İş ve marka dünyasının geleceğini dünya çapında şekillendiren küresel iş dünyasının yenilikçi markalarını buluşturan Sürdürülebilir Markalar Konferansı, bu yıl 18-19 Nisan tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi. “İyi Yaşamı Yeniden Tanımlamak” temasıyla hayata geçirilen konferansta Unilever Ev ve Kişisel Bakım Kategorileri Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Kamuran Uçar ile ünlü oyuncu Doğa Rutkay, Unilever’in toplumsal cinsiyet eşitliği için olumsuz kalıp yargılardan arındırılmış iletişim girişimi hakkında bir söyleşi gerçekleştirdi.
Değişen dünyanın toplumsal cinsiyet eşitliği açısından da değişimi zorunlu kıldığını söyleyen Kamuran Uçar, Unilever olarak pozitif kültürel değişimlerin taşıyıcısı olduğuna inandıkları reklamlarını toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı, olumsuz kalıp yargılar içeren betimlemelerden uzak tutmak için 2016 yılında bir söz verdiklerini dile getirdi: “Cinsiyetçi kalıp yargılar sadece kadınların değil, erkeklerin de üzerinde önemli bir baskı yaratıyor. Reklamlarda ev işlerinin kadına, evin geçiminin erkeğe atfedilmesi kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılmasının önüne set çekiyor, erkeklere fazladan sorumluklar yüklüyor. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ‘ne katkı sağlayan bir şirket olarak bu sebeple 2016 yılında cinsiyet eşitliği için olumsuz kalıp yargılardan arındırılmış iletişime yönelik verdiğimiz sözü tutmak için başlattığımız küresel dönüşüm sürecini kesintisiz sürdürmekte kararlıyız. Çalışmalarımızda 2017 yılında bir önceki yıla kıyasla %24’lük bir iyileşme kaydettik. Tüm sektörü de bu yolculukta bize katılmaya çağırıyoruz çünkü inanıyoruz ki değişim ancak birlikte mümkün”.
Dove #rakamlarınötesi ile dayatılan güzellik kalıplarıyla özdeşleşen rakamları sorguluyor
Değişimin bir gecede mümkün olmadığını ama markalarının kendi platformlarına en uygun biçimde üstlerine düşeni yaptığını söyleyen Uçar, “Axe ile 2017 yılında ‘erkek adam’ klişesine odaklandık ve ‘Erkekler de ağlar’ dedik. Elidor ile genç kadınları hayatlarını kendi hedefleri doğrultusunda şekillendirmeye çağırıyoruz. OMO ile modern ebeveynliğe odaklanıyor, anne ve babaların eş sorumluluğu olması gerektiğini resmeden iletişim çalışmaları hazırlıyoruz. Cif ile ev temizliğin yalnızca kadının sorumluluğu olmadığını gösteriyoruz” dedi. 2003 yılından bu yana güzellik konusundaki dayatılan yargıları sorgulayan Dove ile kadınların güzellik baskısı olmaksızın özgüvenli bir duruş sergilemesini savundukları da söyleyen Uçar, sözlerine şöyle devam etti: “Güzelliğin ‘tanımsızlaştırılması’ gerektiğine inanıyoruz. Bu kapsamda yaptığımız çalışmalara bu yıl Dove’un #rakamlarınötesinde kampanyası ile bir yenisini ekledik. Rakamlarla özdeşleşen ideal güzellik kalıplarını sorguladığımız bu kampanya için Toplum Gönüllüleri Vakfı ve VOGUE Türkiye işbirliğinde geçtiğimiz günlerde düzenlediğimiz etkinlikte rakamlara karşı mesajlarımızın yer aldığı Deniz Berdan imzalı t-shirtlerimizi giydik ve Doğa Rutkay’ın da aralarında yer aldığı, model olmayan, sanat, spor, medya ve iş dünyasından etkili 10 kadın ile podyuma çıktık. Podyuma çıkan her bir kadın, güzellik ile ilgili kalıplaşmış rakamların, kadınların dünyasında ne kadar farklı anlamlara gelebileceğini gösterdi.” Dove’un felsefesinin bir kadın olarak hayattaki duruşuyla örtüştüğünü söyleyen Doğa Rutkay ise ilk kez bu proje için podyuma çıkma teklifini kabul ettiğini ifade etti.
