Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön

Mert Fırat; "Yeni medya barışa ve yardımlaşmaya katkı sağlayacak"

17 Ekim 2016 , Pazartesi 10:47
Mert Fırat; "Yeni medya barışa ve yardımlaşmaya katkı sağlayacak"
Oyuncu ve www.ihtiyacharitasi.org kurucusu Mert Fırat ile online röportaj gerçekleştirdik.
 

Mert Fırat; “2030’da barış içinde, kültürler arası saygının ve yardımlaşmanın ön plana çıkarıldığı, fırsat eşitliğinin olduğu, daha demokratik bir dünya hayal ediyorum”

Mert Fırat kimdir? Kısaca kendinizden bahseder misiniz lütfen

1981 yılında Ankara’da doğdum. Liseyi bitirdikten sonra İsveç’te radyo-televizyon eğitimi gördüm. 
Daha sonra Ankara’ya dönüp Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Tiyatro Bölümü’nde oyunculuk eğitimi aldım.

2005 yılından itibaren birçok TV, sinema projesinde görev aldım. Öğrencilik yıllarımdan itibaren aralıksız her yıl tiyatro yapıyorum. Moda Sahnesi ve Bursa’da Ekim 2015’de kurulan kültür sanat merkezi SanatMahal’in kurucu ortaklarından biriyim. Ayrıca, kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde ve toplumsal konularda farkındalık yaratan birçok kampanyada yer aldım. AÇEV, LÖSEV, çeşitli LGBT ve gençlik örgütlerinin farkındalık kampanyalarında yer aldım ve hâlen elimden geldiğince ulusal kampanya ve faaliyette gönüllü olarak yer almaya devam ediyorum. 

Farklı konulardaki ihtiyaçların ihtiyaç sahipleri ile ihtiyacı karşılamak isteyen kişiler ve kurumların buluştuğu online platform ihtiyacharitasi.org’un kurucuları arasındayım. İhtiyaç Haritası projesinin tasarlanması, planlanması ve işleyişi konusunda aktif olarak çalışıyorum.

Mert Fırat; “Diğital Çağ sınırların kalktığı bir çağ”

Günümüz dijital çağ. Dünü ve bugünü karşılaştırdığınızda nasıl farklar var? Nerede olmak isterdiniz?

Dijital çağ sınırların kalktığı bir çağ aslında... Tıptan, sağlıktan bilime, edebiyata, felsefeye, sosyolojiye sanatın her dalına, tiyatrodan plastik sanatlara kadar inanılmaz etkisi oldu. Hem sağlık alanında hem gıda alanında aslında her alanda inanılmaz bir sıçrama sağladı. Dijital çağdan önce bir makalenin çevrilip yayınlanması en büyük hızla bir ayı alıyordu. Şimdi aynı saniyede o kişi araştırması güncel, o an bile paylaşabiliyor, kayıt altına alıp bütün dünya ile paylaşabiliyor. Bu anlamda bir devrim. Dijital çağdan önce ve dijital çağdan sonra diye bir şey var artık. 

Sosyal Fayda Zirvesi’nin de konusu olan #2030Şimdi düşünürsek, 2030 yılında nasıl bir dünyada yaşamak istersiniz? Nasıl bir dünyada olacağız?

Aslında küresel hedeflerin gerçekleşmesi 2030’a kadar pek mümkün olmasa da, sağlık alanındaki hedefler, UNDP’nin 17 hedefinin (Yoksulluğa Son, Açlığa Son, Sağlıklı Bireyler, Nitelikli Eğitim, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Temiz Su ve Sıhhi Koşullar, Erişilebilir ve Temiz Enerji, İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme, Sanayi Yenilikçilik ve Altyapı, Eşitsizliklerin Azaltılması, Sürdürülebilir Şehir ve Yaşam Alanları, Sorumlu Tüketim ve Üretim, İklim Eylemi, Sudaki Yaşam, Karasal Yaşam, Barış ve Adalet, Hedefler İçin Ortaklıklar) gerçekleşmesi çok önemli. Eğitimde ve sağlıkta fırsat eşitliğinin olduğu, dünyada açlık ve sağlık problemini çözebildiğimiz bir düzleme gelmemiz gerekiyor. 2030’a kadar hiç değilse bunun bir kısmını başarsak bu bile çok önemli. Cinsiyet eşitliğinin sağlanması da aynı şekilde en büyük hedeflerden biri. Hatta bir raporda bu hızla çalışılırsa en yakın 119 yılda kadın - erkeğin iş hayatında ve sosyal hayatta eşitlenmiş olacağı konuşuluyor. O yüzden hızlandırmak gerekiyor bu süreci. Bunun için de şimdi çalıştığımız kapasitenin belki de beş katı ile çalışıp bu anlamda buna dair adımlar atılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kısaca 2030’da barış içinde, kültürler arası saygının ve yardımlaşmanın ön plana çıkarıldığı, fırsat eşitliğinin olduğu, daha demokratik bir dünya hayal ediyorum. 

Mert Fırat; “Sosyal sorumluluk daha iyi bir dünyada, daha iyi şartlarda, insana yakışan biçimde yaşamak için bir gerekliliktir”

Sizce sosyal sorumluluk nedir? Türkiye’de sosyal sorumluluk projeleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Kurumlar yeterince katkı sağlıyor mu?

Bence sosyal sorumluluk ihtiyaçtır. Sosyal sorumluluk daha iyi bir dünyada, daha iyi şartlarda, insana yakışan biçimde yaşamak için bir gerekliliktir. Bana göre kişi çalıştığı ortamda, sosyal hayatında sürekli başkalarıyla yardımlaşmaya açık ve aynı zamanda muhtaçtır. Bizim toplumumuzda aslında çok eski yıllardan beri bu yardımlaşmanın bir şekilde sürdürülebilirliğinin bir tarihi var özellikle cumhuriyet dönemi ile birlikte kurulan halkevleri yardımlaşma kültürümüzün en önemli duraklarından biridir. Mahallelerde, ilçelerde, illerde sosyal yardımlaşmadan hareketle kurulmuş yapılardır bunlar. 

Türkiye’deki kurumların katkısı sosyal yardımlaşmaya gittikçe artıyor ama tümüyle yeterli diyemeyiz, daha fazla katkı gerekiyor. Derneklerin, son bir kaç yıldır daha koordineli çalıştığını görüyoruz, bu güzel bir gelişme. İhtiyaç Haritası’nı kurmamızda bizi cesaretlendiren sebeplerden biri bu aslında. İhtiyaç Haritası’nın ve benzeri çalışmaların diğer yardım kuruluşlarından farkı, kurumlar ve sivil toplum bazında, ihtiyaç sahiplerinin ve yardımseverlerin birbirinden daha çok haberdar olmalarını sağlaması. Bu da daha çok paylaşım sağlıyor çünkü daha farklı ihtiyaç alanlarını birleştirecek bir imkan sunuyor. Önemli olan bir kurumun ya da derneğin tek başına ön plana çıkması değil, sosyal faydaya sunduğu katkının boyutu. Bu anlamda da birleşmenin, aynı amaç için birlikte emek sarf etmenin, birlikte planlamanın daha değerli olduğunu düşünüyorum. İnsanlar aynı anda birbirlerinden habersiz, farklı illerde farklı kampanyalarla aynı amaç için çalışıyor. Bunun amaca ulaşmada verimsiz bir yöntem olduğunu düşünüyorum. Birleşmesinin çok daha etkili çok daha ses getiren ve geri dönüşünün ve aynı şekilde sürdürülebilirliğinin çok daha kalıcı olduğu net bir şekilde zaten ortada, o yüzden de birlikte çalışmayı önemsiyorum. 

Mert Fırat; "Yeni medyanın teknoloji ile barışa ve yardımlaşmaya büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum"

Sosyal fayda girişimlerinde teknolojinin ve yeni medyanın etkisi nedir?

Çok büyük, çok olumlu bir etkisi var. Sosyal medyadaki çeşitli mecralara (Facebook, Twitter, Linkedn, bizim kurduğumuz İhtiyaç Haritası gibi) üye olan insanların sayıları gün geçtikçe artıyor. Facebook’un şu anda 1,5 milyar kullanıcısı var aynı şekilde Twitter'ın da çok fazla üye sayısı var. Bu da demek oluyor ki küresel bazlı bir iletişim ağı söz konusu. Her ülkeden, her kültürden insan birbiriyle iletişim kurabiliyor. Bu sosyal fayda girişimleri için müthiş bir imkan demek. Yardım kuruluşlarının bu alanda çalışmalarını duyurabiliyor olmaları çok önemli ve değerli. Dijital teknoloji sayesinde kimin nerede neye ihtiyacı olduğunu görebiliyoruz ve çok hızlı bir şekilde koordine olup bu ihtiyacı giderebiliyoruz. Gerek ayni gerek maddi ihtiyaçlara, taleplere çok hızlı destek olabiliyoruz, o yüzden yeni medyayı çok değerli ve önemli buluyorum, katkısının da her geçen yıl artacağını düşünüyorum. Dünyanın bir ucunda örneğin İzlanda'dan birisi Paraguay'daki birine destek olabileceğini onun acısını onun ihtiyacını kilometrelerce uzaktan görüp destek olabileceğini bildiği bir düzlemde yaşıyoruz. Tıpkı bilginin paylaşılabildiği gibi ihtiyacın, desteğin de paylaşılabildiği bir alan sunuyor bize. Bu yıllar önce hayal edilse kimse gerçekleşeceğini düşünmezdi herhalde. O yüzden de sınırları ortadan kaldıran, siyasetler üstü, ideolojiler üstü bir alan. Yeni medyanın teknoloji ile barışa ve yardımlaşmaya büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum. 

Ihtiyacharitasi.org kurucususunuz. Neden böyle bir site kurdunuz?

İhtiyaç Haritası 1.5 - 2 yıldır üzerinde çalıştığımız bir fikir. Elif Kalan ile tanışmamız Habitat Derneği aracılığıyla oldu. Ben 2006’da “Başka Dilde Aşk”ın senaryo sürecinde İşitme Engelliler Derneği ile çalışıyordum, derken birçok dernek ile çalışmaya başladım. O süreçte keşke hepsinin aynı çatı altında olduğu bir yer olsa da aynı anda kim ne yapıyor görebilsem ve herkes görebilse diyordum. IDEMA adlı STK’lara danışmanlık veren bir şirket var, Elif de onlarla birlikte çalışıyordu. Sosyal sorumluluğun aslında sürdürebilirliğini kendi içlerinde çok iyi sağlamışlardı. Ben de bu şekilde Ali Ercan Özgür tanıştım, o bana üzerinde çalıştığı haritadan bahsetti. Aslında onun uzun zamandır yapmak istediği, benim istediğim ama adını koyamadığım, Elif’in proje bazlı yerine kendi adına çalışmak istediği bir düzlem vardı; bu projeyle hepimiz güçlerimizi birleştirdik.

Elif ve Ali Ercan da daha önce yaptığı projelerle Türkiye’nin pek çok yerine gidiyordu. Gördükleri; birçok ihtiyacın var olduğu, insanların proje ürettikleri, o ihtiyacı karşılayacak kaynakların belki yanı başlarında olduğu ama nasıl ulaşacaklarını bilmedikleriydi. Proje illa büyük çaplı olmayabilir, bir mahallede davranış değiştirmek bile olabilir. İhtiyaçlar var, karşılamak isteyenler var, bu kişiler ihtiyaç sahiplerine nasıl ulaşabilir? Oradan yola çıktık ve İhtiyaç Haritası’nı kurduk aslında. 

Ihtiyachartiasi.org amacı nedir?

İhtiyaç Haritası, mahalleyi, belki de son yıllarda unuttuğumuz değerlerden biri olan imeceyi tekrar hayata geçirmeyi amaçlayan içinde hiç bir şekilde paranın geçmediği online bir imece sistemi olarak kuruldu. Sistemin çıkış noktasını “İnternetin yarattığı etkileşimli alanı sosyal faydaya nasıl entegre edebiliriz?”,“Yaşadığımız kentin sorunlarına o kentte bulunanlar olarak ne gibi çözümler geliştirebiliriz?”, “İhtiyaç, destek ve gönüllülerin görünür kılındığı bir sistem yaratma” gibi bakış açıları oluşturuyor. Temel olarak haritanın çalışma metodu ihtiyaç sahipleri ve destekçilerin bir araya geldiği online bir platform. Bu platformda bireyler yer alabildiği gibi, okullar, dernekler, belediyeler, bakanlıklar, muhtarlar vb kurum ve kuruluşlar bulunuyor. Amacımız herkesi İhtiyaç Haritası başlığı altında toplamaktan ziyade iskeletini geliştirdiğimiz sistemin vücudunu hep birlikte oluşturup, herkesi bu sistemin bir parçası yapabilmek. Bu sebeple çeşitli kampanyalar hayata geçiriyoruz.

 
Yasal Uyarı: halklailiskiler.com sitesinde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin tüm hakları halklailiskiler.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi herhangi bir içeriğin tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alınan içeriğin bir bölümü halklailiskiler.com’a link verilerek kullanılabilir.
Yorum Yazın