Uğur Şeker; “Her yeni nesil, kendilerini daha farklı dijital oyuncakların içerisinde buluyor”
Bu dijital dünya nasıl bir şey?
UŞ: Dijital dünya çok komplike, çok karışık. Ama şimdi öyle bir hal aldı ki, her yeni nesil geldiğinde, ben onları da biraz kıskanıyorum, hepsi daha farklı dijital oyuncakların içerisinde buluyorlar kendilerini. Ben kendi çocukluğumu, kendi gençliğimi düşündüğümde, benim dijital dünyayla tanışmam ilk, ortaokul belki lisenin başları Komador 64 vardı, kafa ayarı yaparak oyunlar oynuyorduk. Şimdi aynı yaştaki çocuklara baktığım zaman, onlar biraz daha farklı bir dünyanın içerisinde, XBOX oynayarak, konsolsuz oyunlar oynayarak hayata başlıyorlar. Benim babamın cep telefonu yoktu o dönemlerde, zaten yeni hayatımıza girmeye başlamıştı, şimdi onlar babalarının IPAD ve Iphone’ları ile oynayarak içerisinde doğuyorlar.
Dolayısıyla bugün aslında bizim hem vatandaş hem tüketici hem pazarlama profesyoneli, hayatın neresinde bulunursak bulunalım anlamadığımız bir konsept var, dijital bir konsept var, kendi jargonları var, kendi birimleri var. Bu dijital dünyayı biraz kaotik yapıya sürüklüyor biraz daha anlaşılabilir ya da bizim algımız ötesinde bir yere çıkıyoruz. Bu da tabi yeni nesil iş alanları üretmeye başladı. Mesela benim kendi yapmış olduğum iş gibi, dijital medya planlama satın almadan tutun da dijital pazarlama içerisinde sosyal monitoring yapanlar mı dersiniz, interaktif ajans mı dersiniz, mikrosite yapanlar, banner yapanlar, marka tarafında bu işleri yönetmeye çalışanlar, dijital pazarlama anlamında bir yığın yeni iş literatüre girdi. Şimdi baktığınız zaman bu konvansiyonel yapıdaki reklam verenlerin içerisinde de bizim job description dediğimiz iş tanımları içerisinde bunlar girmeye başladı. Artık patronlar kendi pazarlama müdürlerini değerlendirme kriteri içerisinde “internette bakalım biz ne kadar aktifmişiz, buradan ne kadar satış yapmışız” diyor, yani bütün paradigmaları değiştiren bir noktaya gelindiğini söyleyebilirim. Dijital dünya özünde çok garip ama bir o kadar eğlenceli bir dünya.
Uğur Şeker; “Dijital çılgınlık herkesi farklı bir rekabete sürüklemeye başladı”
Peki yaratıcılık burada nerede?
UŞ: Yaratıcılık her şeyin başında. Çünkü bu dijital çılgınlık herkesi farklı bir rekabete de sürüklemeye başladı. Yarış televizyonda en yaratıcı filmi kim çeker, en farklı dergi görselini ya da basın ilanını kim yapabilir gibi yaratıcılık düzleminden iş biraz daha dijital düzleme kaymış durumda. Burada da sonsuz bir yarış var. Hem bireylerin kendi arasında hem markaların kendileri arasında ciddi bir yarış var. En kreatif, en farklı olmaya çalışan insanları, insan gruplarını ya da markaları görüyoruz burada. Çok ciddi bir rekabet var ve konvansiyonel mecralara baktığımız zaman, radyo televizyon ve gazetede belki de replikası olmayan, denenmeyen hiçbir reklam stili ya da yaratıcı çalışma kalmadı.
Uğur Şeker; “Anlamsız bir yaratıcılık değil uygulanabilir ve pazarlama stratejilerine hizmet eden bir yaratıcılık gerekiyor”
Son dönemde işin en yaratıcı kısmı olarak da dijital taraflar ön plana çıkıyor. Dolayısıyla ister reklam yapın, ister pazarlama yapın, creativite bütün yapılan işin ucunda en önemli yerde. Sadece dijitalde şöyle bir farklılık var; yapmış olduğunuz yaratıcılığın uygulanabilir olması çok önemli. Bir de pazarlama stratejileri dediğimiz şeylere hizmet ediyor olması lazım. Anlamsız bir yaratıcılık değil uygulanabilir ve pazarlama stratejilerine hizmet eden bir yaratıcılık gerekiyor ki yeni nesil tüketicileri yakalayabilsin.
Çok teşekkür ederiz.
UŞ: Ben teşekkür ederim.
