Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön
SEKİZİNCİ RENK

Yakalarız sizi…

1 Aralık 2014 , Pazartesi 13:56
Yakalarız sizi…
suna@sekizincirenk.com.tr

Hocam artık sevilen kişi olmak için tüm ipuçlarını öğrendik, müşteriyi sevmesem de onunla ilgileniyormuş gibi yaparak onu kazanabilirim, değil mi?

Dün ki eğitimimde katılımcımdan gelen bu soru benim samimiyet sorgulamalarına girmeme ve bu yazının size ulaşmasına sebep oldu.

Kitabım, eğitimlerim, blog yazılarım kişinin kendini daha etkili ve ikna edici ifade edebilmesi için tavsiyelerle dolu. İşim bu. Giyimden duruşa, konuşmasından kokusuna… Etkileme sanatında ustalaşmak için adımlar, zor müşteriyle etkili iletişim, networking dedikleri sihirli sahne…

Her zaman kazanan etkiye sahip olmak mümkün mü? Aranan cevap bu.

Katılımcıma söylediğim gibi, yanlış. İpuçlarını kapıp, mış gibi yaparak kimseyi kazanamayız…İstisnası şu olabilir, müşteri yorgunsa, stress altındaysa, hastaysa, yani o kadar dikkatli bir gözlemci olmadığı bir anı yakaladıysanız belki evet… Ama  dedektörleri açıkken, mümkün değil.

Kişiyi gerçekten önemsemiyorsak, sevmediysek ve sevgi gösterilerine giriyorsak,  bu anlaşılır…Samimi değilsek, anlaşılır. Hepimiz anlarız. İnsan yaşam kalım makinesi… Tehlikeyi, uyumsuzluğu, samimiyetsizliği hatta yalanı anında yakalayan bir beden dili okur yazarı…

Bazen duyguları saklamaya çalışırız, kızgınlığımızı, kırgınlığımızı, belki biraz başarırız da… Ama esas duygu, bir an için bile olsa yüzümüzden geçer, anlık bir iz bırakır izleyenin zihninde…Belki adını koymak için yeterli ipucu değildir ama kişinin bilinçaltında birşeylerin yolunda olmadığına dair iz bırakır. Dolayısıyla sevimli görünmek için, ilgili görünmek için ne kadar çok kısayol kullanırsanız kullanın beden diliniz gerçek duyguları sızdırır…

Samimiyet esasıyla yola çıkmak lazım, bunu kabul ettikten sonra nasıl yol alırız?

Evrim psikologlarının da vurguladığı gibi, özellikle diğerleriyle sağlam ilişkiler ve işbirlikleri kurabilenler hayatta kalmayı ve çoğalmayı başarabilenler oluyor. Bunu en iyi yapanlarsa empati yeteneği en gelişmiş olanlar. Empatiyi devreye almanın en pratik ve güçlü yolu bir an için kendinizi o kişinin yerine koymak. Sadece düşünerek değil, hissederek. Bir kaç dakika için o kişi olmak nasıl bir deneyim olurdu? Neler hissettirirdi?

İlgilendiğinizi samimiyetle göstermek mi istiyorsunuz? Peki. Günümüzde en kısıtlı kaynaklarımızdan biri ne? Zaman… Birileri için zamanınızı ayırmak, onları dinlemek, onlarla olmak kadar onları önemsediğinizi hissettirecek başka ne var? Onları düşünmek, hatırlamak ve hatırladığınızı bildirmek…

Kelimelerden öte, samimiyeti beden diliyle de göstermek lazım. Gözlerini görmediğiniz birine güvenemediğinizi hissetiniz mi hiç? Göz teması bizim kültürümüzde de batı kültüründe de güven kazanmanın temelinde ama kültürlerarası farklılıklarda konu olabilir tabi. Çocukluğumuzdan bu yana yüz okuma konusunda gelişmisizdir. Daha bilimsel bir tanımla mikro ifadeleri ayırt edebilecek yetkinlikteyiz. Suratında anladım, bakışından anladım, sesinden anladım deriz ya hani…

Kısaca sızıntı yaparsınız, ve YAKALARIZ…

 

Suna Kabadayı Twitter hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın

Suna Kabadayı Instagram hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın

Suna Kabadayı Facebook hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın

Yasal Uyarı: halklailiskiler.com sitesinde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin tüm hakları halklailiskiler.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi herhangi bir içeriğin tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alınan içeriğin bir bölümü halklailiskiler.com’a link verilerek kullanılabilir.
Yorum Yazın

Yazarın Diğer Yazıları