British Council Türkiye Pazarlama Direktörü Meltem Günyüzlü Ateş ile hayata geçirdikleri ‘80 Yıl, 80 Kadın, 80 Hikaye’ projesi üzerine sohbet ettik.
British Council Türkiye’de uzun yıllardır faaliyette, bazı önceliklerinizden bahseder misiniz?
Birleşik Krallık’ın kültürel ilişkiler ve eğitim fırsatlarından sorumlu uluslararası kuruluşu olarak 1940 yılından bu yana, Türkiye’de faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Kültür-sanat, İngilizce, sınavlar ve eğitim alanlarındaki programlarımızı, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kapsayıcılık ilkelerimiz paralelinde geliştiriyoruz.
Çalışmalarımızda öncelikli konularımızı eğitim alanında yükseköğretim, mesleki gelişim becerileri, araştırma-yenilik, yükseköğretim-sanayi ortaklıkları, İngilizce öğretimi için öğretmenlere ve öğrenenlere yönelik kaynaklar sunulması ve Birleşik Krallıktaki eğitim fırsatları; sanat alanında ise sosyal değişim, kapasite geliştirme, iş birliği ve kültür politikaları olarak özetleyebiliriz.
Türkiye’ye en çok kapsamlı katkı verdiği alanlar hangileri?
Türkiye'deki kültürel ve yaratıcı sektöre katkıda bulunmak için gerçekleştirdiğimiz çok çeşitli projelerimiz var. 2017 yılında ‘Kültür ve Sanat Alanında Kadın ve Liderlik’ programını başlattık. Dört yıl önce yolculuğuna başlayan, görme ve duyma engellilerin de erişilebileceği dijital sanat platformumuz ‘Duvarları Olmayan Müze’nin dördüncü sergisi ‘Varmak Üzere’yi sene başında yayınladık. Platform, bugüne kadar 850 bin ziyaretçi ile toplam 15 yerel ve uluslararası ödül kazandı.
Eğitimde kaliteyi yükseltmek ve yüksek kaliteli eğitime erişim olanağı sunmak için gerçekleştirdiğimiz projelerden de bahsetmek isterim. Yükseköğretim gündemimiz dâhilinde Birleşik Krallık’ta ve Türkiye’deki politika belirleyici kurumlarla ve bireylerle yakın bir çalışma içindeyiz.
2015 yılında, 15 ilde 38 üniversite ile gerçekleştirdiğimiz ‘Türkiye'deki Yükseköğretim Kurumlarındaki İngilizce Eğitimi’ başlıklı raporu yayınladık. Türkiye'de bugüne kadar yapılmış en kapsamlı çalışmalardan biri olan raporumuz yayımlandığı ilk yıldan itibaren, yükseköğretimde kalite güvencesi konusundaki tartışmalara önemli katkıda bulundu ve YÖK'ün gerçekleştirdiği politika değişikliklerinde önemli rol oynadı. 2019 yılında, Londra’da gerçekleştirdiğimiz Birleşik Krallık-Türkiye Yükseköğretimde Stratejik Ortaklılar Çalıştayında da Yükseköğretim Kurulu ile bir mutabakat beyanı imzaladık. Bununla birlikte, Türkiye’den ve Birleşik Krallık’tan danışmanlarla çalışarak eğitim dili İngilizce olan on pilot üniversitenin İngilizce hazırlık sınıflarında minimum standartların belirlenmesi için çalışmalar yaptık.
Ayrıca Birleşik Krallık’taki eğitim programları hakkındaki güncel bilgileri, aday öğrencilere ve ailelerine ulaştıracak projeler de gerçekleştiriyoruz. İngilizce eğitimi alanında ise çok sayıda ücretsiz online kaynak sunuyoruz. IELTS başta olmak üzere, okul ve işe giriş sınavlarına dek uzanan pek çok farklı sınav düzenliyoruz.
British Council ile son 80 yılda yolları kesişen 80 kadının hikayesini bulmayı amaçlayan ‘80 Yıl, 80 Kadın, 80 Hikaye’ projesini hayata geçirdiniz. Bize projeden bahseder misiniz?
Bu sene, British Council’ın Türkiye’deki 80. yıldönümü. İçinde bulunduğumuz dönem hem kurumlar hem de bireyler için zor. Hepimizin umutlu olmak için bir sebebe ihtiyacı var. Biz kurum olarak umudumuzu, bugüne kadar beraber çalıştığımız veya programlarımızla ulaştığımız bireylerle oluşturduğumuz özgün ve güçlü ilişkilere dayandırıyoruz. Türkiye’de 80. yılımızı kutlamak için de bu ilişkileri merkeze aldığımız ’80 Yıl, 80 Kadın, 80 Hikaye’ projesini hayata geçirdik.
Kapsayıcı ve açık toplumlar yaratmak için toplumsal cinsiyet eşitliğinin, kadınların ve kızların güçlendirilmesinin çok önemli olduğuna inanıyoruz. Bu ilkeden hareketle, British Council ile yolları kesişen her yaştan, bölgeden, ilgi ve meslek grubundan 80 kadın ve 80 hikaye arıyoruz. British Council’ın hikayesini, kadınların hikayesi üzerinden anlatmak ve yıldönümümüzü kutlamak istiyoruz. Seçeceğimiz 80 kadının hikayesini de dijital bir kutlama ile duyurmayı amaçlıyoruz.
Bugüne kadar sosyal girişimciler, yaratıcı girişimciler, kültür-sanat profesyonelleri, araştırmacılar, İngilizce öğretmenleri, Birleşik Krallık mezunları, İngilizce öğrenenler ve IELTS sınavına girenlere kadar çok farklı kesimlere ulaştık.
Çağrımızı bir kez de buradan yapmak isterim. British Council ile yolu kesişen kadınlar, hikayelerinizi 30 Haziran Salı gününe kadar sosyal medya üzerinden #80Yıl80Kadın etiketiyle veya https://www.britishcouncil.org.tr/about/80years-80women web adresinde yer alan form aracılığıyla bize iletin!
Proje kapsamında farklı etkisini hissettiğiniz bir hikâye var mı?
Projemiz 15 Mayıs’ta başladı ve daha şimdiden etkileyici ve ilham verici hikayelerle karşılaştık. Hikayesini bizimle paylaşan isimlerden biri de uzun yıllar TRT’de ‘Follow Me’ İngilizce programının sunuculuğunu yapan Prof. Dr. Zülal Balpınar oldu. British Council olarak, kariyerine etki etmiş olmaktan mutluluk duyuyoruz.
“British Council ile ilk tanışmam, 1982 yılında Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin kurulduğu günlerde, üniversitede kurum tarafından görevlendirilmiş olan Michael Smith sayesinde oldu.
Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi eğitim çalışmalarına başladığı zaman, uzaktan öğretim ilkelerine göre hazırlanması gereken dersler arasında İngilizce dersi de bulunuyordu. O dönemde ülkemizde daha önce hiç uygulanmamış, dünyada da az örnekleri olan uzaktan öğretimle dil öğretme konusunda bilgi ve desteğe çok ihtiyacımız olduğunu biliyorduk.
Bilgi ve destek arayışlarımız, British Council’ın yardımıyla son buldu. Michael Smith ve ben, British Council bursu ile Brigton Polytechnic’de yürütülen üç haftalık bir uzaktan öğretim seminerine katıldık. Yine kurumun desteğiyle, BBC’nin hazırlamış olduğu ‘Follow Me’ programının yapımcılarıyla ve bu programı Çin’de başarıyla uygulamış olan uzman arkadaşımızla görüşmeler yapabildik. Hem kitapların yazımı hem de televizyon programlarının adaptasyonunu içeren uzun bir çalışma süreci yaşadık. O yoğun çalışma döneminde British Council hep yanımızda oldu, hatta kitaplarımızı İngilizce yazabilmemiz için o zamanlar çok az bulunan IBM daktilomuzu bile bize onlar sağladı.
Uzaktan öğretimle İngilizce öğreten ve ülkemizde ilk olan bu programlar, yalnızca öğrencilerimizden değil halktan da büyük ilgi gördü. British Council’ın bu başarı ve ilgideki katkıları ve payı azımsanamaz. Kanımca bu destek, Türkiye’de gerçekleştirdiği en önemli projelerden birisidir.”
Kurum olarak toplumsal cinsiyet eşitliğine dair yaptığınız farklı projeleriniz var mı?
Başta bahsettiğim ‘Kültür Sanat Alanında Kadın ve Liderlik’ programı buna güzel bir örnek. Bu kapsamda ‘Kültürde Kadın Gücü’ araştırmasını yayınladık. Bu araştırma ile Türkiye’de yaratıcı sektörlerde yer alan kadın liderlerin profillerini, mevcut rollerini ve etkilerini inceledik. Kadın Liderler Programı’nı ve iş birliklerini destekleyen #KültürdeKadınGücü Destek Programı’nı gerçekleştirdik ve on kültür-sanat kurumuna Türkiye ve Birleşik Krallık'taki kadın sanatçılar arasında iş birliklerini destekleyecek hibe sunduk. Şimdi ise Açık Radyo’da toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki iyi uygulamaların tartışıldığı ‘Festival Alanı’ adlı radyo programını gerçekleştiriyoruz. 2021 yılında ise dünyada iki milyondan fazla insan ulaşmış olan Women of the World (Dünya Kadınları) Festivali’ni, ilk defa İstanbul’da düzenleyeceğiz.
Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının güçlendirilmesi konularında başka katkılarınız oldu mu?
Evet, Eylül 2014-2016 yılları arasında eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen bir proje gerçekleştirdik. Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü tarafından koordine edilen ve British Council liderliğindeki konsorsiyum tarafından teknik destek verilen ‘Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi’ (ETCEP), okullardaki kız ve erkek çocuklar arasında toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesini yaygınlaştırmayı ve eğitim sisteminde eşitliğe ve toplumsal cinsiyete duyarlı yaklaşımın benimsenmesine katkıda bulunmayı amaçladı.
British Council topluma başka hangi alanlarda katkı sağlıyor?
Başta da bahsettiğim gibi, ana program alanlarımız kültür-sanat, İngilizce, sınavlar ve eğitimi kapsasa da bunların altında bilim ve toplum gibi alanlarda da faaliyet gösteriyor ve projeler geliştiriyoruz. Bilim alanında Newton-Katip Çelebi Fonu ile Türkiye’nin sorunlarına ortak çözümler bulabilmek ve ülkemize sosyoekonomik katkı sağlamak isteyen, Türkiye’den ve Birleşik Krallık’tan araştırmacılara fon sağlıyoruz. Bugüne kadar toplam 12 milyon Sterlin bütçeli 134 akademik projeyi destekledik. Newton-Katip Çelebi Fonu’nda ana partnerimiz olan TÜBİTAK ile ortak programlar yürütüyoruz.
2019 yılında Milli Eğitim Bakanlığı ile İngilizce öğretmenlerinin mesleki gelişimlerinin ve dört dil becerilerinin desteklenmesine yönelik iş birliğini kapsayan mutabakat beyanı imzaladık. Bu kapsamda, İngilizce öğretmenlerinin mesleki gelişimlerinin desteklenmesine yönelik eğitici eğitimlerinin düzenlenmesi üzerine projeler gerçekleştiriyoruz.
Toplum alanında ise Türkiye'deki sosyal girişimlerin mevcut ölçeğini, kapsamını ve gelecek potansiyelini belirlemek amacıyla TED Üniversitesi, Sosyal İnovasyon Merkezi, Koç Üniversitesi, TED Üniversitesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ashoka Türkiye, Mikado Danışmanlık ve Sosyal Enterprise UK ortaklığında yürüttüğümüz sektörde ses getiren ‘Türkiye'de Sosyal Girişimlerin Durumu’ araştırmamızı, Temmuz 2019’da yayınlayarak bu alanda öncü olduk.
British Council Pazarlama Direktörü olarak sizin British Council ile yollarınız nasıl kesişti? Kendi hikâyenizi anlatır mısınız?
Ben eğitimimi Ankara’da tamamladım. Gerek lise yıllarımda gerekse ODTÜ’deki öğrencilik yıllarımda British Council’ın kütüphanesinden ve kaynaklarından çokça yararlandığımı hatırlıyorum. Ablamın İngilizce öğretmeni olması da British Council ile olan bağımı pozitif yönde güçlendirdiğini söyleyebilirim. Öğretmenlik hayatının ilk yıllarında katıldığı, öğretmenlere yönelik eğitimlerin kariyerini nasıl etkilediğini hala uzun uzun anlatır. Ta ki British Council’ın bir iş ilanına rastlayana kadar, yıllar boyu İstanbul’da finans ve reklam sektöründe yöneticilik pozisyonlarında çalışırken çalışmalarını uzaktan takip ettiğim bir kurum olarak hayatımda varlığını sürdürdü. 2011 yılında Pazarlama ve İş Geliştirme Müdürü olarak katıldığım kurumda Pazarlama Direktörü olarak dokuzuncu yılımı tamamladım. Çalışanına değer veren hem profesyonel hem de özel hayatında destekleyen, rekabetçi sosyal sosyal haklar sunan, dinleyen ve hızlıca yanıt veren, bugüne kadar en keyif alarak çalıştığım kurum diyebilirim. Pandemi döneminde evimize çalışma koltuğumuzu göndererek sağlık ve güvenliğe verdiği önemi göstermesi bunun sadece ufak bir örneği.
