Türkiye’de kadın girişimciliğinin gelişmesi ve kadınların çalışma yaşamına katılımının artması için faaliyetlerine devam eden Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), gelenekselleşen Kahvaltı Toplantılarının Mart ayı buluşmasında SAP Türkiye Pazarlama Direktörü Erdem Aksakal’ı ağırladı.
New York’ta GKL projesi anlatıldı
KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Sanem Oktar, açılış konuşmasında 13-24 Mart tarihlerinde New York’ta gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler 61’inci Kadın Statüsü Komisyonu toplantılarına değindi. KAGİDER olarak, bu etkinliğe katılarak 7 yıldır sürdürdükleri Geleceğin Kadın Liderleri (GKL) projesini anlattıklarını söyleyen Sanem Oktar, “Eğer bir ülkede bağımsız denetlenen ve aynı zamanda iyi projeler yapan dernekseniz, BM ECOSOC üyelik başvurusunda bulunuyorsunuz ve kabul ediliyorsunuz. Sonra da gidip iyi uygulamalarınızı diğer ülkeler öğrensin diye sunuyorsunuz. Biz de işte bunun için ABD’ye gittik ve orada GKL projemizi anlattık. Projemize binden fazla başvuru oldu. Bu arkadaşlarımız eğitimler aldılar. Proje ile birlikte işe yerleştirme oranları arttı. Mentorlük hizmetlerimizin yanı sıra bu arkadaşlarımız büyük bir network içine girdiler” diye konuştu.
“İş hayatında yanlışlar yaptık”
SAP Türkiye Pazarlama Direktörü Erdem Aksakal ise toplantıda "İş Hayatında Sahicilik ve Anlam Arayışı" konulu bir sunum yaptı. Kadınların enerjisini ve girişimcilik ruhunu gıpta ile izlediğini belirten Erdem Aksakal, “Ancak, haberler kötü. İş hayatını biraz beceremedik. Yanlışlar yaptık. Öncelikle bunu çözmemiz lazım. Bunu da elbette birlikte çözeceğiz” dedi. İş dünyasına yönelik mevcut durumu analiz eden Aksakal, “İş dünyası performans üzerine kurulu. Hedefler, finansal sonuçlar, başarılar ve karlılık önceliklerimiz olmuş durumda. Bütün yıl bunları için uğraşıyoruz. Düşünün ki; bir yolculuk yapıyorsunuz, ancak yolculuğun nasıl biteceğini yolculuk boyunca anlayamıyorsunuz. Bu çok garip değil mi?” dedi.
Y kuşağının iş hayatına bakış açısına dair değerlendirmelerde bulunan Aksakal, “Sahip olmak zenginliğimiz” sözünün çok sık kullanıldığını belirterek, “Biz hep sahip olmaya çalışıyoruz. Bu eski kuşağın bir öğretisidir. Bu arada ister bağlılık isterse istikrar deyin, bir şirkette uzunca yıllar çalışma durumumuz var. ‘Helal olsun, 30 yıldır aynı şirkettesin. Stajyer olarak başladın, genel müdür yardımcısı olarak devam ediyorsun’ sözlerini çok sık duyarız. Maalesef bu değerlerle dünyayı mahvetmiş durumdayız. 30 yıl aynı şirkette çalışmayı kim ister? Bence çocuklarımıza özür borçluyuz” diye konuştu.
Performansla değil yolculuk ile ilgileniyoruz
Mevcut parametrelere göre eski iş dünyasının performansa ve istikrara dayalı bir çizgide olduğuna dikkat çeken Aksakal, Y kuşağı olarak tabir edilen yeni neslin bunları geride bırakarak, deneyimlere odaklandığını bildirdi. Yeni değerlerin artık deneyime dayalı olduğunu ifade eden Aksakal, “Eskiden performansa yönelik hedefler koyardık. Şimdilerde ise yolculuk ile ilgileniyoruz. Mesela yurtdışı deneyimi yaşamak istiyoruz. Amacımız yeni deneyimler elde etmek. Yolculuğun kendisinden ziyade sonuca odaklanmış durumdayız. Farklı deneyimlere açık bir kuşak var artık. Artık sahip olduklarımızın zenginlik olmadığını, birer yük olduğunu anlamış durumdayız. Ne kadar paylaşırsan o kadar mutlu oluyorsun” dedi.
