Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön
  • Anasayfa >
  • İLETİŞİM SOHBETLERİ >
  • Gonca Karakaş; “Halkla ilişkiler hizmeti, kurumu veya şahsı çok iyi anlayıp, hedef kitleleri ile arasında güven bağı oluşturmaktır.”

Gonca Karakaş; “Halkla ilişkiler hizmeti, kurumu veya şahsı çok iyi anlayıp, hedef kitleleri ile arasında güven bağı oluşturmaktır.”

10 Ekim 2011 , Pazartesi 12:49
Gonca Karakaş; “Halkla ilişkiler hizmeti, kurumu veya şahsı çok iyi anlayıp, hedef kitleleri ile arasında güven bağı oluşturmaktır.”

“Kurumsal iletişim bir kurumun duruşudur”

Kurumsal iletişim anlamında neler söylemek istersiniz, kurumsal iletişim bir kurum için neyi ifade eder?

GK: Kurumsal İletişim bir kurumun duruşudur. Dışarıya, kendi içinde, hatta firma çalışanları dışında, kendi kendine baktığı zaman, o kurumsal duruşunun doğru ifade edip etmediğidir.

Kurumsal iletişimi krize bağladığımız zaman nasıl bir ilişki ortaya çıkıyor?

GK: Kriz iletişimi kurumsal iletişimin zaten bir alt başlığı. Lider iletişimi de kurumsal iletişimin bir alt başlığı. Bu yönden baktığınız zaman liderinden ve kriz iletişimden bağımsız, bir kurum imajı ve iletişimi düşünülemez.

İtibar da değil mi?

GK: İtibar bunların hepsi. Alt başlıkları çoğaltabiliriz, sponsorluk iletişimi de gündem yönetimi de bunun bir alt başlığı. Kurum iletişimi yapabileceğimiz en kapsamlı tanım. O kurumun nasıl durduğunu, nasıl baktığını, kamuoyuna kendini nasıl tanıttığını, kamuoyuna, çalışanlarına, yatırımcılarına kendini nasıl gösterdiğinin bir süreci.

Mesleğimizle ilgili ifadeler süreç içinde değişiyor mu? Dönemsel olarak farklı unvanlar mı alıyorlar?

GK: Şirketlerin de ürünlerin de hepimizin hedef kitle tarafından doğru algılanmaya, güven ve takdire ihtiyacı var. Bana bir şirket güven duyacak ki benim hizmetimi almak isteyecek, aynı şekilde bir tuvalet kokusu üreticisi de o ürününe güvenecek ki müşteri herhangi bir ürünü değil onun ürününü seçecek, bununda alt başlığını oluşturan çok şey var. Her geçen gün yeni medyalar yeni mediumlar ortaya çıkıyor, değişik hedef kitlelere ulaşmak için bu konuda uzman arkadaşların olması, tabi ki o gruplarla iletişimin daha farklı ve etkin olmasına neden oluyor.

“Müşteriyi veya ürünü ne kadar doğru tanırsanız ve ne kadar işe hâkim olursanız, onu yansıtmakta da o kadar az zorlanırsınız.”

Bir ajans bir kurumla nasıl çalışır, nedir bunun temel standartları? Kısaca bir kurum, hizmet alacağı iletişim ajansını nasıl ve hangi kriterlerle seçmeli?

GK: Birincisi bence tabi ki çalışan kadrosu. Bütün ajanslara bakın, her ajansın belli bir seviyenin üzerinde, kalibrenin üzerinde ekiplerle çalıştığını görüyorum, göreceksiniz. Ama sonuçta seçimde frekans ve aynı dili konuşmak bence çok önemli bir kriter. Sektöründe uzmanlık, uzmanlık gerektiren bir sektörde demeyeceğim çünkü her sektörün kendine has uzmanlıkları var artık, orada tecrübeli olup olmaması, geçmiş tecrübeleri çok önemli. Bir de yaklaşım; karşılıklı uzun vadeli yaklaşımlarla mı değerlendirilmek isteniyor veya bir ürün bazında bir lansman yapıp, onu en doğru lansmanı yapıp çıkacak şirketi mi arıyor? Herkesin önceliklerinin işe bakış açısının, iletişime bakış açısının uyumlu olması lazım ki uzun soluklu ajans ve müşteri birliktelikleri olabilsin.   

Yöneticiyle ajans yöneticisinin işbirliği veya ajans yöneticisinin kuruluş hakkındaki her şeyi bilip bilmemesi, tamamen olayı kavraması, projelerin içinde yer alıp almaması konusunda ne söylemek istersiniz?

GK: Her konuda olduğu gibi burada da ne kadar yakın ve şeffaf çalışılırsa, doğru algıladığınız bir ürünü ne kadar yakından tanırsanız, o ürünü daha iyi yansıtabiliriniz. Farklı görüşler de var; bu yaptığımız işle de ilgili. Ben hep “olduğun gibi görün” bir insan olduğum için müşteriyi veya ürünü ne kadar doğru tanırsanız ve ne kadar işe hâkim olursanız, onu yansıtmakta da o kadar az zorlanırsınız.

Tabii bizim işimiz yine avukatlık gibi değil, suçluyu savunmak vesaire sorumlu değiliz, biz gurur ve güven duyacağımız markalarla, çalışmayı tercih ediyoruz. O yüzden doğrusunu yansıtmakta bir sorun yaşamıyoruz. Fakat bu ajansın bakış açısıyla da ilgili, olmayan bir şeyi öyleymiş gibi, güven duyulmaması gereken bir markayı güvenliymiş gibi göstermeyi iyi bir marifet olarak görenler de var. Bir de her yanıyla gurur duyabileceğiniz şeyin en güzel özelliklerini ortaya çıkartıp oradan bir iletişim stratejisi çıkartmak çok önemli.

Bir itibar çalışması yapalım, ne yapabiliriz? Hemen yapılabilecek bir çalışma gibi duruyor değil mi? Bu süreç nasıl gelişiyor?

GK: Bence artık çok yanlış kullanılan bir tabir olmaya başladı. İtibar çalışması diye bir şey nasıl olabilir ben onu da kafamda canlandıramıyorum. İtibar tabii herkesin kendisiyle de, ürünüyle de, şirketiyle de her şeyiyle yönetmesi gereken bir numaralı şey. Fakat bu bir çalışmalar bütünü, bunun sadece halkla ilişkiler şirketinin yönetmesi de mümkün değil. Yaptığınız her şey, attığınız her adım sizin itibarınızı oluşturan küçük küçük mozaikler.

Bu süreç bir ay, on beş gün, üç ay, beş ay değil, değil mi?

GK: Bence öyle de değil, iki yılda da, üç yılda da yapılamayabilir. İtibarın altı dolu değilse onu siz istediğiniz kadar uzun ve sofistike çalışmalara tabi tutun, o itibarı ait olmayana kazandıramazsınız.

Yasal Uyarı: halklailiskiler.com sitesinde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin tüm hakları halklailiskiler.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi herhangi bir içeriğin tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alınan içeriğin bir bölümü halklailiskiler.com’a link verilerek kullanılabilir.
Medya
GALERİ
VİDEO İZLE
Yorum Yazın