Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön

Ali Saydam; "Halkla ilişkiler bir ikna aracıdır"

9 Temmuz 2012 , Pazartesi 10:37
Ali Saydam; "Halkla ilişkiler bir ikna aracıdır"

Ali Saydam; "Kriz en kolay öğrenilecek şeydir"

Krize geldiğimizde ne oluyor durum?

AS: Walla şöyle, kriz en kolay öğrenilecek şeydir. Kitabı açın 2 sayfa, hatta 1 sayfa. Salim Kadıbeşegil’in kitabının 2 sayfası öyle, gerisi vaka analizi. Çok basit ama uygulaması zor. Birinci ne yapacaksın? 1) Hasar tespit edeceksin, 2) Sözcüğü belirle, 3) Kriz masası oluştur, 4) Tazmin et, hasarı tasvir et 5) Sürekli bilgilendir 6) O bilgilendirme sürecine sonuna kadar, soğuyana kadar devam ettir, krizin gelişme ve soğuma aşamasını izle, ders al. Al bitti 2 sayfa. Ama maharet bunu uygulamakta.  Bak zayıflamak gerektiğini, toplu olmanın hasarlandırıcı olduğunu gayet iyi biliyoruz. Buna rağmen gördünüz gibi Allah sağlığımızı bozmasın ama kilomuz yerinde. Yani şunu ifade etmek istiyorum, bilmekle yapmak arasında çok büyük fark var, 2 sayfalık şeyi kriz yönetiminde biliyor olmak, yapabiliyor olmak anlamına gelmiyor.

Ali Saydam; "Bir yerde hasar varsa kriz vardır ve yönetilmesi gerekir"

Ama bir krizde kuruluşta bir iletişim veya halkla ilişkiler yöneticisi yoksa?

AS: Yoksa, bunu görüyoruz zaten. O yüzden kriz yönetilemedi, kriz olduğu anlaşılmadı. Bir yerde hasar varsa kriz vardır. En basit yöntemi budur bu işin. Bu hasar manevi de olabilir maddi de olabilir, hasar varsa mutlaka kriz vardır ve yönetilmesi gerekir. Bu kadar basit ama değdim gibi hayata geçirmesi zordur.

Ali Saydam; " Konu yönetimi ile ajanda yönetimi ve gündem oluşturma kendi içinde bir uyum içinde yönetilmesi lazım"

Günümüzde en önemli konulardan bir tanesi gündem yönetimi. Gündem yönetiminin birkaç sırrı var mı sizce?

AS: Var. Şimdi 2  şey birbirine karıştırılıyor, ajanda oluşturmak ve gündemi yönetmek, ikisi bir ve bir de konu yönetimi. Yani gündem yönetimiyle konu yönetimi aynı gibi algılanıyor aradaki fark anlaşılmıyor. Eğer konu yönetimini beceremiyorsanız, ajanda yönetimini becermeniz mümkün değildir.

Neye çok benzediğine dair örnek veriyorum, eğer kurumsal vatandaşlık görevini, kurumsal vatandaşlık meselesini halledememişseniz, kurumsal sosyal sorumluluk alanına yatırdığınız her para aleyhinize çalışabilir. Şöyle ifade edelim, kurumsal vatandaşlık nedir, vergini vereceksin, kaçırmayacaksın, 17- 18 yaşından küçük çocuk çalıştırmayacaksın, çalıştırıyorsan bile onu eğitim bağlamında çalıştıracaksın, çalışanların haklarını koruyacaksın, mobbing yapmayacaksın, cinsel taciz uygulamayacaksın vs. Bunları yerine getirmiyorsun, çevreyi kirletiyorsun, vergini ödemiyorsun her türlü devlet borcun var, harcın var, kurumsal vatandaşlığı halledememişin ama dönüyorsun öbür tarafta, ramazanda çorba dağıtıyorsun. Bu tam tersine tepebilir. Aynı şekilde, konu yönetiminde mesela şu x şirket iletişim konusuna, sağlık konusuna, kültür ve sanat konusuna odaklanmıştır, bu meselelere sahip çıkmaktadır gibi bir algınız yoksa dönüp yurt dışında birini getirip konuşmacı yapmanın hiç bir anlamı yoktur. Yani ajandayı oluşturmaya çalışın. Eğer siz sağlık, kültür, eğitim konusunda bir odağınız yoksa dönüp o alanda birdenbire aklınıza esip 10 yıl 20 yıl nedeniyle dışarıdan bir konuk getirip konuşturmanız, ondan sonra da medyada ve dünyada algıyı yönetiyor olduğunuz zannetmeniz çok yanlıştır.

O yüzden konu yönetimi ile ajanda yönetimi ve gündem oluşturma kendi içinde bir uyum içinde yönetilmesi lazım. Tıpkı kurumsal sosyal sorumlulukla, kurumsal vatandaşlığın olduğu gibi.

Yasal Uyarı: halklailiskiler.com sitesinde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin tüm hakları halklailiskiler.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi herhangi bir içeriğin tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alınan içeriğin bir bölümü halklailiskiler.com’a link verilerek kullanılabilir.
Medya
GALERİ
VİDEO İZLE
Yorum Yazın