Teknoloji dünyasının vizyoner liderlerinden Steve Jobs kansere karşı ikinci kez verdiği mücadeleyi bugün kaybederek hayata gözlerini yumdu. Steve Jobs dünyayı değiştiren inovasyonlarıyla ünlü Apple firmasının kurucu ortağıydı ve uzun süreler yöneticiliğini yapmıştı.
Teknoloji dünyasında bir ezber bozan olan Jobs, günlük hayatlarımızı kolaylaştıran teknolojileri geliştirip pazara sunabilmek için ölüm döşeğinde dahi çalışmasına rağmen, filantropiyle hiç uğraşmamıştı. Özellikle servetinin neredeyse tamamını yeryüzündeki sağlık problemlerinin çözümüne adamış olan Bill Gates ile karşılaştırıldığında Jobs’ın hiçbir hayırseverlik girişiminin bulunmaması, bazı kişilerce yadsınmış, Jobs’ın açgözlü bir kapitalist olduğunu iddia edenler olmuştu (Matt Mondok, Gates vs. Jobs: who is the good guy?)
İşin aslı, Job’ı tanıyanlar onu ruhani değerleri çok yüksek ve kendini insanlığa hizmet için adamış biri olarak tanımlar. Gerçekte Jobs 1980’lerde bir hayır kuruluşu açmış, ancak çok zaman alıcı ve uğraştırıcı bir iş olduğunu düşünerek kapatmıştı. Jobs’ın tercihi, yapmaktan zevk aldığı ve en iyi yapabildiği işin ekseninde hareket etmek ve sahip olduğu değerleri bu noktada buluşturmaktı. Apple’ın iş modelinde, ürünlerinde ve hatta mağazalarında dahi Jobs’ın sahip olduğu ve yansıtmaya çalıştığı felsefeyi görmek mümkün.
Örneğin Apple’ın New York’ta Beşinci Cadde üzerinde bulunan mağazası sizi büyük cam bir küpün içinde Apple’ın ünlü logosu “ısırılmış elma” ile karşılar. Logonun hemen altından döne döne aşağı doğru cam bir merdiven sizi ürünlerle buluşturur. Ürünlerden birini alıp yılanı andıran merdivenlerden tırmandığınızda siz de yasaklı elmadan bir ısırık almış ve yeryüzüyle buluşmuşsunuzdur artık.
Jobs hayırseverlik işinin çok zor ve zaman alıcı olduğunu söylemişti. Ancak, Jobs insanoğlunun yaşamını iyileştirmek ve kolaylaştırmak için canla başla çalıştı. “Biz bir teknoloji firmasıyız, teknoloji üretebilmek için de paraya ihtiyacımız var” derdi. Bununla birlikte yeni teknolojilerini A segmenti için değil, orta ve daha düşük gelir grubu için fiyatlandırmaya özen gösterirdi. Tedarikçilerle sıkı pazarlık yapıp, ürünün fiyatını aşağı çekmek için mümkün olan her yol denenirken, ürünlerin kalitesinden ve çevre etkisinden de asla taviz verilmezdi.
Üretimin gelişim, üretim, ambalajlama, nakliye, satış, kullanım, geri dönüşüm gibi tüm aşamalarında sürdürülebilirlik politikalarını hayata geçiren Apple tüm ürünlerinin enerji verimliliği yüksek ve toksik malzemelerden arındırılmış olmasını sağlayan sistemler kurmuştur. Bu politikanın anlaşılması ve sistemin yerleşmesi için tedarikçilere denetimler yapılmış ve 600.000’den fazla çalışana eğitimler uygulanmıştır. Ürün inovasyonunda olduğu gibi, çevre dostu teknolojiler ve tedarikçi sorumluluğu konularında da ilk taahhütte bulunan bir firma olarak sektördeki diğer firmalara örnek olmuştur.
Bir şirketin sosyal sorumluluğu öncelikli olarak içerden başlar anlayışına uygun hareket eden Apple firmasının vizyoner lideri Steve Jobs kapsayıcı ve sorumlu işletmecilik konusunda da vizyonerliğini göstermiş bir liderdi. Yapmaktan zevk aldığı ve en iyi yapabildiği işin sosyal ve çevresel etkilerini iyileştirme konusundaki gayretiyle onu hayırsever bir insan olarak hatırlayacağız. “Gelecek BULUT’ta derdi” Jobs. Bulutlara olan yolculuğu huzurlu geçsin.
