insanlara sorunlarını sorarsanız çabucak cevap verirler. İyi giden taraflarınız sorarsanız da  enerji güçlü yönleriniz etrafında toplanır.”

Yasal Uyarı: halklailiskiler.com sitesinde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin tüm hakları halklailiskiler.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi herhangi bir içeriğin tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alınan içeriğin bir bölümü halklailiskiler.com’a link verilerek kullanılabilir.
Yorum Yazın

Yazarın Diğer Yazıları