Birçok farklı alanda iletişim hizmeti veren, On İletişim Kurucusu İpek Özgüden Özen ile iletişim üzerine konuştuk.
İpek Özgüden Özen kimdir? Kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Ankara doğumluyum. Ted Ankara Koleji, İzmir Karataş Lisesi ve Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü mezunuyum. Şampiyon atlet bir babanın ve voleybolcu bir annenin kızı olarak Milli Takım dahil olmak üzere Eczacıbaşı, Galatasaray ve Profilo takımlarında voleybol oynadım. İletişim sektöründeki kariyerime Ram Dış Ticaret’te Halkla İlişkiler Koordinatör Yardımcılığı ile başladım. Ram sonrası 10 yıl süre ile Esem Spor Giyim ve Adidas Türkiye Halkla İlişkiler Müdürlüğü görevini sürdürdüm. 2000 yılında Beşiktaş JK Pazarlama Direktörü oldum. Ardından yayın hakları şirketi TVS Spor ve Medya Pazarlama Direktörü olarak görev yaptım. 2002 yılında deneyimlerimle markaların iletişim süreçlerine değer katmak vizyonu ile ON İletişim’i kurdum.
Türkiye Halkla İlişkiler Derneği üyesiyim. Eğitişim Kariyer Enstitüsü’nde marka ve spor iletişimi eğitmeniyim. Ayrıca deneyimlerimi Anadolu Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi, Marmara Üniversitesi gibi üniversitelerde seminerler vererek de gençlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Şampiyon bir atletin kızı olarak 2009 yılından bu yana Atletizm Eğitim ve Yardımlaşma Vakfı Yönetim Kurulu üyesiyim. 21 Ekim 2012 tarihinden itibaren de Türkiye Atletizm Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği görevine seçilmiş bulunuyorum.
Uzmanlık alanlarınızdan biri spor iletişimi. Spor iletişimi nedir? Türkiye'de spor iletişimi çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?
Spor iletişimi; spora yatırım yapmış markaların, kurumların, kulüplerin, federasyonların, turnuvaların, sporcuların iletişim süreçlerinin yönetimidir... Spor iletişimi dinamikleri farklıdır. 90’lı yıllardan itibaren Türk takımlarının Avrupa’da aldığı başarılar, 2000’li yıllardan itibaren spor yönetiminin profesyonelleşmeye başlaması, markaların sponsor olarak sponsorluk yönetimi için kurum içinde spor iletişimi departmanları kurmaları spor iletişiminde uzmanlığı da beraberinde gerektirmiştir…Sporu bilmek, gündemi bilmek, network, dinamikleri, dengelere hakim olmak gibi pek çok parametresi var sporun…
İpek Özgüden Özen; "Bir spor kulübünde 365 gün iletişimdesiniz"
Beşiktaş JK'de pazarlama direktörlüğü yaptınız. Spor kulüplerinde iletişim departmanlarına ne gibi görevler düşüyor?
Kulüplerin sosyal paydaşları, hedef kitlesi çok geniş bir evrenden oluşuyor...Gündem yönetimleri çok yoğun. Daha doğrusu sporun gündemi çok yoğun, sadece “Başkan” iletişimi başlı başına bir süreç yönetimi.
Yönetim Kurulu toplantısı, yeni transfer, taraftar iletişimi, aidiyet iletişimi, mağaza iletişimi, branşlar iletişimi, sporcu iletişimi, halka arz, maç iletişimi, sonuç iletişimi, sezon iletişimi, sponsorluk iletişimi, kongre iletişimi, kriz iletişimi yönetimi gibi sonu gelmeyen pek çok başlık sayabilirim…Sadece futbol yok hayatınızda. Basketbol, Voleybol vb pek çok branş var iletişiminin yapılması gereken mecralar çok çeşitli. Web sitesinden sosyal medyaya, etkinlik yönetiminden dergi çıkarmaya, metin yazarlığından, medya ilişkilerine, taraftar ilişkilerinden üye ilişkilerine, sponsorluk iletişiminden pazarlamasına görev tanımı çok çeşitli. 365 gün iletişimdesiniz bir spor kulübünde…
İpek Özgüden Özen; "Türkiye markasının iletişim çalışmasına ihtiyacı var"
Türkiye'de hangi sektörün en çok iletişim, halkla ilişkiler çalışmalarına ihtiyacı var?
En çok Türkiye markasının iletişim çalışmasına ihtiyacı var. Türkiye’nin bugünkü algısı nedir? ve gelecekteki algısının nasıl olması hedeflenmektedir?...Makro bir bakış açısı ile Türkiye markası için uzun vadeli bir stratejik iletişim planı var mıdır? Kim tarafından yönetilmektedir?...Dönemsel turizm tanıtım kampanyaları tek başına yeterli midir? şeklinde pek çok soru sorabilirim bu konuda…
Moda sektöründe de iletişim çalışmaları gerçekleştirdiniz. Ne gibi eksikler vardı? İletişim çalışmalarının önemi sektörde biliniyor mu?
Moda sektörü heyecan verici bir sektör. Gündemden düşmeyen bir sektör. Türk markaları üretici kimliklerinden çıkarak yeni yeni marka kimliklerine geçiş yapmaktalar. Tasarım markaları tarafında tasarım rasyonellerini, hikayelerini moda yazarlarına iyi aktarmaları gerek. Kimi zaman yapılan yorumlar çok sübjektif kalıyor ve tasarımcılar gereksiz yıpranıyor. İletişim anlamında gidilecek çok yol var…
İpek Özgüden Özen; "Yöneticinin ikna edilmesi fikrin özüne bağlı"
Farklı sektörlere hizmet veriyorsunuz, yöneticileri iletişim çalışmaları konusunda ikna etmekte zorluk çekiyor musunuz, neler yaşıyorsunuz?
Markanın, kurumun özüne, hedeflerine, içeriğine ne kadar hakimseniz ve markaya odaklanabilmişseniz markanın siz de çalışanı, iş ortağı haline geliyorsunuz. Bu odaklanma ile sonuç odaklı işler yapma beceriniz artıyor. Yöneticinin ikna edilmesi fikrin özüne bağlı… Fikir olarak kurum kültürüne aykırı bir fikir midir? bütçesel sebeplerden mi bariyer vardır? Karşılıklı birbirini çok iyi tanımaktan geçiyor iletişim süreçlerinin yönetimi. Kesinlikle bir takım işi iletişim işi. 2012 yılında yaptığımız bir iletişim projemiz iş hayatımızdaki en keyifli projelerden birisi oldu diyebiliriz.
Çalıştığımız markanın yöneticisi fikrimize inanarak bütçesine onay verdi ve çıkan sonuçtan çok mutlu oldu. Karşılıklı güven ve iyi bir vizyon işimizin sırrı…Aslında suya yazı yazdığımız bir iş yapıyoruz…Sonucunda da mutlak başarıya ulaşmak durumundayız…bıçak sırtında bir iş yapıyoruz…
Sosyal medya hakkında neler söylemek istersiniz? Dijital ve sosyal medyayı kim yönetmeli?
Hayatımızın bir parçası oldu sosyal medya…Dijital bir dünyada yaşıyoruz artık…Medya ortamları, medya tüketimleri çok çeşitlendi. Bizler de kendimizi bu dijital dünyanın dinamiklerine adapte etmek durumundayız. Hızlı, şeffaf ve doğal olmak gibi pek çok parametresi var…Kim yönetmeli? Konusunda pek çok taraf var. İletişim tarafının da mutlaka bu işin içinde olması gerek.
Gençlere iletişim ile ulaşmanın sırları nedir? Genç iletişimcilere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Gençlere ulaşmak için onları çok iyi tanımanız gerek. Tükettikleri mecraları iyi analiz etmeniz, hayata nasıl baktıklarını, gündemlerini, beklentilerini anlamanız gerek.
Genç iletişimcilerle eğitimlerde bir araya gelme fırsatı buluyorum ve kendimi çok şanslı hissediyorum…Gençlere tavsiyelerim; kendilerini iyi tanımalarını, ilgi derinliklerini artırmalarını öneriyorum. Bizim işimiz öğrenmenin hiç bitmediği, çalışmanın çok yoğun olduğu bir iş. İşimiz sonucu öngörmek. Bunun için de çok araştırmak, çok okumak, gündemi, trendleri takip etmek, algıları hep açık olmak ve çok kilometre yapmak gerekmekte.
