Bir Global Girişimcilik Haftası’nı (GGH) daha geride bıraktık. Haftanın kutlandığı 140 ülkede 24,000’den fazla kurum 33,846 etkinlik düzenledi. Yaklaşık 7 buçuk milyon kişinin takip ettiği düşünülen GGH 2007 yılında Kauffman Vakfı ve İngiltere eski başkanı Gordon Brown tarafından başlatıldı ve sadece 6 yıl içinde hacimli bir kapsama ulaştı. 2009 yılında Endeavor Türkiye’nin çabalarıyla ülkemizde de başlatılan kutlamalar kapsamında bu yıl Türkiye’de 95 farklı kurum tarafından toplamda 194 etkinlik düzenlendi. Geçtiğimiz yıl, Türkiye’nin Global Girişimcilik Kongresi tarafından “yılın ülkesi” ödülünü kazandığını da belirteyim.
Kutlama kapsamında düzenlenen etkinlikler sırasında deneyimler paylaşıldı, yarışmalar yapıldı, ihtiyaçlar tartışıldı, planlar yapıldı ve önemli temennilerde bulunuldu. Benim de temennim, bundan sonra etkinliklerin tüm yıla yayılması ve GGH’nın yürütülen çalışmaların sonuçlarının açıklandığı, raporların paylaşıldığı ve katılımcılar arasında yoğun görüş alışverişinin yapıldığı bir hafta şeklinde değerlendirilmesidir. Tüm paydaşların GGH çerçevesi içinde çalışmalarına ara vermeden devam etmesini umuyorum.
Bizim de Küresel Girişimcilik Merkezi olarak “Sürdürülebilir Girişimcilik” konsepti içinde yürüttüğümüz çalışmalar sırasında katıldığım panel ve toplantılarda not aldığım birkaç özlü sözü sizinle paylaşmak istiyorum:
- Hızlı yol almak istiyorsan kendin yap, uzun yol almak istiyorsan birlikte yap.
- Girişimci en son kendi maaşını öder.
- Girişimcinin sırrı, hiç kimsenin bilmediğini bilmektir.
- Eski köye yeni adet getir.
- Elinin hamuruyla erkek işine karış.
- Risk alarak her zaman kazanırsın. Başarısız olursan da deneyim kazanırsın.
- Başlamak için kusursuz olmak zorunda değilsin, ama kusursuz olmak için başlamak zorundasın.
Son olarak bir fıkra ile bitirmek istiyorum:
Birgün Temel bir Rus ve bir Amerikalı bilim adamıyla toplantı yapıyormuş. Herkes araştırmasını anlatmaya başlamış.
Rus bilim adamı demiş ki: “Biz toprağın 100 metre altına kadar kazdık, bakır kablo hatları bulduk. Bu durum, atalarımızın bundan 1000-1500 yıl önce telefon benzeri iletişim teknolojisini kullandıklarını gösterir.”
Bunun üzerine Amerikalı bilim adamı: “Biz de toprağın 200 metre altına kadar kazdık, fiberoptik kablo bulduk. Bu durum bizim atalarımızın bundan 2000-3000 yıl önce sayısal iletişim teknolojisine sahip olduğunu açıklar” der.
Sıra Temel’e gelir ve der ki:
“Biz de toprağın 500 metre altına kadar kazdık ve hiç birşey bulamadık. Bu durum bizim ataların bundan 4000-5000 yıl önce kablosuz iletişime sahip olduğunu gösterir.”
Hansın Doğan Twitter hesabına ulaşmak için tıklayın
Hansın Doğan LinkedIn hesabına ulaşmak için tıklayın
