Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön

Günseli Ocakoğlu; “Gazetecilik dediğiniz şey, öne doğru gitmektir ve herkese öncülük etmektir”

28 Aralık 2011 , Çarşamba 11:03
Günseli Ocakoğlu; “Gazetecilik dediğiniz şey, öne doğru gitmektir ve herkese öncülük etmektir”

Günseli Ocakoğlu; “Halkla ilişkiler ya da gazetecilik alanında yürümek isteyen gençlerin mutlaka var olan eğitimin dışında kendilerine yatırım yapmaları gerek”

Gelelim gençlere. Gençler ne yapsınlar, nasıl başarılı olacaklar? Hem gazetecilikte hem iletişim alanında hem de iş dünyasında. Biz iş dünyasının birer üyeleriyiz.

GO: Her okuldan mezun olanın başarılı olmasını bekleyemeyiz. Çünkü çocukların, gençlerin hayattan beklentileri, kendilerinden beklentileri, performansları, bu konuda verecekleri çaba ve emek birbirinden farklıdır. Dolayısıyla her çocuğun, her gencin, her mezunun başarılı olacağını beklemek çok doğru olmaz. Acı da olsa bunu söylemek durumundayım. Ayrıca bizim mesleklerimiz, hem gazetecilik hem halkla ilişkiler alanı başka bir dokuyu beraberinde getirir. Bizler meraklı insanlarız, bizler öğrenmeyi seven insanlarız, biz öğrendiklerini paylaşmayı da severiz, biz gördüğünde heyecan duyan insanlarız. Bu her iki taraf içinde geçerlidir.

Bizler iyi iletişimciyiz, bizler öğrenmek için çaba, para ve emek harcayan insanlarız. Dolayısıyla halkla ilişkiler ya da gazetecilik alanında yürümek isteyen gençlerin mutlaka ve mutlaka var olan eğitimin dışında kendilerine yatırım yapmaları gerektiğini söylüyorum. Yani eşitlerinin arasından farklılaşabilmesi için okul çağlarından, o sıralardayken yola çıkmış olmaları ve okul bittiğinde de olgunlaşmaları gerek. Bunun için de önlerine çıkan her fırsatı değerlendirmeliler, staj yapmalılar, meselelere asılmalılar, ret cevabı alsalar bile mutlaka çaba göstermeliler orada olmak için. Dolayısıyla da çok çalışmaları gerektiğini düşünüyorum.

Ben hala, bakın işte Marketing Türkiye’nin Genel Yayın Yönetmeniyim, Zaman Gazetesi ekonomi yazarıyım, pek çok mecrayı yönetiyorum ama hala öğreniyorum ve öğrenmekten keyif alıyorum. En az benim kadar heyecanlı olmaları gerek, öğrendikleri gördükleri şeyden, heyecan duymaları gerek. Bunu yapanlar başaracak,  yapmayanlar, yapmak istemeyenler başka bir mecraya, başka bir yöne dönenler bizim sektörümüzde olamayacaklar. Gelecek günler daha zor, bugünden daha zor. Şimdi artık herkes kendisini ortaya koyabilecek durumda. Açıkçası bilmekte yetmiyor. Pek çok şeyi pek çok bileşeni bir arada ortaya koymakta fayda var. Biraz önce de söylediğim gibi heyecan duyacak, öğrenmekten keyif alacak ama bunu paylaşmayı, paylaşma yöntemini de bilecek. Bunların hepsi bir arada olduğu zaman başarısız olmaları söz konusu bile olamaz.

Günseli Ocakoğlu; “Pazarlama bir bölüm, ürünü var edene kadar yapılması gerekli olanlar, iletişim ise bu toplumlara duyurulduğu anda başlar”

Pazarlama iletişimi dediniz. Sizin sektördeki yeriniz nedir? Bir de pazarlama iletişimini nasıl görüyorsunuz? 

GO: Biz dergimizi konumlarken, daha 10 yıl önce bütünleşik pazarlama tanımı çok fazla ifade edilmezken, bu kavramı fark etmiş, dergimizin başına da, ismimizin başına da bütünleşik pazarlamada Marketin Türkiye demiştik. Çünkü o güne kadar pazarlama dediğinizde insanların aklına sadece reklam geliyordu. Oysa ben hem aldığım eğitim hem öğrendiklerimle pazarlama iletişiminin içerisinde pek çok disiplinin olduğunu görmüş ve halkla ilişkileri de bu bileşenlerden bir tanesi olarak dergime taşımaya karar vermiştim. En baştan itibaren de bakarsanız ilk sayılarımıza, halkla ilişkiler alanında haberlerimiz var, ajansların yaptığı faaliyetler var. Kurumsal iletişimciler, reklamcıların ötesinde yani şirketlerin pazarlama yöneticilerinin reklam ayağına bakanların ötesinde kurumsal iletişimcileri de dergimize taşıdığımızı göreceksiniz. Dolayısıyla da biz bunu 10 yıl önce fark edip bir biçimiyle dergimize monte etmiştik.

Günseli Ocakoğlu; “Pazarlama iletişimi, iletişime başlamadan önce, bir pazar araştırmasıyla başlar”

Nasıl görüyorum? Pazarlama iletişimi aslında pazarlamanın bütününden söz etmek lazım. Bana göre iletişime başlamadan önce, bir pazar araştırmasıyla başlar ki, çok küçük paralara yapılıyor ama mutlaka yapılması lazım ama maalesef ülkemizde pazar araştırması yapılmadan sektörlere giriliyor ve doğru yatırımlar yapılmıyor. 5 milyon dolarlık bir yatırım yapılıp 5 bin TL’lik bir araştırmayı yapmayan insanlar işe giriyorlar. Süreçte işler bitip, özgün bir ürün var ettikten sonra reklama geçilmesi lazım ki dağıtım yapılmış olması gerekiyor. İşte o an yani reklamla birlikte halkla ilişkiler çalışmalarının, duyurum çalışmalarının yapılmış olması lazım.

Pazarlama bir bölüm, yani ürünü var edene kadar yapılması gerekli olanlar, iletişim ise bu toplumlara duyurulduğu anda başlar. Dolayısıyla iletişim bana göre işin en önemli parçası. Ürünü herkes üretebilir ama bunun iletişimini doğru yapmadığınız takdirde kim nereden sizi bilecek? Şöyle diyor yurtdışında insanlar, bir sunumda dinlemiştim, çok büyük bir şirketin CEO’su söylemişti; “Ben reklamlara bir haber diye bakarım. Çünkü onlar bana her şeyden önce bir yerde bir şeyin yapıldığını, yeni bir şeyin olduğunu söyler ve ben onu haber gibi görürüm. Biz de haberi, beraberinde reklamı, yeni bir şey öğrenmek ve dünyadaki trendleri görmek üzere değerlendirmeliyiz”. Bana göre iletişim alanı böyle bir şey.

Yasal Uyarı: halklailiskiler.com sitesinde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin tüm hakları halklailiskiler.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi herhangi bir içeriğin tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alınan içeriğin bir bölümü halklailiskiler.com’a link verilerek kullanılabilir.
Medya
GALERİ
VİDEO İZLE
Yorum Yazın