Dünyaca ünlü Kanadalı sanatçı Anita Kunz Tasarım Günleri'nde geleceğin sanatçı adaylarına bir sanat eserinin oluşum aşamalarını anlattı. Gazete Tasarım Günleri'nin dördüncü gününde öğrencilerle bir araya gelen Kanadalı sanatçı, “Türkiye’de gazete endüstrisini çok iyi görüyorum çok fazla gazete var. Bu gazeteciliğin geleceği açısından çok olumlu bir şey” dedi.
Dünyaca ünlü Kanadalı sanatçı Anita Kuntz, 30 yıllık meslek hayatında 3 bin civarında çalışma yaptığını kaydederek, her şeyin her zaman olumlu geçmediğini dile getirdi. Zaman zaman hatalar da yaptığını anlatan Kuntz, “Her zaman her şey istediğiniz gibi olmayabiliyor. Bazen zor zamanlar karşınıza çıkıyor. Bunlardan da keyif almak gerekiyor. Benim de başarısız olduğum zamanlar vardı. Ama hatalarımdan çok fazla şey öğrendim. Öğrenmenin hiç bitmeyeceğini biliyorum ” diye konuştu.
Anita Kuntz, hiçbir zaman memur gibi masa başında çalışmayı sevmediğini ifade ederek, her zaman bağımsız çalışmayı tercih ettiğini söyledi. “Bazı haberleri çok kolay anlayabiliyorsunuz hemen ortaya çıkıyor ama bazı haberlerde yapacağınız çalışma üzerinde çok düşünmeniz gerekiyor” diye konuşan Kuntz, İş yaşamında, zamanının büyük bir bölümünü illüstrasyonla, diğer bölümünü de sergilerde harcadığını söyledi.
New York Times, Newsweek, TIME, Rolling Stone, Vanity Fair gibi önemli gazete ve dergilerde çalışmaları yayınlanan Kanadalı sanatçı, eski bir gelenekçi olduğunu belirterek dijitalle arasının pek iyi olmadığını aktardı. “Öğrencilerim bilgisayarla güzel işler yapıyor. Ama ben hala elle çizim yapıyorum” ifadesini kullanan ünlü sanatçı, müstehcen konularda ise, çizim yaparken metaforu tercih ettiğini sözlerine ekledi.
İllüstrasyon çalışmalarında profesyonelliğin önemine dikkat çeken Kanadalı sanatçı Anita kuntz, genç tasarımcılara, “İllüstrasyon yaparken hızlı çalışmak gerekiyor. Bir gazete için çizim yapıyorsanız çok daha hızlı olmalısınız. Çalıştığınız işlere karşı hassas olmalısınız” tavsiyesinde bulundu.
Portre çalışmalarında öğrencilere önemli detaylar veren ünlü sanatçı, portre de dikkat edilmesi gereken en önemli hususun portrenin birebir fotoğrafa benzememesi olduğunu kaydetti. Kuntz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Porte yaparken birebir olmamasına özen göstermelisiniz. Birincisi telif hakkı almanız gerekiyor. Yayınlanmış fotoğraflardan yararlanabilirsiniz. Ben birden fazla fotoğrafa bakıyorum ancak aynısını yapmaktan hoşlanmıyorum. Çünkü adı üstüne illüstrasyonun farkı olmalı. Haberi ya da hikayeyi anlattığı gibi okuyucunun dikkatini celp etmeli. Ben ciddi bir konu üzerinde çalışmıyorsam şayet çizimlerime komik ifadeler yapmayı seviyorum. Bu nedenle birden fazla fotoğrafla çalışıyor onları değiştiriyorum ve birçok eklemeler yapıyorum.”
Bir gazeteye illüstrasyon yapılacağı zaman tipografinin nereye yerleştirileceğinin bilinmesinin önemli olduğun belirten Kuntz, kendisinin böyle durumlarda genelde bir sanat direktörü ile çalıştığını kaydetti.
