28 Kasım 2013 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 6502 Sayılı ‘Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un onaylanmasıyla, markaların Türkiye’de karşılaştırmalı reklam yapabilmesinin önü açıldı.
Reklam sektörünü ve markaları ilgilendiren bölüm Ticari Reklam başlığının 61. maddesindeki “Aynı ihtiyaçları karşılayan ya da aynı amaca yönelik rakip veya hizmetlerin karşılaştırmalı reklamı yapılabilir” maddesinde yer alıyor.
Karşılaştırmalı reklamların uygulandığı ülkelerde örneklere sıkça rastlanmakta. Rekabetin en yoğun olduğu FMCG, GSM ve otomotiv sektörleri kampanyalarında kendilerini rakipleriyle kıyaslayan içeriklere ağırlık veriyorlar.
Türk reklam sektörü için devrim niteliği taşıyan değişimi değerlendiren Marka Yönetimi Derneği Başkanı Uğur Ünal “ Yurtdışında örneklerini gördüğümüz karşılaştırmalı reklamların ülkemizde de uygulanabilecek olması reklam sektörü ve markalarımız için heyecan verici bir sürecin başlangıcı olacak. Ülkemizde rakip adı verilmeden bu tarz reklamlarla tüketiciye ulaşmaya çalışan markalar vardı, bu yeni dönem markaları daha hassas davranmaya itecek. Bu kapsamda reklamların ticari etik kurallarına uygun olarak rakiplerin itibarlarının zedelenmemesi konusunda marka yöneticilerine önemli görevler düşüyor.” dedi
Sözlerine devam eden Uğur Ünal, “Bu değişim reklam ajanslarına daha yaratıcı, eğlenceli ve akılda kalan işler yapmalarına olanak sağlayacak. Aynı zamanda ürün ve hizmetlerin karşılaştırılabilir olmasının getirdiği baskı markaları sayısal ve gerçekçi veriler ile rekabet etmeye itecek. Tüketicinin karlı çıkacağını öngördüğüm bu süreçte kalite, fiyat ve inovasyon rekabeti markaları oldukça zorlayacak. Kanunda belirtilen ticari reklamlarda uyulması gereken ilkeleri belirlemek ve haksız ticari uygulamalara karşı tüketiciyi korumak amacıyla oluşturulan Reklam Kurulu’nun ve Reklam Konseyi’nin markalar tarafından yakından takip edilmesi gerekiyor’ dedi.
