Radikal'den Berrin Karakaş, İslam dünyasının ilk sosyal paylaşım sitesi Salamworld'ün İstanbul'daki merkez ofisine girdi.
"İslami Facebook geliyor" haberleriyle uzundur gündemde salamworld üzerine "Abdest alınmadan girilebilecek mi?", "Beğen butonu yerine maaşallah mı yazacak?" türünde fazlasıyla şaka yapıldıktan sonra nihayet salamworld ses verdi. Dağıstanlı CEO Yardımcısı Ahmet Azimov'dan: "Madonna'nın klipleri kendisine yer bulacak mı sitede?", "İslami dating bölümü nasıl olacak?" türünde soruların cevabını almak pek mümkün değil. Aslında bu tür soruların tek bir cevabı var, o da İslami kriterler. Lakin bu kriterleri açmaya gelince iş, orada bir açılım söz konusu değil. Site henüz yapım aşamasında olduğundan fazla bilgi vermek istemiyor Azimov. "Bu site ılımlı İslam'ın bir parçası mıdır?", "Tunus'ta, Mısır'da görüldüğü üzere internet önemli bir örgütlenme aracı iken bu site de gençleri kontrol edelim amacında mıdır?" gibi sorularımın da cevabı ya ‘Hayır' ya da fazla şüpheci olduğum şeklinde sonuçlanınca, bana kalan Ahmed Azimov'u dinlemek oldu.
Ofisi ziyaret edenlerin ve salamworld'ün Türkiye'deki halkla ilişkilerinden mesul Yavuz Bey'in sohbetinden ilk edindiğim izlenim Suudi Prensi Alwaleed bin Talal'ın Twitter'ın yüzde 1'ini almış olduğu örnekleriyle bu sosyal paylaşım ağının her şeyden öte ticari olduğuydu sanki. Yani islami sermaye Twitter'a Facebook'a gideceğine, İslam âlemine gitsin, İslam âlemi zenginleşsin. Salamworld'ün bir diğer mühim işlevi de ümmeti sanalda birleştirmek. Başlangıçta Türkçe, Arapça, İngilizce, Fransızca, Farsça ve Rusça yayın yapacak salamworld'e bir süre sonra Urdu, Malay, çin, Peştu, Bengal ve Kürtçe dilleri de eklenecek. Bir çinli ile bir Türk anında çeviri yöntemiyle sohbet edebilecekler. Salamworld'ün amacı 3 yıl içinde en fazla 50 milyon üyeye ulaşmak. Azimov'un öngörüsü şu anda yüzde 54'ü 25 yaşın altında yaklaşık 300 milyon Müslüman internet kullanıcısı sayısının 10 yıl içinde 700 milyonu bulması.
Siyaset yok, haram yok, sınırlar yok
Salamworld henüz açılmasa da üye olanlardan fikirlerini almaya başladı. Azimov'un söylediğine göre dünyanın her yanından ilgi büyük. "Sadece İslami değerleri paylaşanlar, Müslümanlar, küçük kapalı bir topluluk için değil salamworld. Tanrı'ya inanan ve inanç çerçevesinde belli bir etiğe sahip herkese açık bir platform bu" diyor Azimov. Ardından hatırlatıyor: "Salamworld'de siyaset yok, haram yok, sınırlar yok." Söyleşi öncesi izlediğim tanıtım videosunda en fazla geçen kelime helal. "Neden öyle?" deyince yine 2, 3 trilyon dolar bir para giriyor devreye. Helal marketin çok büyük bir market olduğunu, amaçlarının bu büyük marketi bir platform altında birleştirmek olduğunu söylüyor Azimov. Hatta talep olursa salamworld üzerinden yapılan alışverişlerin İslam Dinarı ile yapılması da söz konusu olabilecek. Faizsiz bankacılığa yönelmiş bankalar İslami sermayenin önemini gösteriyor olsa gerek. Sitenin ekonomik boyutundan sosyal boyutuna geçersek ‘salam' kelimesinin altını çiziyor Azimov ve "Salam barış demektir" diyor. Salamworld'ü diğer sosyal paylaşım sitelerinden ayıran en önemli özelliklerinden biri de güvenlik. çocuklar, kadınlar ve kişisel bilgilerini özenle saklaması gereken işadamları rahat rahat güvenle internete girebilecekler bundan böyle. "Nasıl bir filtreleme sistemi uygulanacak?" sorusunun cevabı özetle editörlük sistemi. Ve yine elbette İslami kriterler çerçevesinde. Sitede İslami topluluklar kendi sayfalarını oluşturabilecek, üyelerini yönetebilecek ve içeriklerinin sorumluluğu da kendilerine ait olacak. İslami liderler ve takipçileri arasında da bir köprü olacak salamworld.
"Kimi İslami forumlarda rastladığımız ‘Tıkla butona kırk Yasin oku gönder' gibi uygulamalara salamworld'de rastlayacak mıyız?" dediğimde önce bir gülüyor Azimov ve bu tür klişelere sadece Türkiye'de değil pek çok Müslüman ülkede rastlanıldığını söylüyor. İşte tam bu noktada salamworld'ün amaçlarından biri de bu tür klişeleri yıkmak. Online fetva gibi uygulamalar bu klişeyi yıkmaya yeter mi bilinmez... Entelektüel olarak da hayli iddalı bir sosyal ağ bu İslami ağ. İslam âleminin önemli entelektüelleri için de bir buluşma platformu ve kulüp görevi de var salamworld'ün. Kütüphanede pek çok e-kitap dil problemi de halledilmiş şekilde kullanıcıları bekliyor olacak. "Türk entelektüellerden kimler destekliyor?" soruma cevaben iki isim Abdurrahman Dilipak ve Nevzat Yalçıntaş veriliyor şimdilik.
Büyük buluşma
Salamworld'ü geliştiren ülkeler listesi şöyle: Azerbaycan, Mısır, İngiltere, Almanya, Hindistan, Kazakistan, özbekistan, Malezya, Pakistan, Rusya, İspanya, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri. Şimdilik böyleyse de görüşmeler, destek arayışları sürüyor. Görünen Raşid Gannuşi'den Kardavi'ye "Hep destek tam destek" "Türkiye'den hükümetten kimlerle görüştünüz?" sorum "İsimlerini verirsek isimlerini vermediklerimiz kırılır" şeklinde geçiştiriliyor. "Siz tam olarak kimsiniz?" sorumun cevabıysa "Tüm dünyadan bir araya gelmiş on iş adamı arkadaş" şeklinde. Salamworld'ün en ciddi ve büyük buluşması şubat ortalarında olacak. Sami Yusuf, Cat Stevens gibi isimlerin de gelmesi planlanan geceye, sanatçılardan bürokratlara pek çok davetli katılacak ve elbette ki İstanbul'da olacak bu büyük buluşma. Kahire, Moskova, Londra, Dubai, Mekke, Medine, Astana, New York, Paris ve Kuala Lumpur gibi şehirlerde ofisleri bulunacak salamworld'ün merkez ofis olarak İstanbul'u seçmesinin en önemli sebebi de Türkiye devletinin bugün İslam dünyasındaki önemi.
Müslümanların internet kullanımı; Yüzde 15-5 arası
Gürcistan, Çin, Singapur, Tayland, Filipinler, Sri Lanka, ABD/Kanada, Uganda, Güney Afrika, Avusturya, İngiltere, Belçika, Almanya, Hollanda, Fransa, İsviçre; Yüzde 50-yüzde 15 arası
Hindistan, Gana, Kamerun, Kenya, Fildişi Sahili, Malavi, Tanzanya, Israil, Bulgaristan, Makedonya, Rusya; Yüzde 50'den fazla
Azerbaycan, Endonezya, Kazakistan, Kırgızistan, Malezya, Pakistan, özbekistan, Cezayir, Mısır, Fas, Nijerya, Sudan, Tunus, İran, Kuveyt, Umman, Suudi Arabistan, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri, Arnavutluk, Bosna Hersek, Türkiye.
