Meral Saçkan; "Yöneticiler aslında kurumlarını temsil ediyorlar"
Yönetici için iletişim neyi ifade eder? Yönetici niye iletişime önem versin?
MS: Yeni müşterilerime şunu söylüyorum, bir yöneticinin, en üst düzey yöneticinin, patronun üç tane işi var; bir, vizyon koymak; iki, bu vizyonu gerçekleştirecek insan kaynaklarını bulup, oturtturmak; üç, iletişim. Başka hiçbir işi yok, işi yürütmekle uğraşmayacak, şirketini temsil etmekle ve dışarıya anlatmakla uğraşacak. Bunun iş sonuçlarına çok ciddi katkıları var. Zaten bizim disiplinimizden sürekli yararlananlar bunu biliyor, ama ilk defa halkla ilişkiler hizmeti alacak olanlar zaten bir işi başarmış, vizyonunu oluşturmuş, iyi bir ekip yapmayı başarmış o vizyona doğru koşan insanları var. Onun iletişimden başka işi olmuyor. Bence “iş nasıl gidiyor?” kadar “iletişim işi nasıl gidiyor?” da bakmaları lazım.
Sizce itibar halkla ilişkilerin neresinde?
MS: İtibar iletişimin içinde zaten. İtibar bize verilen bir şey, kazanılan bir şey. Yaptıklarımızın anlatılması, insanların takdir etmesi ve bize verdikleri bir değerden bahsediyoruz. O nedenle itibar yapalım ama karşı tarafın da bize itibar etmesi gerekiyor. Onun içinde bizde yaptıklarımızı doğru, eksiksiz anlatmalıyız.
Yöneticiler içinde itibarın önemi büyük. Sizce yöneticiler itibarı nasıl sağlayacaklar?
MS: Yöneticiler aslında kurumlarını temsil ediyorlar. Kişinin kendi özellikleri de kurumun iyi taraflarını ortaya çıkarıyor, paydaşlarla güvene dayalı bir iletişim kurmakta. Bunların hepsi aslında tabii ki iyi ürün ve hizmet üretmek, belli şeyleri yapıyor olmak. Bu çalışmalar zaten “Must”. Bunların üzerine itibar yönetimi de bize dışarıdan kazandığımız bazı değerleri getiriyor.
Meral Saçkan; "Esas görevimiz tüketiciyi tanımak"
Kuruluşların bir halkla ilişkiler departmanı var. Dışarıdan da destek alarak iletişim danışmanlarıyla çalışıyorlar, ajanslardan çok yoğun hizmet alan kuruluşlar var. Bir ajansla birlikte yol almanın kuruluşa ne faydası var?
MS: Bizler bağımsız yapılarız, içeride çalışanlar ise memur, temel fark bu. Hep aynı işe bakmaktan ve de bir hiyerarşi içinde bulunmaktan içeride çalışan insanların bir süre sonra yaratıcılıkları köreliyor diye düşünüyorum. Biz burada her sektörden deneyim kazanıyoruz. Burası 17 yıllık bir şirket, en azından 20 sektörde çok deneyimliyiz. Yaratıcılığımızı geliştirmek için de çok fikir alıyoruz.
Bir yandan da esas görevimiz tüketiciyi tanımak. Hep araştırmaları okuyoruz; tüketici nasıl davranıyor, nasıl hareket ediyor, neyi, niye alıyor… Biz aynı kitleye buzdolabı da satıyoruz, banka hizmeti de satıyoruz. Sonuçta konuştuğumuz aynı kitle. Bu nedenle onları tanıma fırsatımız, bağımsız yaratıcı olmamız bizi çok besleyen şeyler. Her kurum dışarıdan PR hizmeti alacak diye bir şey yok, ama iş gerektiriyorsa bence daha yaratıcı akıllardan, daha tecrübeli ekiplerden yararlanmak gerekir.
Meral Saçkan; "Medya hala en önemli mesaj iletme aracı"
Medya İletişimi için neler söylersiniz bize?
MS: Medya çok önemli bir araç. Hakikaten Batı dünyasında da böyle, halkla ilişkiler denilince medya iletişimi olmadan bir halkla ilişkiler ajansının değeri hala bilinemiyor. Evet, tabii ki başka araçlarda kullanıyoruz, ama medya hala en önemli mesaj iletme aracı. Oradaki evrim şöyle; onların içine koyduğumuz şeyleri daha değerli hala getirmek üzere çalışıyoruz. Biz içerik geliştirme ekibini üç yıl evvel kurduk. Sonunda daha değerli içerikler üretebildiğimiz zaman, geleneksel mecra, yeni mecra fark etmez, buralardan yol almamız mümkün. Buralar hala en önemli mesaj üretme aracımız.
