Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön
  • Anasayfa >
  • Digital Age Summit'e sosyal medya yasakları damga vurdu

Digital Age Summit'e sosyal medya yasakları damga vurdu

27 Mayıs 2014 , Salı 16:53
Digital Age Summit'e sosyal medya yasakları damga vurdu
Yeni ana akım: dijital medya, dijital pazarlama stratejileri, yaratıcı düşünce ve sosyal medyanın en geniş haliyle masaya yatırıldığı Digital Age Summit konferanslarının sekizincisi, Vodafone’un ana sponsorluğu, Media Markt bronz sponsorluğu, Yandex, Nielsen ve Yapı Kredi destekleriyle 27 Mayıs Salı günü Four Seasons Bosphorus İstanbul’da düzenlendi.
 
Dijitalin, başta medya olmak üzere her yönüyle tartışıldığı zirvede Türkiye’deki sosyal medya yasakları damga vurdu. Gazeteci, yazar ve yeni medya savunucusu JeffJarvis konuşmasınaNSA skandalından dolayı Amerika ve NSA adına özür dileyerek başlarken, dijital demokrasi başlıklı sunumunun önemli bir bölümünü Türkiye’deki internet yasaklarına ayırdı. İnternetin gelişmesi ve geleceğine yönelik en büyük tehdidin, özellikle Türkiye’de, hükümet sansürü olduğunu söyledi. İnternet sansürünün, konuşma özgürlüğüne, kalkınmaya, inovasyona ve iş ortamına zarar verdiğinin altını çizdi. 
 
Türkiye’nin internet yasaklarına karşı mücadelesi, tüm dünyanın mücadelesidir
Jarvis sözlerine şöyle devam etti: “Sizin internet yasaklarına karşı mücadeleniz, tüm dünyanın internet özgürlüğü mücadelesidir. Türkiye’nin serbest internet ve konuşma özgürlüğü konusunda yaşadığı sorun tüm dünya olarak hepimizin sorunu.” 
 
İnterneti kontrol edilebilir bir medya aracı değil, insanların bir araya geldiği sosyal bir mecra olarak tanımlayan Jarvis, internet bir aracı değil, Taksim Meydanı gibi insanların diyalog kurduğu bir alandır” dedi.  Katılımcılarkonferans boyunca, iş dünyasından günlük hayata, günümüzde toplumsal ve bireysel ilişkilerin gücü olarak tanımlanan “dijital medya” kavramınıgeniş bir perspektiften değerlendirme imkânı buldu. 
 
Dinamik bir etkinlik olarak özel olarak kurgulanan Digital Age Summit’te, konuşmacıların vurguladığı konuları özetleyen Serdar Kuzuloğlu etkinliğin moderatörlüğünü üstlendi.
Rakiplere karşı elimizde bulundurduğumuz adil olmayan tek avantajımız “Yaratıcılık”
TheGateLondon Ajansının başkanlığını da yapan, reklamcıDaveTrott “Yaratıcılık Yırtıcı Düşünmektir” başlıklı sunumunda, yaratıcılığın tanımı yaparak “çözümsüz sorunları çözülebilir hale getirmeyi yaratıcılıktır” dedi. Görünür olmanın değil, fark edilebilir olmanın altını çizen Trott, Birleşik Krallık’taki toplam reklam yatırımının sadece %10’unun etkili olduğunu ve tüm dijital reklamların yüzde doksan oranında daha ilk adımda etki yaratamadan unutulduğu söyledi. 
 
Değişmeyen tek şey, tüketici
Tarih boyunca medya araçlarının çeşitlendiğinibelirten Trott, değişmeyen tek şeyin tüketici olduğunu söyleyerek “asıl medya, tüketicidir” dedi. Reklam hedef kitlesini belirlerken yapılan en büyük hatayı ısrarla vurgulayan Trott sözlerine şöyle devam etti: “Reklam için genellikle fikir izleyicilerine yatırım yapılıyor. Oysa kanaat önderleri toplumu ve tüm sistemi etkileyen hareket ettiren güçtür, reklamcılar bu kitleyi hedeflemelidir”. 
 
Markayı insanlaştırın
JeffJarvis’in kitap imzası ve kısa bir kahve molasının ardından Coca-Cola İnteraktif Pazarlama Müdürü Yüce Zerey, i-Pazarlama sunumunu gerçekleştirdi. 
 
Sunuma i-humanization kavramını, markayı insanlaştırmak olarak tanımlayan Yüce, dijital alanın bir muhabbet ortamı olduğu hatırlattı. Markaların bu muhabbeti bölen değil, insani vasıfları merkeze alan samimi bir üslupla muhabbete dâhil olması gerektiğinin altını çizdi.
 
Tüketicinin beynine ulaşmak için, Türk dizileri 20 dakikaya düşmeli
Pazarlamada tüketiciye karşı geleneksel yaklaşımların artık yeterli olmadığıyla konuşmasına başlayan Nörobilim Danışmanı Dr.JaneLeighton, beyindeki elektroaktivitelerin takip edilerek, iletişimin etkisinin ölçülebileceğine değindi. Pazarlama ölçümlemelerinde en önemli üç faktörü sıralayarak, “duygu, dikkat ve hafıza” olduğunu söyleyen Leighton, nörobilim sayesinde optimizasyonda yeni bir dönemin başlayacağına vurgu yaparken sözlerine şu şekilde devam etti: “Reklamlardaki ölü bölümleri çıkartıyoruz, kısaltılmış reklamlar, normal süreli reklamlar kadar etkilidir. Türk dizilerinde bu uygulansa, en iyi dizi 20 dakikaya düşer.”
 


Yorum Yazın