Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön
  • Anasayfa >
  • Yapay zeka çağında yenilikçi insan kaynakları

Yapay zeka çağında yenilikçi insan kaynakları

6 Kasım 2017 , Pazartesi 14:55
Yapay zeka çağında  yenilikçi insan kaynakları

İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi’nde 2-3 Kasım 2017 tarihleri arasında üzenlenen 25. Peryön İnsan Yönetimi Kongresi’nde Yenibiriş Ürün ve Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Eren Çamlıkaya, iş dünyasını yeniden yapılandıran dijital teknolojileri mercek altına alarak yapay zekanın insan kaynaklarında gerçekleştirdiği dönüşüm hakkında bir sunum gerçekleştirdi. Çamlıkaya, “Yapay Zeka Çağında Yenilikçi İK” başlıklı sunumunda günümüzün iş dünyasında insan kaynaklarının çok büyük bir değişim içinde olduğunu vurguladı. 

Geleceğin organizasyonları
Yurtdışında çok farklı uygulamaların olduğunu ve gelişimin hızlı yaşandığını belirten Çamlıkaya, Türkiye’nin ise bu trendlerin çok gerisinde kaldığına dikkat çekti. Trendlerin gerisinde kalmanın sadece insan kaynaklarının değil, şirketlerin sonu anlamına geleceğini ifade eden Çamlıkaya, iki önemli trend yaşandığını, bunlardan ilkinin “geleceğin organizasyonları” olduğunu söyledi. Organizasyon yapıları ve kurum kültürlerinin çok hızlı değiştiğini kaydeden Çamlıkaya, geleceğin organizasyonlarında anahtar kelimelerin hız, çeviklik, takım gücü, adaptasyon, sorumluluk ve hesap verebilirlik olduğunu belirtti. Çamlıkaya, hız ve çevikliğin çevresel gelişmelere yanıt verebilme yeteneği, takım gücünün verimli yeni çalışma ortamı, adaptasyonun değişimlere hızlı cevap verebilme, sorumluluğun dikey hiyerarşiden yatay hiyerarşiye geçiş ve takımlara daha fazla sorumluluk verme, hesap verebilirliğin ise sorumlulukla birlikte değerlendirilmesi gereken bir faktör olduğunun altını çizdi. Geleceğin organizasyonu olabilmek için değişimin hızını kabullenmek gerektiğini belirten Çamlıkaya, kaotik düzenle baş edebilmek için farklı yeteneklerin edinilmesi ve bu yeteneklerin tüm çalışanlara yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti. 

Dijital işveren markasına yatırım
İnsan kaynaklarında yaşanan ikinci önemli trendin ise dijital işveren markasına yatırım olduğunu ifade eden Çamlıkaya, Türkiye’de bu konuda yeterince yapılmadığını vurgulayarak, ancak yeni yetenekleri şirketlere çekmek için İK bütçelerinin artması gerektiğini söyledi. 

Şirketlerde birçok kuralın kökten değiştiğini söyleyen Çamlıkaya, şunları belirtti: “Eskiden şirketler verimlilik odaklıydı. Fabrikalardan başlayarak yayılan bu dalga piyasalarda da devam etti. Sorumluluk ve hesap verebilirlik hiyerarşikti. Ancak günümüzün iş dünyasında öğrenme odaklı, inovasyona açık, müşteri odaklı bir kurum kültürü yaygınlaşıyor. Dolayısıyla günümüzde verim odaklılık sanılanın aksine yeterince verimli değil. Hiyerarşik unvanların yan yana, birlikte çalışabileceği ortamların kurulması önem taşıyor. Bu yapılanma şirket içi iletişim bakımından da çok önemli. Bu noktada ortaya çıkan yeni kavram holokrasidir. ABD’li bir ayakkabı firması tarafından geliştirilen bu yapılanmada takımlar bulunuyor ve her takımın bir lideri var. Bir çalışan bir takımda yönetici iken, bir başka takımda farklı bir rol de üstlenebiliyor. Kurallar ve prosedürler birçok açıdan çalışanlara engel. Bunlar da yıkılıyor. Bunun nedeni anayasa temelli yönetim felsefesinin gelmesi. Bu tarz firmalarda uzun prosedürler yok, izinler yok. Dileyen istediği zaman tatile gidebiliyor. İsteyen istediği zaman bir müşterisini alıp yemeğe çıkarabiliyor. Bütçe sınırlaması da yok. Tek bir kural var: Şirket anayasasına uymak. Net hiyerarşiler yok, bulanık hiyerarşiler var, süreç bazlılık yok, proje bazlılık var, merkezi yönetilen eğitimler yok, insanların gelişmek istedikleri alanlarda kendilerin seçtiği, talep ettiği eğitimler var.”     

İstihdam teknolojileri
Gelişen trendlere bağlı olarak istihdam teknolojilerinin de baş döndürücü bir şekilde gelişim kaydettiğini belirten Çamlıkaya, “İstihdam teknolojileri 2000’li yılların başında ilan siteleriyle başladı. 2005-2010’larda yurtdışında çok fazla ilan oluştuğu için bu kez toplayıcılar devreye girdi. Birçok mecrada yer alan ilanlar tek bir yerde sunulmaya  başladı. Türkiye’ye baktığımızda ilan siteleri hala devam ediyor. 2015 yılından itibaren ise çok farklı ürünler ortaya çıktı. Değişimin hızı inanılmaz. Özellikle kullanıcı içeriklerinde adaylar hakkında firmalara yönelik müthiş gelişmeler söz konusu. Diğer yandan sosyal ağlar büyük bir açılım sağladı. Bu alanda 2010’lu yıllardan bu yana belirleyici olan Linkedln oldu. İnsan kaynaklarına dahi gitmeden bazı personel ihtiyaçlarında Linkedln üzerinden kolaylıkla ulaşmak mümkün oldu” değerlendirmesini yaptı.     
 
Reklamcılık yapay zekada
Türkiye’de birçok firmanın başvuru azlığından yakındığını belirten Çamlıkaya, şunları kaydetti: “Başvuru azlığının en temel nedeni adayların artık sadece ilan sitelerinde değil, her yerde olmaları, sosyal medyada vb. yer almalarından kaynaklanıyor. Adayların ise en büyük şikayetlerinin başvurmalarına rağmen cevap almamaları. Bunun çözümü programatik reklamcılıktır. Gazete modeli artık çok eskidi. Reklamcılık artık yapay zekaya emanet. Sitelerde saniyeler içinde reklam alanları satılıyor. Bunları artık insan kaynaklarının yönetmesi gerekiyor. Aday çekmek için farklı mecralara reklam verilmesi gündemde.  2019’da ise ABD’de görüntülü reklamcılığın %83,6 olacağı ve bunun %80’inin mobil uygulamalarda yer alacağı biliniyor. Başvuru ilişki yönetimi artık sadece bir CV bankası değil. Dijital işveren markanızı yönetimi açısından çok önemli.”



Yorum Yazın