Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön
  • Anasayfa >
  • Sanofi Türkiye, ilk sürdürülebilirlik raporunu yayınladı

Sanofi Türkiye, ilk sürdürülebilirlik raporunu yayınladı

21 Eylül 2012 , Cuma 11:02
Sanofi Türkiye, ilk sürdürülebilirlik raporunu yayınladı

 

Dünyada 110 bin çalışanı ile 100 ülkede faaliyet gösteren Sanofi Grubu, Türkiye’de ilk Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı. Sürdürülebilirlik Raporu’nu GRI (Global Reporting Initiative) standardına uygun olarak yayınlayan ilk çok uluslu ilaç şirketi olan Sanofi Grubu, Türk sağlık sektöründe diyabet, onkoloji, aşı ve kalp-damar hastalıkları başta olmak üzere 16 alanda çözümler sunuyor.
 
“Kurumsal vatandaşlık” anlayışı çerçevesinde 2011 yılındaki sürdürülebilirlik çalışmalarını paylaştığı “2011 – Sürdürülebilirlik Raporu” ile Global Sanofi Grubu içinde ülke bazında C seviyesinde GRI raporlaması  ilk ülke olan Sanofi Türkiye, aynı zamanda Araştırmacı İlaç Şirketleri Derneği (AİFD) şirketleri arasında ‘GRI’ standartlarında Türkiye’de Sürdürülebilirlik Raporu yayınlayan ilk çok uluslu şirket oldu.
 
Sanofi Grubu ayrıca, dünya çapında sürdürülebilirliği ilke edinmiş önemli şirketlerin finansal performansını izleyen ilk global endeks olan Dow Jones Dünya Sürdürülebilirlik Endeksi’nin 2011 ve 2012 listelerinde puanını 58’den 93’e yükselterek “en hızlı büyüyen” kategorisinde yer almayı başardı. Dünya çapında sadece 7 ilaç şirketinin yer aldığı Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’ne 6’ıncı kez giren Sanofi Grubu, dünyada sürdürülebilirlik temelinde faaliyet gösteren lider şirketler arasında yer alıyor.
 
Sanofi Türkiye’den GRI Standardında Sürdürülebilirlik Raporu  
Sanofi Grubu’nun Türkiye’de yayınladığı Sürdürülebilirlik Raporu, Grubun Türkiye’de bu alandaki performansını Global yaklaşıma paralel olacak şekilde, ‘Hastalar, Etik Anlayış, Çalışanlar ve Çevre’ olmak üzere 4 ana başlık altında topluyor.
 
Ekonomik, çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik raporlamaları ile ilgili uluslararası kılavuz niteliği taşıyan Global Reporting Initiative (GRI) standartlarına uygun olarak hazırlanan Sürdürülebilirlik Raporu raporu; Grup bünyesinde faaliyet göstermekte olan Sanofi, Zentiva, Sanofi Pasteur ve Genzyme şirketlerinin ekonomik, sosyal, çevresel ve etik alanda Türkiye performanslarına ait bilgileri içeriyor.
 
Baskısı uluslararası orman yönetim sertifikası olan ‘FCS Belgesi’ ile gerçekleştirilen Rapor, bu özelliği ile de çevre dostu rapor olma özelliği taşıyor.
 
Sanofi, Türkiye’de sadece dört şirketin sahip olduğu Ar-Ge merkezi sertifikasına sahip tek çok uluslu şirket
 
Sanofi Türkiye’nin 2011 Sürdürülebilirlik Raporu’nda öne çıkan konular arasında Sanofi’nin klinik araştırmalarda üstlendiği öncü rol yer alıyor. Sanofi Grubu, klinik araştırmalar alanında referans kabul edilen www.clinicaltrials.gov veri tabanına kayıtlı toplam 87 klinik çalışmasıyla, Türkiye’de en fazla sayıda klinik çalışma yürüten araştırmacı ilaç firmaları arasında öne çıkıyor.
 
Sanofi Grubu Türkiye Ülke Başkanı Olivier Guillaume, Ar-Ge’nin, Sanofi Grubu için büyük önem taşıdığını belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “2011 yılında 6 milyon TL’si klinik araştırmalar ve 17,2 milyon TL’si Lüleburgaz Ar-Ge tesislerinde ürün geliştirmeye ait olmak üzere Sanofi Grubu Türkiye bugüne kadar yaklaşık 24 milyon TL  Ar-Ge yatırımı gerçekleştirilmiştir.”
 
Üretim ve ihracatın yanı sıra yanı sıra her yıl onlarca yeni ürün geliştiren 80 kişilik Ar-Ge ekibiyle Lüleburgaz Tesisleri, 2010 yılında T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından Ar-Ge Merkezi sertifikasına lâyık görülmüştür. İlaç sektöründen sadece dört şirketin sertifika almaya hak kazandığı bu değerlendirme sonucunda Sanofi Grubu bünyesindeki Zentiva, Ar-Ge Merkezi olarak kabul edilen çok uluslu tek şirket olmuştur. 
 
Sanofi Türkiye, Fırsat Eşitliğini destekliyor
2011 Sonu itibariyle yaklaşık 20 bin kişiye istihdam sağlayan Sanofi Grubu, Türkiye’deki en temel gelişim alanlarından birisi olan kadınların iş dünyasına katılımını artırmak üzere somut adımlar atarak toplumsal projeler geliştirmektedir.
 
Sanofi Grubu Türkiye, yüzde 40 üst düzey kadın yönetici oranıyla sağlık sektöründe ilk sıralarda yer alıyor. Ekonomik büyümenin olmazsa olmazlarından biri olarak, kadınların iş gücüne katılıma özel önem veriyor ve bu amaçla KAGİDER ile işbirliği içinde “Geleceğin Kadın Liderleri”, yine KAGİDER işbirliği ve Dünya Bankası desteğiyle gerçekleştirilen Fırsat Eşitliği Modeli gibi pek çok somut projeye destek veriyor.


Yorum Yazın