Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön
  • Anasayfa >
  • İLETİŞİM SOHBETLERİ >
  • Suna Kabadayı; “İmaj danışmanı iyi dinlemeli, çok iyi gözlemlemeli, ön yargısız olmalı, ilham vermeli, iyilik vaat etmeli”

Suna Kabadayı; “İmaj danışmanı iyi dinlemeli, çok iyi gözlemlemeli, ön yargısız olmalı, ilham vermeli, iyilik vaat etmeli”

27 Nisan 2015 , Pazartesi 13:19
Suna Kabadayı; “İmaj danışmanı iyi dinlemeli, çok iyi gözlemlemeli, ön yargısız olmalı, ilham vermeli, iyilik vaat etmeli”

İmaj Danışmanı Suna Kabadayı ile imaj ve kişisel marka hakkında bilinmeyenleri konuştuk… 

Suna Kabadayı kimdir?
Üniversitede Siyaset okudum, kurumsal yaşamda uzmanlaşmak için pazarlamayı seçtim 10 yılın sonunda ürünlerle değil kişilerin kendini etkili pazarlamasıyla ilgileniceğim ben diye karar verip kendi işimi kurarak imaj danışmanı oldum. Arada benim kendimi geliştirmek için aldığım onlarca eğitim sayesinde öğrenci, seminerlerimle ulaştığım on binlerce katılımcı sayesinde eğitmen, onlarca danışan sayesinde koç, ulaşamadıklarıma seslenmek için yazdığım “10 Adımda Kişisel İmaj” kitabımla, blog yazılarımla yazar, bir de son aylarda sosyal medya maceralarımla sizden biri… Bu yıl  imaj ve iletişim alanında 10. yılımı bitirdim. Bakalım yeni 10 yılda ne süprizlerim olacak…
 
Kimler imaj danışmanı olabilir?
Eğitim almış olmalı, bu konuda profesyonel bir sertifikayı haketmesi için aldığı eğitimlerden sonra kazandığı sertifika Uluslararası İmaj Danışmanları Derneği tarafından onaylanmış olmalı. Iyi dinlemeli, çok iyi gözlemlemeli, ön yargısız olmalı ve en önemlisi ilham vermeli, iyilik vaat etmeli.
 
Video izlemek için lütfen tıklayın
 
Suna Kabadayı; “Her yaştan her meslekten bireyler imaj danışmanıyla çalışabilir”
Kimler neden imaj danışmanı ile çalışmalı?
Hayatında bir değişim sürecine girenler, bir yenilenme döneminde olanlar, işe başlayanlar, mezun olanlar, terfi edenler, ekran önüne çıkacak olanlar, hamilelik sonrası işe dönenler, yeni kitap yazanlar, kendi ofisini açanlar, diyetisyen, mimar, tasarımcı, halkla ilişkiler uzmanı, kadın, erkek… Her yaştan her meslekten bireyler imaj danışmanıyla çalışabilir. Kendine yakışanı öğrenebilir, stiline bir imza katabilir, iletişim becerilerini geliştirebilir, görüntüsüyle, sözleriyle, tavrıyla şık bir bütünlük sunabilir…
 
Ben içten dışa imaj diyorum, sadece görüntü tarafına inanmıyorum çünkü… Giydiğinin rengi, markası da mesaj verir ama esas mesaj gülümsemededir… Bakıştadır…
 
Suna Kabadayı; “İmaj yönetimi başkaları üzerinde bıraktığınız etkiyi farketme, bu konuda bilinçli adımlar atma sürecidir”
Suna Kabadayı; “Kişisel marka yönetimi ise daha çok iş insanlarını ilgilendiren farklı bir danışmanlık ve koçluk sürecidir”
İmaj yönetimi nedir? Kişisel marka yönetimi nedir?
İkisinin de çıktısı aynı gibi görünse de, imaj yönetimi başkaları üzerinde bıraktığınız etkiyi farketme bu konuda bilinçli adımlar atma sürecidir… Herkes bir imaja sahiptir ve bıraktığı etki hayatın her alanında karşısına çıkabilir… Profesyonel yaşamla kısıtlanmamalı… Kişisel marka yönetimi ise daha çok iş insanlarını ilgilendiren farklı bir danışmanlık ve koçluk süreci. Uzmanlaşırken tercih edilen, öne çıkan bir profesyonel olma stratejilerini kapsar, sadece görüntü değil iletişim, sunum, otorite konuları da çalışma içine girer… Amaç kişinin alanında otorite olmasına yön verecek stratejileri tanımlamaktır.
 
Suna Kabadayı; “Sürdürülebilir bir imaj olmalı ki itibarınızı taçlandırsın”
İtibar yönetiminde imaj ne kadar etkili?
Saygın, sevilen, güvenilen bir bireyin kişisel imaj yönetimini sağlıklı yönetiyor olması gerekir… Giyiminde tercih ettiği stillerden renklere, aksesuarlarından iletişim becerilerine kendini anlattığı her süreç ve her tercih bırakmak istediği etkiye uygun, hedeflerine uygun, vaadine uygun olmalıdır. Öte yandan sürdürülebilirlik burda çok önemli. Tutarlı bir imajı olmalı ki itibarını taçlandırsın. İstikrarsız bir görüntü veya yaşam tarzı kişinin itibarına zarar verir. İletişim zaafiyetleri keza aynı şekilde…
 
İmaj yönetimi iş hayatında nasıl başarı getirir?
İmaj yönetimi konusunda bilinçli bir kişi yanlış anlaşılmalara önyargılara karşı temkinlidir, gerekli hazırlığı yapar, mesajını açık ve net verir. Kendini daha iyi anlatan kişi daha iyi ve net anlaşılır, hakettiklerine daha hızlı ulaşır. Değer görür. Tatmin olur. Elbette bu tatminle değer katar, daha çok tercih edilir…
 
İş hayatında nasıl giyinilmeli, hangi renkler tercih edilmeli?
Eskisi kadar katı değil artık bu kurallar, 21yy, Y jenerasyonu, iklim, demografi, çalışma ortamı derken pek çok kurumda kurallar esnedi… Geleneksel sektör hala kurallarında nettir, daha klasik kesimlerle koyu renklerle resmi giyim kuralları, az desen, çok kontrast kuralıyla başarı için giyim formülü hala  işler. Farklı sektörlere bakarsak serbest giyim kültürü artık kendine yer ediniyor. Yine de sokak giyimi ve özenli şık serbest giyimi birbirinden ayırt etmeyi öneririm. Abartılı renk ve desenler yerine kalite mesajını vurgulayan giysiler, en önemlisi doğru kalıp ve form, kaliteli dikiş,  bakımlı giysilerle vermek istediğiniz mesaja, sizden beklenen uygun giyinmek…
 
Sarışın, esmer, kumral hangi renkleri tercih etmeli?
Sarışın esmer yerine ben sıcak ve soğuk tonlamadan bahsedebilirim, gerçi 2’ye bölmek oldukça sınırlayıcı ama, kısaca:
Soğuk tonlama; Beyaz ya da porselen ten ya da pembe yanaklarla, koyu renk  kestane, siyah saçlar, koyu ya da açık renk gözler olduğunda, renkleri de soğuk seçmeli örneğin zümrüt yeşili, safir mavi, kırmızı, bordo, siyah beyaz gri, vb…
 
Ten rengi soğuk tonlamada, saçlar açık renklerdeyse, daha pastel renkler uygun olur.
 
Turuncu, altın tonlarda kahveler, hardal, haki, kamel, bej, sarımsı tonlar kullanımamalıdır.
 
Sıcak tonlama yani ten rengi buğday, bej, altın bej, bronz, sarımsı, saçlar kahvenin altın tonları, kızıl, bakır gibiyse kıyafet renklerinde de sıcak tonları seçmek daha uygun olur.  Baharat renkleri, yeşilin, kahvenin tonları, sarı tonlar, bejler gibi..
 
Ten rengi sıcak ve açık tonlarda, göz rengi yeşil ela ve saçlar altın sarılardaysa daha parlak enerjik tonları da giyebilir, mesela turkuaz, narçiçeği, fırstık yeşli gibi...
 
Pembe, fuşya gibi soğuk kırmızılar, eflatun, gümüş gri, pastel mavi kullanılmamalıdır.
 
Suna Kabadayı; “Bu yüzyıl samimiyetsizliği hemen ele veriyor”
İmajımızı iyi yönetebilmemiz için ne gibi tavsiyeleriniz var?
Samimi olun… Bu yüzyıl samimiyetsizliği hemen ele veriyor… İçinizen geldiği gibi…
 
Tokalaşmanız gülümsemeniz bakışınız sıcacık olsun…
 
Nasıl değer katabilirsiniz, hayata, işinize, dostlarınıza… Buna odaklanın…
 
Her şeyi teknolojiye bırakmayın, insane dokunan insanlar daha çok akılda kalırlar… Her şeyi çözemiyor whats up, Facebook…
 
Renklerinizi bilin, vücudunuz tanıyın, kamuflaj vurgu teniklerini kullanın.
 
Dolabınızda şık bir kaç ceketiniz olsun, bir kaç gece kıyafetiniz sizi heryere taşıyan. En çok buralarda hazırlıksız yakalanılıyor; acil önemli toplantı ya da davet…
 
Aksesuarlarınız sizi yansıtsın, sayısını bilemem yada boyutunu ama size yakışan tonlarda ve mutlaka takın! Sadelik iyidir ama tekdüze bir görüntü akılda kalmaz.
 
Mis gibi kokun ama parfümünüz sizle kalsın odada kalmasın… Bir de satış kokan kibirli söylemlerle de odanın kokusunu bozmayın…
 
Türkiye’den ve dünyadan kişisel markasını ve imajını başarılı yönetebilen kimler var? Neden başarılılar?
Richard Branson, bayılırım, samimi çünkü, sahici…
 
B. Obama…
 
Ayhan Sicimoğlu… Renkli, samimi, donanımlı, popüler müzikten uzak bir tarzla popüler işte…
 
Özü sözü bir olan, tutarlı bir imajı olan, samimi, sahici paylaşımları olan, fayda üreten, değer katan isimler bunlar… İstikrarsızlık yok, skandal yok, fesat yok… Hizmet var, özeleştiri var, kendinle dalga geçebilecek bir mütevazılık var…
 
Bence özünde sahip olmak için yaşamak değil, olmak için yaşamak var…
 
Yasal Uyarı: halklailiskiler.com sitesinde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin tüm hakları halklailiskiler.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi herhangi bir içeriğin tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alınan içeriğin bir bölümü halklailiskiler.com’a link verilerek kullanılabilir.
Medya
VİDEO İZLE
Yorum Yazın