Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön
  • Anasayfa >
  • İLETİŞİM SOHBETLERİ >
  • Işıl Arıdağ; “İletişim sektörü, Türkiye’nin kalkınması için önemli rol alan değerli bir iş fonksiyonu ve meslek grubudur”

Işıl Arıdağ; “İletişim sektörü, Türkiye’nin kalkınması için önemli rol alan değerli bir iş fonksiyonu ve meslek grubudur”

21 Kasım 2016 , Pazartesi 09:08
Işıl Arıdağ; “İletişim sektörü, Türkiye’nin kalkınması için önemli rol alan değerli bir iş fonksiyonu ve meslek grubudur”
İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği Başkanlığı görevini çok yeni devreden Ünite İletişim Yürütme Kurulu Başkanı Işıl Arıdağ ile iletişim sektörünü değerlendirdik.
 
Işıl Arıdağ; “İletişim danışmanlığı sektörünün potansiyeli çok yüksek”
 
Sektörünüzün bugün geldiği noktayı değerlendirir misiniz? 
Sektörümüzün bugün geldiği noktayı değerlendirmeden önce ‘tanımı’ ile başlamakta fayda görüyorum. Sektörümüz iş dünyasının vazgeçilmez stratejik ortağı olarak kurumsal ve marka iletişimini yöneten,  itibar ve marka değerini pekiştiren, ekonomik ve sosyal açıdan toplumun gelişmesine katkı sağlayan, Türkiye’nin kalkınması için önemli rol alan değerli bir iş fonksiyonu ve meslek grubudur.  
 
Sektörümüz, stratejik iletişim danışmanlığı kapsamında kurumsal ve pazarlama iletişim yönetimi olarak iki alanda danışmanlık hizmeti sunar. İç iletişim, medya ilişkileri,  sosyal medya yönetimi, etkinlik yönetimi, dijital iletişim ve yaratıcı üretim iş disiplinlerimizin başında gelmektedir.  Fikir ve içerik üretimi en önemli kozumuz olup kriz yönetimi ustalık mertebemizdir.  Sektörümüzün iletişim biliminin yanı sıra ekonomi, politika, sosyoloji ve psikoloji alanlarında donanımlı olmaları, iletişimi yönettikleri kurum ve markaların iş hedeflerini gerçekleştirmeleri açısından büyük bir değerdir. 
 
İletişim danışmanlığı şirketleri, hizmet sundukları kurumun çalışanları, ortakları, hissedarları, yatırımcıları, kamu otoriteleri, sivil toplum kuruluşları, akademik çevreler, müşterileri ve tüketicileri ile iletişimini yönetir;  itibar ve değerini pekiştirir, yükseltir. Ekonomik ve sosyal alanda ürettikleri değerin paydaşları nezdinde bilinmesini sağlamak, bilinçlendirmek, ikna etmek, kitleler bazında algıyı yönetmek, davranış değişikliğine yönlendirmek ve kitlesel hareket yaratmak üzere görev alır.   Sektörümüz,  iletişim ortağı oldukları ve stratejik danışmanlık sundukları kurum ve markaların Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sağlayarak Türkiye’nin kalkınmasında önemli rol üstlenir. 
 
Ancak bugün Türkiye’de geldiğimiz noktada;  sektörümüzün tüm paydaşlarımız tarafından aynı anlayışla değerlendirilmediğine tanık oluyoruz. Sektörde faal tüm şirketler bu anlayışla çalışmakta mıdır? Maalesef hayır. Tüm paydaşlar iletişim danışmanlığı sektörünün tanım, anlam,  önem ve faydasına vakıf mıdır? Maalesef hayır.  
 
Diğer yandan işini doğru yapan iletişim danışmanlığı şirketleri ve “iletişim ortağı olmadan asla” diyen kurumlar, geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor.   
 
Işıl Arıdağ; “Temkinli bir iyimserlik ve kararlılıkla potansiyeli enerjiye çevirmek mümkün”
 
Geleceğe nasıl bakıyorsunuz?
Sağlıklı ve istikrarlı bir gelecek için artık vazgeçilmez olan yeni trendlere bakalım. Dünyada beş kıtada 50’ye yakın ülkede faal 2.500’ün üzerinde şirketi temsil eden, İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği - İDA’nın üyesi olduğu Uluslararası İletişim Danışmanlığı Birliği - ICCO’nun verilerine göre,  aşağıdaki konular göz ardı edilemez.  
  • Entegre iletişim yönetimi: “Dijital mi, tradisyonel mi? PR mı, reklam mı?” sorusu artık sorulmuyor. İletişim tek bir yaratıcı fikir üzerinden entegre planlanıyor, tüm disiplinler eş zamanlı olarak hayata geçiriliyor.  
  • Yetenek: PR endüstrisinin en çok üzerinde durduğu konulardan biri, doğru yeteneği bulmak. Sadece yetenek aranmıyor, bir yandan da yetenek çeşitliliğine odaklanılıyor. Yetenekleri dahil etmek ve doğru yönetmek büyük önem arz ediyor.
  • C seviyede karar mercileri devrede:  Müşteri cephesinde üst yönetimin dahil olması gerektiği artık tartışılmaz bir gerçek. İş başarısının garantisi bunda saklı.  
  • Yaratıcılık:  PR sektörü yaratıcılığa odaklanmış durumda. Fikir, tasarım ve içerik üretimi el ele ilerliyor.   
  • Gerçeklik ve samimiyet:  Sosyal medyanın PR’ın merkezine yerleşmesiyle gerçek, gerçeklik ve samimiyet en önemli unsurlar.
  • Ölçümleme: Sektörümüz, üretilen her kampanyanın, projenin ölçülebilir olması, hatta ölçümleyemeyeceğimiz hiçbir işe girmememiz gerektiği konusunda fikir birliğine sahip. Online analitik ölçümleme metotları oluşturmak gerekiyor.  
  • Kamu ilişkileri: Kanun yapıcılar ve denetleyiciler ile en sağlıklı iletişim platformunun geliştirilmesi çok önemli.
  • Teknoloji: Teknolojik gelişmeleri yakından takip etmek ve işimize entegre etmemiz gerekiyor.   
Işıl Arıdağ; “İletişim sektörünü temsil eden derneklerimiz ile tüm paydaş meslek gruplarını dahil eden iş birliği ortamlarının geleceğimizi koruyacağına inanıyorum”
 
2017 yılından beklentiniz nedir? 
Çok temkinli bir yaklaşımla girdiğimiz 2016 yılı,  Türkiye’de, bölgemizde ve dünyada yaşanan siyasi, ekonomik, hukuki, sosyolojik, psikolojik sorunları harmanlayan, terör nedeniyle yüreğimizi dağlayan,  güven ortamını yok eden  'karma kriz ve kaos  dönemi’ olarak tarihimize geçti.  
 
2017 yılında da, sürdürülebilir ve verimli büyümek için güçlü bir zemin yapılandırmayı sürdürmemiz gerekiyor.  İletişim sektörünü temsil eden derneklerimiz ile tüm paydaş meslek gruplarını dahil eden iş birliği ortamlarının geleceğimizi koruyacağına inanıyorum. Çünkü ancak güçlü bir zeminde; şirketlerimize,  insan kaynağımıza, eğitime, teknolojiye hakkıyla yatırım yapmak, hizmet kalitesini yükseltmek, hissedarlar, çalışanlar, müşteriler, medya ve toplum başta olmak üzere tüm paydaşlarımız için değer yaratmak, sonucunda da şirketlerimizin sağlıklı büyümesini sağlamak mümkündür.
 
Hedefimizi gerçekleştirmek için sektörümüze büyük görev düşüyor; ancak hizmet verdiği kurum ve markaların da sektörün gelişmesi için sorumluluklarını yerine getirmesi, hakkaniyetli çalışma şartlarını sağlamaları ve sağlıklı işbirlikleri için yatırım yapmaları şart.      
 
Son dönemde sıkça tekrarladığım gibi en önemli formül; her şeye rağmen, hiç bir zaman yılmamak ve vazgeçmemektir. Enerjimizi ve motivasyonumuzu yüksek tutmak, sektörümüz için sağlıklı bir ekosistem oluşturmak üzere sorumluluk ve ciddiyetle çalışmaya devam etmeliyiz. 
 
2017 yılında iletişim yatırımlarına devam edileceği kanaatindeyim. Kritik dönemlerde  ‘bekle ve gör’  stratejilerinin hem kurumlara hem de ülke ekonomisine zarar verdiğini, dolayısıyla aktif olmamız gerektiğini defalarca yaşayarak öğrendik. Tüm örnekler kritik dönemlerde iletişim çalışmalarını sürdüren ve iletişime yatırım yapan şirketlerin belirsizlik döneminin bitişi ile birlikte çok hızlı bir şekilde yükselişe geçtikleri yönünde. 
 
Gerçekçi bir hedefle, sektörümüzün Türkiye büyümesi ile paralel bir büyüme göstereceğini öngörüyorum.  
 
Işıl Arıdağ; “İletişim dünyasının en büyük görevi, Türkiye’nin tanıtımı için yapılan tüm faaliyetlerin stratejik bir plan dahilinde koordineli yönetilmesini sağlamak”
 
Türkiye’nin tanıtımı konusunda neler düşünüyorsunuz? Bu süreçte iletişimcilerin üzerine düşen görevler nelerdir?
Şu bir gerçek ki, ülke olarak kendimizi entegre bir strateji ile anlatmıyoruz.  Dolayısıyla hakkımızda biz değil başkaları konuşuyor; onların anlattığı ve gösterdiği şekilde algılanıyoruz. Özellikle batı ülkelerindeki yorumlar ve önyargılar Türkiye’nin itibarı ve imajına yönelik olarak atılan her adımda bir duvar olarak karşımıza çıkıyor. 
 
Şu da diğer bir gerçek ki, son dönemde, devlet otoriteleri, iş dünyası, sivil toplum örgütleri büyük bir çaba gösteriyor,  Türkiye’de faal uluslararası yöneticiler bu konuda yoğun çalışıyor;  Türkiye’nin itibar ve imajını yükseltmek için büyük bir çaba gösteriyor, uluslararası platformlarda Türkiye’nin tanıtımına katkıda bulunuyor. Bu noktada, bu çabayı nitelik ve nicelik açısından geliştirmek çok önemli. Bir de  Türkiye’nin olumlu yüzünün bilim, kültür, sanat ve spor aracılığı ile da gösterilmesi gerekiyor. 
 
İletişim dünyasının en büyük görevi, Türkiye’nin tanıtımı için yapılan tüm faaliyetlerin stratejik bir plan dahilinde koordineli yönetilmesini sağlamaktır. Ülkemizde topyekûn seferberlik ilan edilmelidir. Sektörümüz bu seferberliğe liderlik edebilecek donanıma, deneyime ve güce sahiptir.  
 
Yasal Uyarı: halklailiskiler.com sitesinde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin tüm hakları halklailiskiler.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi herhangi bir içeriğin tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alınan içeriğin bir bölümü halklailiskiler.com’a link verilerek kullanılabilir.
Yorum Yazın