Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön
  • Anasayfa >
  • İLETİŞİM SOHBETLERİ >
  • Gonca Karakaş; “Halkla ilişkiler hizmeti, kurumu veya şahsı çok iyi anlayıp, hedef kitleleri ile arasında güven bağı oluşturmaktır.”

Gonca Karakaş; “Halkla ilişkiler hizmeti, kurumu veya şahsı çok iyi anlayıp, hedef kitleleri ile arasında güven bağı oluşturmaktır.”

10 Ekim 2011 , Pazartesi 12:49
Gonca Karakaş; “Halkla ilişkiler hizmeti, kurumu veya şahsı çok iyi anlayıp, hedef kitleleri ile arasında güven bağı oluşturmaktır.”

“Halkla ilişkiler ve multimedya arasında hiçbir kopukluk yaşanmamalı”

Bugünümüze gelelim, çok fazla sosyal medya ile ilgiliyiz, artık sürekli sosyal medya hepimizin gündemini meşgul eder durumda ve sosyal medyayı yönetme telaşı içindeyiz. Sizce sosyal medya nedir, nasıl yöneteceğiz, halkla ilişkiler bunun neresinde?

GK: Halkla ilişkiler, sosyal medyanın her yerinde. Biz yabancı ortağımızın da sosyal medyada dünyanın en aktif ajansı olmasından dolayı, burada, Türkiye’de kurulmuş ilk multimedya ajansıyız.

Ben halkla ilişkiler ve multimedya arasında hiçbir kopukluk yaşanmaması gerektiğini düşünüyorum. Mesela şirketlerin sosyal medya ajansları, halkla ilişkiler ajansları olması bile bir yerde bana zorlanılacak bir faktör gibi geliyor. İki ajansla çalışmayı tercih edenlerin, bu ikisini, ki reklamda bunun içinde, bence bütünsel olarak bakıp iç içe geçen mekanizmalar olarak görmesi gerekiyor. Yoksa Konvansiyonel medya için iletişim planı, sosyal medya için iletişim planı gibi iki tane plan yapmak nasıl mümkün değilse, nasıl ki iletişim tek sesli olması gerektiğini senelerdir söylüyorsak, ve reklam ve iletişimin birbirinden kopuk olması, kendinizi doğru anlatmak için bir bütünlük sağlamak zorunda. Bu sebeple sosyal medyayı da hayatımızın her geçen günü yeni modülleriyle anlamak çok önemli.

Bir gerçeklik var ki, sosyal medyayı çok iyi öğrenmek zorundayız, onu çok iyi entegre etmek zorundayız. Ben Twitter’ı üç senedir dinliyorum. Twitter Türkiye’de bu kadar aktif kullanılmadan önce, yani iki sene önce, Twitter’ı anlattığımız zaman hiç kimse bizim ne konuştuğumuzun farkında değildi. O kadar hızlı, o kadar dinamik geçiyor ki süreçler şimdi televizyonda, Twitter’dan bir alıntı yapmayan  bir haber programı yok ki. Bunlar bu kadar iç içe geçmişken bizim bunu farklı farklı mekanizmalarla yönetmeye çalışmamız çokta mantıklı gözükmüyor bana.

 “Her mesleğin kendi içinde dinamikleri var”

Meslek etiği konusunda ne dersiniz?

GK: Meslek etiği konusunda denecek çok şey var fakat baktığımız zaman her mesleğin kendi içinde dinamikleri var. Meslek etiğinin sınırlarını çizmek çok zor, her konuda olduğu gibi, çok ince bir çizgi var. Çok etik bir problemi olmayan bir şeye başka bir yönden, başka bir açıdan gözlemlediğiniz zaman çok etik dışı bir şey olabiliyor.

Etikte sürekli tartışılan konular, medya ve iletişim danışmanları ilişkisi. Ben konunun gereğinden fazla büyütüldüğünü düşünüyorum. Her sektörde mesleğini gereği gibi yapmayan ve farklı yönlerden destek alan insanlar olabilir, bizim sektörümüzde de vardır. Bunlar istisnadır ve bunların sürekli gündem oluşturması bence sektörümüz adına bize negatif algılamalar getirmektedir ve sektörümüzün itibarını sarsmaktadır.

Bu sektörde çalışıp aynı zamanda medyada bu konuda görüş bildirilmesini hiç etik bulmuyorum bunu baştan beri söylüyorum. Tabii ki burada çok yönlü çalışmalar olabilir; hem iletişim danışmanı olabilirsiniz hem sinema yazarı olabilirsiniz, gündem yazabilirsiniz, farklı konularda çalışabilirsiniz. Bana göre en etik dışı olan konu; hem bu sektörde olup hem bu sektörle ilgili algıyı değiştirebilecek şekilde yorum yapmak. O çizgilerin düzenlenmesi gerekiyor. Bunlara etik dışı derken yanlış da anlaşılmak istemiyorum, aslında o ince çizgileri kimsenin mesleki itibarına, kimsenin iş yapış şekline veya birbirine zarar vermeyecek şekilde olması lazım.

Çok yeni ve küçük bir sektörüz, birbirini kucaklaması ve bu sektörün yeni ajanslarını da, bizlerden çıkan ajansları da kucaklıyor olmamız lazım. Onlara da doğru yolu gösteriyor olmamız lazım. Mesleğe girişin zorlaştırılması için bir takım konuşmalar yapılıyor, öyle bir şey olmasın, “herkes, önüne gelen iletişim şirketi kuramasın” şeklinde görüşten yana değilim, nasıl ki dünyada da her isteyen reklam ajansı kurabiliyorsa ve kendi iletişimini yapabiliyorsa, bence burada da, alıcısı olduğu sürece, böyle olmalı. Biz doktorluk yapmıyoruz. Sonuçta sektörümüze ne kadar çok zenginlik kazandırabilirsek, ne kadar çok iyi iş olursa, hepsini ne kadar doğru yönetebilirsek, onlara ne kadar güzel örnek olabilirsek etik kurallar dediğimiz şeyleri ne kadar iyi içselleştirebilirsek sektör olarak o kadar iyi, daha güzel günler bekleyecek bizi.

Yasal Uyarı: halklailiskiler.com sitesinde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin tüm hakları halklailiskiler.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi herhangi bir içeriğin tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alınan içeriğin bir bölümü halklailiskiler.com’a link verilerek kullanılabilir.
Medya
GALERİ
VİDEO İZLE
Yorum Yazın