İletişim sektörünün geleceğine yön vermek, sektöre yeni mesajlar sunmak isteyen Say Medya’nın Kurucusu Burçin Alpacar iletişim sektörüne yeni bir soluk kazandırıyor; Suggestopedia.
Suggestopedia hakkında bilinmeyenleri Burçin Alpacar'a sorduk...
Burçin Alpacar kimdir?
Renkli ve heyecanlı bir kişilik. Hayata tutkun ve bağlı.
Bu tutkusunu iş ile tatmin eden, hayatı kazanarak başaran bir birey.
Bu renklilikten olsa gerek hayatımın hiçbir döneminde tek bir işe odaklanarak onunla yetinmedim. Bir merak duygusunun peşinde hep değişik deneyimler peşinde koştum. Üniversitede okuduğum sırada tecrübe edinmek amacıyla radyo programcılığına başladım. Sonrasında Cenajans Grey Bursa’da Barışcı Ajans ile birleşerek bir ortaklık sağladı. Benim ilk resmi iş yerim, yani sigortamın başlangıç yeri Cenajans Grey Barışcı oldu. Sonra MovidaPlusMap, ardından bugün İlbak Holding olarak bildiğiniz şirketin bünyesinde olan farklı yatırımlarda görev aldım ve ardından kurucusu olduğum Say Medya faaliyete geçti. Şu anda Say Medya’nın Ajans Başkanı olarak iş yaşamıma devam ediyorum.
"Suggestopedia; bir konu veya ürün hakkındaki bilgiyi almanızı engelleyen blokagları çözmeye yöneliktir"
Suggestopedia nedir?
Önerme bilimi olarak da adlandırabileceğimiz Suggestopedia Dr. Georgi Lozanov tarafından geliştirilmiş bir metottur. Bir konu veya ürün hakkındaki bilgiyi almanızı engelleyen blokajları çözmeye yöneliktir.
Suggestopedia dünyada kullanılan bir kavram. Dünyada nerelerde nasıl kullanılıyor?
Dünyada birden çok alanda uygulanmış bir metot. Özellikle yabancı dil öğreniminde sıklıkla başvurulan ve büyük başarılar elde edilen bir yöntem olarak öne çıkıyor. Reklam ve iletişim sektöründeki uygulamalara ise ilk biz başladık. Yolun başındayız lakin verimli geri bildirimler sebebi ile hızla ilerliyoruz.
Türkiye’de Suggestopedia’yı nasıl kullanmayı hedefliyorsunuz?
Türkiye’de Suggestopedia’yı ilk olarak uygulayan ekip biziz. Yıllardır dünyada farklı alanlarda uygulanan Suggestopedia metodunu ve çağımızın gereksinimi ‘Yeşil İletişim’i harmanlayıp, Türk markalarına sunuyoruz. Markaların henüz yeni yeni duyduğu ve bugün birkaç lider markanın, değerini farkına varıp uygulamaya başladığı bu Yeşil Pazarlama stratejisi kendi doğasına uygun iletişim kanalları ve metodu ile üstün başarılar elde ediyor.
Suggestopedia’yı Türkiye’de neden kullanmak istiyorsunuz?
Yalnızca Türkiye’de değil, dünyada kullanmak istiyoruz iletişim alanında. Sizce de artık şeffaf bir iletişime ihtiyacımız yok mu?
Zaman değişti ve kişilerin maddeye karşı olan beklentileri gibi mana beklentileri de farklılaştı. Yaşamlarında yer edinmek istiyorsanız bir anlamınız olmalı.
Suggestopedia bu anlamı ortaya koyan bir değer. Bu da bağ demek, bağlılık demek. Hangi marka sadık müşteri istemez veya hangi müşteri markasının kendisine sadakat beslediğini ve bu sorumlulukla hareket ettiğini bilmek istemez?
İki yönü ile de güven konuşuyoruz aslında.
Güven önemli bir değer. Çağımızın en büyük gereksinimi. Hatta bence ‘para’nın önüne geçti.
Marka ‘parası’nı biz de ‘güven’ algısını yönetmeyi biliyoruz. İyi bir birliktelik bizimkisi.
Markalar neden Suggestopedia’yı kullanmalı?
Tüketicinin yaşamında kendine yer edinebilmek ve bu edinimde kalıcı olmak için. Tüketici ile başladığı ilişkiyi uzun yıllara taşıyabilmek; müşteri edinme maliyetlerini minimize edebilmek için. Daha çok satmak ve üstelik bunu da doğallık ve samimiyetle; keyifle yapabilmek için.
Satış ve pazarlama kaosunu; keyif ve mutluluğa dönüştürebilmek için.
Yeşil iletişim nedir? Türkiye’de markalar yeşil iletişimi kullanıyor mu?
Yeşil pazarlama gerekliliklerine göre planlanmış ürünün iletişim stratejisinin de aynı duyarlılık ve gereklilikler zemine oturtulma biçimi diyebiliriz özetle.
Örneğin; insan sağlığına zarar vermemesi ve kansarojen olmaması hususunda özen gösterip ürettiğiniz bir ürünü lanse edeceğiniz mecrada kansarojen bir boya ve katkı maddesi kullanmadan teşhir edebilmek gibi. En basit örnek budur.
Tabi bir de zihinsel yönü var. Tüketici zihnini boğmadan ve algısını karıştırmadan; saf ve yalın hali ile net konuşmak. İnsanın algı ve düşünce kaynağını tüketmeden mesajı vermek. Bu da yeşil iletişimin bir parçası ve işte burada suggestopedia ile bir araya geliyor.
Eklemek istedikleriniz…
Yeniliğe ve devinime açık olmak gerek.
Şu an okuyan ve duyanlar tereddüt ve çekimserlik hissediyor başlangıçta. Çünkü bilinen duygu güven veren duygu oluyor. Zihin herhangi bir olay anında geçmişten gelen bilgileri hızlıca çıkarıyor su yüzüne ve geçmiş deneyimlere bakarak bir yol haritası veriyor kişiye.
Fakat geçmişte deneyimlenen bir olay yok ise bir anda karmaşa yaşıyor. Ne yapacağını bilemiyor. Panik oluyor ve ret ediyor. Bu sebeple bizler aynı hataları tekrar eder ve aynı yoldan yürümek isteriz. Oysaki yaşamda birçok yol vardır ve birçok fırsat. Unutmamamız gereken bir diğer gerçek; dünya devleri ve liderleri –ister kurum olsun, ister kişi- öngörüsü yüksek ve yenilikleri kucaklayabilecek cesarette olanlardır.
Tüketici bu kadar cesur iken ve bilgiye bu kadar kolay ulaşıyorken kendi kabuğumuzda kalamayız. Bildiğimiz, klasik yöntemler elbette bize bir sürdürebilirlik sağlayacaktır lakin nereye kadar?
Artık patron tüketici, patron müşteri. İnternet dengeleri değiştirdi ve tüm imkanları müşterinin ayaklarına serdi. Herkes istediği ürünü, istediği yerden, istediği fiyata alıyor.
O halde sizi neden seçsin? Neden sizi tercih etsin? Bu sorunun yanıtı önemli. Ne söyleyeceksiniz ve nasıl söyleyeceksiniz daha da önemli. Biz bunun için varız ve suggestopedia diyoruz.
Teşekkürler...
