Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’nde (DJSI) yer alan şirketlerin ekonomik, sosyal ve çevresel performansı; ‘kurumsal yönetim’, ‘paydaş katılımı’, ‘risk yönetimi’, ‘tedarik zinciri standartları’ ve ‘iş uygulamaları’ gibi unsurlar analiz edilerek değerlendiriliyor. DJSI, sürdürülebilirlikle ilgili konuları portföylerine entegre eden yatırımcılar için başlıca referans kaynağı olarak biliniyor.
Roche, bu yılki değerlendirmede çeşitli alanlarda sektördeki en yüksek puanları aldı. Bu alanlar, Roche’un ürün ve hizmetleri ile sağlık sorunlarını çözmeye yardımcı olmasının yanı sıra Roche’un müşteri ilişkileri ve tedarik zinciri yönetimini de kapsıyor. Roche ayrıca çalışan gelişimi, insan haklarına saygı, yetenekli kişileri cezbetme ve bünyesinde tutma gibi çalışan bağlılığıyla ilgili hemen hemen tüm alanlarda da en yüksek puanları aldı.
“Daima sürdürülebilirliğe ve uzun vadeli düşünmeye odaklıyız”
Roche CEO’su Severin Schwan, 6 yıldır sürdürülebilirlik lideri seçilmenin gurur verdiğini belirterek şunları söyledi: “Roche’un yaklaşık 120 yıl önceki kuruluşundan bu yana uygulamalarımız, sürdürülebilirlik odaklı ve uzun vadeli düşünce ile şekilleniyor. Topluma ve hepimiz için sürdürülebilir bir geleceğe en büyük katkımız olarak yenilikçiliği devam ettirme taahhüdümüzü, her zaman koruyoruz.”
Roche, yeni sürdürülebilirlik hedefleri için çalışıyor
Roche, 2009’da 5 yıllık kurumsal hedefler belirledi ve ilerleme durumunu ölçmek için temel performans göstergeleri kullandı. Bu doğrultuda 2014’ün sonuna kadar en üst konumdaki kadın çalışan sayısını en az yüzde 50 artırmak şeklindeki çeşitlilik hedefinin yanı sıra, enerji tüketimini yüzde 10 azaltmak ve enerji verimliliğini yüzde 10 artırmak şeklinde enerji hedefleri de belirledi. Roche, çeşitlilik hedefine planlanandan bir yıl önce 2013 yılı sonunda, enerji hedefine ise planlanandan iki yıl önce 2012 yılında ulaştı. Roche, önümüzdeki 5 yıllık kurumsal hedeflerine, yeni sürdürülebilirlik hedeflerinin eklenmesi üzerinde çalışıyor. Ayrıca dünyanın birçok yerinde sağlık hizmetine erişim sorunu yaşandığından, hükümetler, sağlık uzmanları, STK’lar ve dünya çapında 100’ün üzerinde kurumla birlikte ilaç ve diagnostik ürünlerine erişimi iyileştirmek için faaliyette bulunuyor.
