Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön

Türkiye'yi anlama kılavuzu

18 Eylül 2012 , Salı 13:08
Türkiye'yi anlama kılavuzu

Medya

  • TV izleme alışkanlıkları
  • Favori TV programları
  • İnternet yasakları

Hangi mecra?

T ürkiye’de herkes TV izliyor. Gazete okuyanların oranı (hiç okumuyorum diyenleri dışarıda bırakırsak) ise %72. Buna vapurda otobüste yan koltuktakinin gazetesine göz atmalar, dayanamayıp sayfanın köşesini kendine doğru kıvırmak suretiyle köşe yazısını okumalar, yüz bulunursa “ekine bakabilir miyim?” diyerek ortak çıkmalar dahil mi bilmiyoruz.

Farklı sıklıklarla da olsa radyo dinleyenler nüfusun %71’ini oluşturuyor. Bu oran dergi için %49’larda. Mecraları her gün takip edenlere baktığımızda enteresan bir tablo görüyoruz. Gazeteyi her gün takip edenlerin oranı %18 iken, radyo için bu oran % 21, dergi için ise %2.

Ne İzlersen O’sun!

İtiraf ediyorum yerli dizi izleyicisiyim. Bu bağlamda Türkiye’nin %62’si ile hemfikirim. Ayrıca kocası hafta içi eve geç gelen “şanslı” kadınlardan biriyim. Neden? Çünkü çocuklar uyuduktan sonra (tamamen mesleki gelişim açısından) televizyona sarılıyorum.

Muppet Show eleştirmenleri gibi (dizilerin çekimlerine, müziğine, oyunculuklara hitaben yaptığı “uzman” görüşleri ile) kafa ütüleyecek kocam olmadan rahat rahat dizi izliyorum. Asla canlı yayınla senkronize olmadan, (zira haftada 4-5 dizim var), üçer saatimi veremeyeceğime göre, kaydedip öyle izliyorum dizileri; Büyük bölümünü de en az x8 ile.

Evet çünkü hülyalı bakışlara, telefon tuşlarının tamamına basmalara filan tahammül edemiyorum. Kocam eve geldiğinde ben dizimi izlemiş üstelik tüm kanıtları silmiş oluyorum. Woody Allen, hızlı okuma kursunda Tolstoy’un “Savaş ve Barış”ını okumuş da “Olay Rusya’da geçiyordu” demiş. Benimki biraz o hesap, ama etkin zaman yönetimi bu kadarına izin veriyor, ne yapalım.

Diziler, genel nüfusun en fazla meylettiği ikinci, kadınların ise en çok tercih ettiği program tipi. Türkiye’deki 14 yaş üstü bireylerin izlemekten en çok “hoşlandığı program tipi” %65 ile haberler ve haber programları. Erkekler için bu oran %73.

Haberleri %41 ile şans-bilgi-zeka yarışmaları izliyor., Onu da %38 ile belgeseller takip ediyor. Acaba “sel” gibi “belge”lerin havada uçuştuğu ve insanımızın vahşi doğasını en iyi yansıtan programlar olması sebebiyle tartışma programları veya haberler, halkımızın gözünde belgesel ile karışıyor mu diye düşünmeden edemiyorum. Bu bir mesaj mı?

Çoktan Seçmeli mi Seçmemeli mi?

Herkes benim gibi ne izleyeceğine önceden karar vermiş olmuyor. Örneğin, TV ile normalde işi olmayan, bana göre daha rafine takılan kocamı arada bir de olsa istisnasız tuhaf şeyleri izlerken yakalıyorum. Bu bazen bir kunduzun hayatta kalma savaşı oluyor, bir gün de açık deniz yelken yarışları.

Seneler önce de tek seyrettiği program, yarışmacıların bir arabaya elini dayadığı ve dayanabildiği kadar dokunmaya devam ettiği (2 gün), sona kalanın kazandığı, “Dokunsana” adlı dünyanın (kanımca) en seyirlik olmayan yarışmasıydı. Oradan pay biçin.

Babam için ise, misafirlikte dahi televizyonun açık olmaması bir handikaptır, sohbet olmuyor dediğimizde, “Canım, oradan bir konu alırız onu tartışırız” diye savunuyor bir de.

Uygun bir zamanda bunun misafirliğe gittiğimiz veya çağırdığımız insanlar tarafından “sohbetinize de doyum olmuyor!” şeklinde algılanma ihtimalini tekrar hatırlatmak gerek.

Konumuza dönersek, “Türkiye’yi Anlama Kılavuzu” çalışmamıza katılan yaklaşık 16 bin kişinin %48’i önceden ne izleyeceğini bildiğini beyan etmiş. Bu kadar çok televizyon izlendiğine göre, vatani görev bilinciyle TV karşısında saatler geçiriliyor diyebilir miyiz?

Sansürcü Bir Millet miyiz?

Bizim için her konuda “ahlaklı” olmak önemlidir. Her fırsatta bunu belirtir, buna inanırız. Dizilerle ilgili yürüttüğümüz bir proje dahilindeki bir grup tartışmasında, genç erkeklerden oluşan bir grubun tamamına göre ideal bir dizi, Türk örf ve adetlerine ve aile yaşamına uygun olmalı ve şiddet içermemeliydi. Aynı kişiler, en beğendiği dizilerin başında Aşk-ı Memnu ve Kurtlar Vadisini sayınca, kendi kendileriyle çeliştiklerinin şaşırarak ayırdına vardılar.

Bu kendini keşfetme deneyiminden geçmemiş niceleri için durum devam ediyor. Türkiye’de “değerlerimize zararlı medya içeriği yasaklanabilir” diyenlerin oranı %60. Bunun uygun olmadığını düşünenlerin oranı %15. Bazı internet sayfalarının kapatılabileceğini savunanların oranı %61: Bunun uygun olmadığını düşünenlerin oranı yine %15.

Yani bahsettiğimiz tutum genele sirayet etmiş vaziyette, çelişkileriyle yüzleşmeden samimiyetle bunu savunmaya devam etmekteler. Her tür sansüre karşı da galiba aynı %15 bayrak açıyor.

Yaprak Aykan

Ipsos KMG, Medya Araştırmalar Genel Müdürü

  • TV izleme sıklığı

Araştırma sonuçları Türkiye’de insanların medya kullanımı hakkında da ilginç veriler ortaya koyuyor. Toplumun %84’ü her gün televizyon izlerken %6'sı haftada bir ve %7'si ayda birden daha nadir televizyon izliyor. Toplumun %21'i her gün radyo dinlerken, %18'i haftada bir, %13'ü ayda birden daha nadir ve %29'u hiç dinlemiyor. Her gün gazete okuyanların oranı ise %18’e düşerken, haftada bir okuyanların oranı %12, ayda birdan daha nadir okuyanların oranı %32 ve hiç okumayanların oranı %28.

  • Hangi TV programlarını izlemekten hoşlanıyorsunuz?

Haberler ve haber programları televizyonda izlemekten en çok hoşlanılan program türü. Türkiye genelinde insanların %65’i haberler ve haber programlarını izlemekten hoşlandığını ifade ederken, bu oran yerli diziler için %62, yarışmalar şans-bilgi-zeka yarışmaları için %41 olarak tespit ediliyor.

Erkeklerin %72’si haber ve haber programlarını izlemekten hoşlandığını belirtirken, %46’sı yerli dizileri izlemekten, %46'sı da yarışmaları izlemekten hoşlanıyor. Öte yandan kadın­ların ise %77’si yerli dizi izlemekten hoşlanırken, haberler ve haber prog­ramlarını izlemekten hoşlanan kadınların oranı %57, yarışma izleyen kadınların oranı ise %44 olarak tespit ediliyor.

  • İzleyecek bir şey yoksa TV'de karşıma ne çıkarsa izlerim

Erkeklerin %40’ı, kadınların ise %38’i izleyecek bir şey bulamadıklarında televizyonda karşılarına ne çıkarsa izliyorlar. İzleyecek bir şey bulamadıklarında karşılarına ne çıkarsa izleme oranının en yüksek olduğu SES grubu ise DE (%45). AB grubunda %28, C1 grubunda %36, C2 grubunda %42.

  • TV'nin başıma oturmadan ne izleyeceğime karar veririm

Kadınların %50’si erkeklerin de %48'i televizyonun başına oturmadan ne izleyeceğine karar veriyor. Yüksek SES gruplarında televizyonun başına oturduğunda ne izleyeceğini bilenlerin oranının daha yüksek olduğu görülüyor. Bu oran AB'de %52, C1'de %51, C2'de %48 ve DE'de %45.

  • Değerlerimize aykırı medya içeriği yasaklanabilir

Nüfusun %60’ı değerlerimize zararlı medya içeriğinin yasaklanabileceği görüşünü taşıyor. 14 - 17 yaş aralığında %54, 18 - 24 yaş aralığında %57, 25 - 34 yaş aralığında %62, 35 - 44 yaş aralığında %61 ve 45 yaş üstündekilerin %62’si bu fikri onaylıyor.

  • Bazı internet sayfalarının kapatılması doğru

Toplumun %61’i “bazı internet sayfalarının kapatılmasını doğru buluyorum” ifadesine katılıyor. 14 - 17 yaş aralığının %64'ü, 18 - 24 yaş aralığının %63'ü, 25 - 34 yaş aralığının %67'si, 35 - 44 yaş aralığının %71'i ve 45 yaş üstündekilerin %62’si bu fikre katılıyor.

Yasal Uyarı: halklailiskiler.com sitesinde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin tüm hakları halklailiskiler.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi herhangi bir içeriğin tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alınan içeriğin bir bölümü halklailiskiler.com’a link verilerek kullanılabilir.
Medya
PDF
Yorumlar
kısmer / 1 Aralık 2019 , Pazar 15:24
kıvırcık saçlıyım ve 3 ablamın saçıda kıvırcık
1.93 / 14 Ekim 2017 , Cumartesi 00:50
15 yaşındayım 1.93 üm boy olayı doğru
Yorum Yazın