Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön
HR & PR

Bu sene kendiliğinden hangi konu parladı?

19 Ocak 2015 , Pazartesi 09:17
Bu sene kendiliğinden hangi konu parladı?
idil.turkmenoglu@halklailiskiler.com

Türkiye İnsan Yönetimi Zirvesi’nde sekiz sene önce “mobilite”yi konuşuyorduk yoğun olarak.  “Esnek çalışma” onu izledi. “Esnek yan haklar” da... Birkaç yıla “iç iletişim” damgasını vurdu. Bu sene ise PERYÖN’ün vurguladığı konu “İş Sağlığı ve Güvenliği”, kendiliğinden güçlü biçimde öne çıkan diğer bir konu ise “işyerinde demokrasi” oldu. Yine insan kaynaklarının iletişim fonksiyonu, iletişimin insan yönetimi bacağı gündemde...

Geçen yılın son aylarında, 4-5 Kasım’da Türkiye’nin (ve artık Avrupa’nın da) en büyük İnsan Yönetimi buluşması gerçekleşti.  Son 7-8 senedir hiç aksatmadan tüm içeriği takip ediyorum. Her sene hangi ana konunun İnsan Kaynakları’nın gündemine girmeye başladığını net biçimde görmek mümkün. Kongre içeriğini Danışma Kurulu belirliyor, en iyi uygulamacılar davet ediliyor, içerikten bağımsız olarak bazı yerli ve yabancı düşünce liderleri konuşmacı olarak seçiliyor, bazı konularda sponsorlu oturumlar oluyor. Bir bakıma, ihtiyaçlar, yeni çözümler, düşünceler yoğunlaşıyor, kendiliğinden bir konu öne çıkıyor.

Bu sene PERYÖN’ün özellikle konuşulmasını istediği konu “İş Sağlığı ve Güvenliği” oldu. Kendiliğinden güçlü biçimde “işyerinde demokrasi” kendini gösterdi.

  • Tüm fikirlerin duyulmasını sağlayan, kişisel değerleri ve inançları da sürece alan ve kararların azınlık görüşünü de dahil ederek alınmasına veren bir fasilitasyon yaklaşımı olan Derin Demokrasi’yi anlatan Payam Yüce, «Sessizlik kabul ediş demek değildir» dedi. Ve bu teknikten bahsetti.
  • İş Sağlığı ve Güvenliği oturumlarından birinde söz alan Av. Mehmet Uçum herşeyden önce «İnsan yönetimi, mümkün değildir. İnsan yönetilmez, yönlendirilir. Yönetim kelimesinin içinde otorite vardır, organik yapıda yönlendirme yapılır...» diyerek alıştığımız anlayışı eleştirdi.
  • Sıradışı reklamcı, yazar  Ateş İlyas Başsoy ise tüm konuşmasını birey merkezli topluma dayandırdı. Toplumun bir küçük örneği olarak da şirketlerde hatta ailelerde yansıtılması gereken bakış açılarını sıraladı. Herkesin “kendi” (iyelik eki olmadan “kendi”) olmaya izin veren Karnaval Şirketler’i tanımladı.
  • Benim konum ise doğrudan şirketlerin  içinde demokrasinin nasıl yerleşeceği üzerineydi.

İşyerinde Demokrasi deyince gözünüzün önüne bir seçim için oy vermek üzere sıraya girmiş çalışanlar gelebilir. Ayrıca, genel anlayışın aksine, örgütlenme özgürlüğü/sendikalaşma veya herkesin düşüncesini rahatça söyleyebilmesi de demokratik bir ortamın tek başına işaretleri  değildir.

İşyerinde Demokrasi, eşitlik, farklılıklara saygı, iletişim üzerine kurulabilir.İK Yöneticilerinin, kurumsal iç ve dış iletişimcilerin önünde, bu konuda çok büyük işler olmakla birlikte, farkında olmadan yaptıkları hatalar da var. Önümüzdeki birkaç ay bunları tartışalım mı?

Gelecek ay: İşyerinde Dempkrasi’yi baltalayan, iletişimle ilgili “bilinçsiz” hatalar.

 

İdil Türkmenoğlu Twitter hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın

Yasal Uyarı: halklailiskiler.com sitesinde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin tüm hakları halklailiskiler.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi herhangi bir içeriğin tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alınan içeriğin bir bölümü halklailiskiler.com’a link verilerek kullanılabilir.
Yorum Yazın

Yazarın Diğer Yazıları