Aslında biz her zaman birlikte çalışan sektör mensuplarıyız. Şimdi kuruluşlara baktığınızda, yöneticiler için halkla ilişkilere verdikleri önem ile gazeteciyle arasında ki çalışma şeklini nasıl değerlendirirsiniz? Bir yönetici için iletişimci neyi ifade ediyor, gazeteci neyi ifade ediyor?
CT: Yani yöneticiler de artık bu işi kavramaya, önemini anlamaya başladılar. Biz de daha doğru bir ilişki kurulsun diye sürekli Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin çatısı altında bizim Ekonomi Gazeteciler Derneği’nin, sizin katıldığınız, daha iyi birlikte nasıl çalışabiliriz, daha üst noktaya nasıl çekebiliriz, etik ilkeleri daha iyi nasıl hayata geçiririz, dünyaya örnek olacak bir takım adımları biz burada nasıl atabiliriz, bunların tartışmalarını yapıyoruz. Her bulunduğumuz ortamda bunu dile getiriyoruz. Bizim düzenlediğimiz etkinliklere siz katılıp fikirlerinizi söylüyorsunuz, sizin düzenlediklerinize biz katılıp fikirlerimizi söylüyoruz. Gelinen nokta pozitife doğru gidiyor.
Her şey bitmiş mi, değil. Bir sürü eksiğimiz var, bir sürü hatalı davranışlarda bulunma zaman zaman söz konusu oluyor ama iyiye doğru gidiyor. O iyiye doğru gidişte, gidiş yöneticileri de etkiliyor. Yani kurumların başında olan CEO’ları da herkesi etkiliyor. Böyle baktığımızda pozitif gidişin devamı için daha çok çalışmamız gerekiyor.
Aslında burada belki de temel olan şey, önce bireysel değerlerimiz değil mi? Önce bireysel olarak değerlerimize sahip çıkmak, sonra da mesleki değerlerimize ve onun getireceği gereklilikleri yerine getirmek.
CT: Doğru, tabi yani orada vicdanları bir defa eğitmek, onu önemli bir noktaya getirmek, sonra kuralları, standartları belirlemek. Bu iki şey çok önemli.
Ama şu da bir gerçek ki, birlikte iç içe çalışan bir disiplin ve ortak hedefte buluşan bir disiplin.
CT: Yani siz ne kadar doğru çalışırsanız bizi olumlu etkiliyor, biz ne kadar doğru adımlar atarsak sizi olumlu etkiliyor. Sonuçta biz bir iş akışı içinde birlikte çalışmak zorunda olan iki ayrı meslek dalıyız. Onun için ne kadar herkes alanını doğrularsa, ne kadar doğru standartlar belirlerse diğerini de olumlu etkiliyor.
Celal Toprak; "Ekonomi Gazeteciliği de aslında çok geçmişi olan bir alan değil."
Evet, biz aslında örgütler olarak hep iyileştirme üzerine çalışıyoruz ama bütün mesleklerde bu böyle. Her meslekte farklı işi yapan, farklı anlayışa sahip kişiler olabiliyor.
CT: Yani elinizde bir sihirli anahtar yok ya da sihirli bir değnek yok, ’’Hemen bu kararı aldım, hemen herkes bunu uygulasın’’ şeklinde. Zaman içerisinde gelişiyor. Bir çok şeyi aştık birlikte, son 15 – 20 yıldır gelişmelere baktığınızda, pozitif. Yani her iki meslek dalı da yeni gelişti. Ekonomi Gazeteciliği de aslında çok geçmişi olan bir alan değil.
Uzmanlaşmayla kazanılan, sonradan olan bir alan aslında. Tabi iş dünyasının da ağırlığı ekonomi basını ile ilgili burada da zorluklar olabiliyor.
CT: Çok hızlı gelişen bir alan bizim meslek dalı. Yani biz gazetelerde, çeyrek sayfalarda yaptığımız dönemi çok net hatırlıyoruz. Bugün işte Vahap Munyar’ın ekonomi müdürlüğünde en son 22-23 sayfaya kadar çıkmıştı günlük gazetemiz. Yani rekoru kırmışlardı, bilmiyorum belki de onu aşmışlardır şuanda. Ama oradan buraya geldik. Buraya gelirken tabi buna, bu hızlı gelişime ayak uyduramayan bir takım hem kurumlar, hem kişiler, hem de standartlar olabilir. Bunları değiştirmeye çalışıyoruz.
Celal Toprak; "Dijital yepyeni bir alan, onunla ilgili çalışmalar gerçekleştiriyoruz"
Peki, dijital yaşamda nasıl bağlayacağız, konuları nasıl yöneteceğiz ?
CT: O apayrı bir alan. Yani onunla ilgili de çalışıyoruz bildiğiniz gibi, adımlar atmaya çalışıyoruz. Her şey yeni orada. Yeniliklere adapte olmaya çalışıyoruz hep birlikte. Yeniliklerin getirdiği sıkıntılar var, kolaylıklar var, hem kolaylıkları değerlendiriyoruz hem de mesleki anlamda onların kullanımını sağlamaya çalışıyoruz, hem de sıkıntıları birlikte nasıl aşarız ona bakıyoruz.
Ama aslında hem gazeteciler hem de halkla ilişkiler tarafındaki profesyoneller bilmeli ki, meslek örgütleri uyumlu çalışmak için çok fazla çalışıyor ve çaba gösteriyor.
CT: Evet, yani onu yapmazsak zaten hem sizin alanınızda hem bizim alanımızda gelişme kaydetmek çok zor.
Çok teşekkür ediyoruz, sağ olun.
